Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus "Mir" televizyonundaki konuşmasında, Suriye ve Afganistan'daki durumun yanı sıra Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütüne (KGAÖ) ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Putin, "Farklı verilere göre, Suriye'de yaklaşık 20 bin militan savaşıyor. Bunlardan yaklaşık 10 bini, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerinden. 9 bini, yani toplamın neredeyse yarısı ise Rusya'dan. Bunlar genel olarak KGAÖ bölgesinden." dedi.

Bu kişilerin gerçek ve büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Putin, Rusya'nın Suriye'deki askeri faaliyetlerinin geri dönüşlerini azamiye indirmeye yönelik olduğunu belirtti.

Rejimin İdlib'deki kimyasal saldırısı

Putin, Esed rejiminin İdlib'in Han Şeyhun beldesindeki kimyasal silah saldırısının detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiği görüşünü yineleyerek, "ABD ile Suriye rejiminin elindeki kimyasal silahların imha edilmesi için büyük bir çalışma yürüttük. Bildiğimiz kadarıyla tüm yükümlülükler yerine getirildi. Bu ilgili Birleşmiş Milletler kuruluşu tarafından da onaylandı. Eğer şüphe oluştuysa kontrol yapılabilir." ifadelerini kullandı.

"Afganistan'daki tehlikenin farkındayız"

Putin, Afganistan'daki durumun, KGAÖ bölgesinin güven ve istikrarı için önemli olduğuna dikkati çekerek, meşru Kabil hükümetine yardım ederek tüm problemlerin barışçıl yollarla çözülebileceğini söyledi.

Afganistan'daki durumun Rusya için ne ölçüde tehlike oluşturduğunun farkından olduklarını belirten Putin, "Tacikistan'ın Afganistan sınırında 201 nolu Rus askeri üssünün kurulması tesadüf değil. Bu bölge için önemli bir istikrar unsuru. Orası en kaygı verici bölgelerden biri. Ancak hiçbir zaman silahlı kuvvetleri kullanmak zorunda kalmamamızı umut ediyorum." dedi.

Öte yandan Putin, dünyanın farklı ülkelerinde değişik isimlerle yönetimin değişmesini hedefleyen "renkli devrimler" yaşandığını anımsatarak, Rusya'da buna müsaade etmeyeceklerini dile getirdi.