Aile Danışmanı Semra Binay, “Çocuklarımız yıllarca her gün karda, kışta her koşula rağmen okula gittiler. Oyun çağlarını okulda geçirdiler. Ancak hayatlarının dönüm noktası tek bir sınav değil. Gençlerimize böyle büyük bir sorumluluk ve kaygı yüklemeyin. Sadece hayatlarına devam ederken karşılarına çıkacak fırsatlardan biridir üniversite sınavı. Bir yandan ergenlikle mücadele ederken diğer taraftan sınav stresi onları zaten oldukça yıpratıyor ve üzüyor. Bir de ailelerin yanlış tutumları, kaygı ve karamsarlığı artırıyor. Stresten dolayı bildiklerini unutan, soruları kaydıran çok öğrenci var. Onlara ,'olmazsa seneye denersin' rahatlığını vermelisiniz. Aileler haklı olarak çocuklarının geleceğinden kaygı duyar ve sınavlara fazla anlam yüklerler. Sınav kaygısı ailede çaresizlik hissi doğurur. 12 yıllık eğitim-öğretim hayatlarının birkaç saatlik sınavla belirlenmesi gerginlik ve stres oluşturur. Öğrencinin ailesinin desteğine en çok ihtiyacı olduğu bir dönem bu dönem. Moral ve motivasyon ders çalışma kadar önemli. Aşırı stresli aile evde gerginliğe sebep olabilir. Bu da öğrencide duygusal, fiziksel, davranışsal kaygılara yol açar ve başarısını düşürür. Bilinmelidir ki dozunda kaygı motive eder, başarıyı artırır, disiplini sağlar. Ancak fazlası, olan başarıyı da düşürür” şeklinde konuştu.

'ÖĞRENCİ SEVDİĞİ İŞİ TERCİH ETSİN'

Semra Binay sınava hazırlanacak öğrencilerin hangi bölümü seçeceğine kendilerinin karar vermesi gerektiğini de belirterek, “Puanına göre veya sizin belirlediğiniz mesleği değil, kendi istediği mesleğin bölümünü seçsin. Sevdiği işi tercih etsin. Sürekli 'Sakin ol' deyip çocuklarınızı daha da strese sokabilirsiniz. Önce siz sakin olun, rutini bozmayın. Yıl boyu sosyallikten uzak, eve davet kabul etmemek, seyahatleri iptal etmek, sınav dönemi çocuğa özel yemekler yapmak, şımartmak, sürekli etrafında dolanmak öğrencinin sınavı gözünde çok büyütüp olağanüstü bir durum gibi algılamasına yol açıp kaygısını artırır. Motivasyon olur diye başkalarıyla kıyaslamayın. Karamsar tablo çizmeyin. 'Yıllarca yedirdik, okuttuk. Yüzümüzü kara çıkarma' tarzı söylemler öğrencide çok büyük psikolojik yük oluşturur, başaramazsam kaygıları başlar. Aileye ve çevreye mahcup olma endişesine kapılır. Sınavda istenen sonucu alamamak utanılacak, mahcup olunacak bir durum değil" dedi.

SINAV ÖNCESİ VE SINAV GÜNÜ NE YAPMALI, NASIL DAVRANMALI?

Binay, sınava girecek öğrencilere ve ailelere önemli tavsiyelerde bulundu:

"Sınav günü manevi destek amaçlı yanında olmaya özen gösterin. Hayatının sonu değil, bir sonraki sınava da girer. Ona kazanamazsa destek olmayız korkusu vermeyin. Sınava gerçeğinden farklı anlamlar yüklemeyin. Hayatın kendisi zaten bir sınav. Sınav yeri önceden gidilip görülmeli. Yanında götüreceği belgeler ve kalem ,silgi ,su geceden bir çantada hazır olmalı. Sabah kahvaltı muhakkak yapmalı. Çok fazla yerse ağırlık çöker, miskinleşir. Süt yerine kahve tercih edilebilinir. Sınav öncesi nefes ve gevşeme egzersizleri yapılmalı. Sınavda kaygılı düşüncelere kapılırsa düşünce odağını farklı noktalara yöneltebilmeyi öğrenmeli. Çocuğunuzda aşırı kaygı gözlemliyorsanız uzman desteği almanız gerekir."

Kaynak: Milliyet