Çin'in Tibet Özerk Bölgesi sınırındaki Liciang kasabasının tarihi, 13. yüzyıla kadar dayanıyor. Asırlarca bölgesinin siyasi, ticari ve kültürel merkezi konumundaki antik kasaba, son yıllarda yoğun ilgi görüyor.

Çeşitli kültürlerden motifleri mimari dokusunda birleştiren Liciang antik kasabasının ahşap iskeletli ve kiremit çatılı evleri, bölgenin yerlileri olan Nakhi toplumunun bu alandaki ustalığını yansıtıyor.

Dar sokakları renkli taşlarla bezeli bu antik kasabanın hemen hemen her yerinden büyüklü küçüklü ırmaklar geçiyor.

Dağların doruklarında eriyen kar sularının bölgeye hayat verdiği kasaba, 2 bin 500 metrelik rakımıyla dört mevsim serin kalıyor. Sıcaklık yılın tamamında 20-25 santigrat derecede seyrediyor.

Taş köprülerle bezeli Liciang, kentin coğrafi özellikleriyle uyumlu iki katlı evleriyle görsel şölen sunuyor.

Özellikle evlilik hazırlığındaki çiftlerin fotoğraf çektirmek için ülkenin dört bir yanından akın ettiği antik kasaba, yerli Nakhi halkının el yapımı ürünlerini sergilediği sayısız dükkana ev sahipliği de yapıyor.

Yılda 12 milyon ziyaretçi ağırlıyor

Ülkenin etnik azınlık unsurlarının yoğun yaşadığı bölgede, Nakhilerin yanı sıra anaerkil kabile Mosuo kabilesi ile Yi, Pumi ve Lisu toplumları da Liciang antik kasabasında yaşayan diğer milliyetleri oluşturuyor.

Antik kasaba, mimari ve kültürel dinamiklerinin yanı sıra çevresindeki eşsiz doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. "Yeşim Ejderhası Dağı" eteklerindeki "Mavi Ay Vadisi" ve "Kaplan Kanyonu", bölgedeki doğal turistik merkezler arasında yer alıyor.

Sadece 140 bin nüfusa sahip kasaba, her yıl yaklaşık 12 milyon ziyaretçiyi ağırlıyor ve bu yolla yılda 4 milyar dolardan fazla turizm geliri sağlıyor.

Liciang antik kasabası, 2008'de Birleşmiş Milletler Bilim, Eğitim ve Kültür Teşkilatının Dünya Mirası Listesi'ne alınmıştı.