Bakan Albayrak: Spekülatif atakları püskürttük

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Cumhurbaşkanlığı sisteminin hızlı, güçlü aktif karar alma mekanizmalarıyla bu sürecin birçoğunu bertaraf ettik, püskürttük." dedi.

Bakan Albayrak: Spekülatif atakları püskürttük

Programa, Bursa Valisi Yakup Canbolat, AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Bursa Emniyet Müdürü Osman Ak, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hakan Saraç, BTSO Başkanı İbrahim Burkay, AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman ile sanayiciler katıldı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nda (BTSO) gerçekleşen "Adım Adım Ekonomi" programında yaptığı konuşmada, ülkenin önemli sanayi kentlerinden olan Bursa'da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

"Son 3 aydır bir OHAL ilan ettiğimiz için devamlı seyahat içindeyiz, şükürler olsun geldiğimiz nokta gayet güzel ama yeterli değil. Daha da iyi olacak." diyen Albayrak, özellikle her hafta ziyaretlerle bu süreci daha güçlü bir enerji ve sinerjiyle devam ettireceklerini aktardı. 

Albayrak, Türkiye'nin, Bursa ve benzeri şehirlerin potansiyelinin bugün sahip olduğundan çok daha ötesinde bulunduğunu, bunu daha da ileriye taşımaları gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Hem iç pazar hem de ihracat noktasında çok önemli sektörlere ev sahipliği yapan Bursa, ülkemiz sanayisi ve ticaret hayatımızın en güçlü taşıyıcılarından biri konumunda. Malumunuz 15 milyar dolarlık ihracat kapasitesi var. 5 milyar dolara yakın ticaret dengesine katkı yapan bir şehir Bursa. Ama bu konuşmadan sonra daha detaylı konuşuruz ama artık bu kapasitenin yarısını üreten otomotiv sektörünün yanında diğer sektörlerle de Bursa'nın bir üst lige çıkması gerektiğini düşünüyorum, yeni Türkiye ekonomisinin stratejik konumlanması noktasında."

"Türkiye, çok önemli adımlar atmaya devam edecek"

Türkiye'nin son 16 yıldır her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da ciddi bir başarı hikayesi ortaya koyduğunu, bu hikayeyi adım adım inşa ederken bankacılık ve finans sektörü, kamu, özel, reel sektör hepsinin topyekun çok ciddi bir ivme ortaya çıkardığını anlatan Albayrak, şöyle devam etti:

"2023'e doğru hızla ilerlerken büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etme noktasında en önemli eşiklerden birini 24 Haziran seçimleri ile geride bıraktık. 2013'ten bu yana birçok dahili ve harici sınamanın ardından 24 Haziran seçimiyle milletimiz bu iktidara 5 yıllık yeni, önemli ve güçlü bir yetki verdi. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte Türkiye bir yandan yapısal dönüşümlerini hayata geçirecek diğer yandan da dünyanın en güçlü üretim ekonomilerinden biri olma yolunda çok önemli adımlar atmaya devam edecek."

"Bertaraf ettik, püskürttük"

Bakan Albayrak, bu büyük yolculuğun en kritik virajlarından birini dönerken yaşanan sürece hep birlikte şahit olunduğunu, çok tarihi bir süreci hep birlikte yaşamaya devam ettiklerini  vurgulayarak, "Ağustos ayıyla birlikte çok geniş kapsamlı spekülatif bir atakla karşı karşıya kaldık. Ben bunu empati oluşturması itibarıyla çok net altını çiziyorum. 2008 Eylül ayında yaşanan küresel finansal krizin etkileri eylül, ekim, kasım, aralık, ocak, şubat, mart seçimleri, nisan, mayıs, haziran yaklaşık 1,5-2 yıl, bunun bertaraf edilmesi noktasında ekonomideki çeyrek bazında, 4-5 çeyrek boyunca küçülmeye etkisi. Hep birlikte yaşadık. Ağustos ayında yaşadığımız süreç 2008 finansal krizinden farklı olarak kur, faiz ve enflasyon alanında da çok büyük bir operasyonla Türkiye'yi karşı karşıya koymasına rağmen işte 2 ayda o kadar hızlı ve güçlü adımlarla ki bunun en büyük temellerinden biri de bu yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin getirdiği hızlı, güçlü aktif karar alma mekanizmalarıyla şükürler olsun, uyumlu ve koordinasyonla çok hızlı refleksler vererek, bu sürecin birçoğunu bertaraf ettik, püskürttük." diye konuştu.

“Bu dönem geçti, bu süreç ortadan kalktı”

Albayrak, ekonomi yönetimi olarak süreci çok hızlı ve güçlü bir koordinasyon, aksiyon ve adımlarla yönettiklerini söyledi.

Alınan tedbirlerle çok ciddi bir refleks gösterdiklerini vurgulayan Albayrak, "Türkiye ekonomisini, milletin refahını ve milli para birimini hedef alan bu ataklara karşı iki aylık bu süreç, ülkemize çok büyük bir tecrübe kazandırdı ve bu süre zarfında ekonomimizde meydana gelen etkileri teker teker ortadan kaldırmaya başladık, devam ediyoruz." diye konuştu.

Albayrak, güçlü adımlarla daha da güçlü sonuçlar almaya devam edeceklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Bu kapsamda, iki temel alana odaklandık. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren mücadele alanlarımızın başına enflasyonu koyduk. Yaşadığımız bu süreçte, kurun olduğu seviyelerin de üzerinde hesaplamalarla fiyatlara yansıtılması, enflasyon konusunda mücadele alanımızı daha da büyüttü, önemli hale getirdi.

Eylül ayında bu fiyatlardaki anomalite, fiyatlama anomalitesinin oluşturduğu dalgalanma, köpük, her neyse... Eylül ayı enflasyon raporunu detaylı bir şekilde incelediğimde, birçok sektör, bu belirsizlikten dolar kurunu 8,5'ten fiyatlayarak, tahmin alarak bir fiyatlama ortaya koymuş. Bu dönem geçti. Bu süreç ortadan kalktı.

O zaman fiyatlama davranışları da normale inmeli ki 8,5 kur 5,30'larda, enflasyona etki eden bu fiyatlama baskısı ortadan kalkmalı ki hem enflasyonda tersine trend hem de toplumsal tüketim alışkanlıkları, piyasadaki canlanma hususunu da o oranda hissetmeliyiz."

"Fiyatlama noktasında çok önemli bir adım"

Ekim sonu itibarıyla yansımaları başlayan Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı'na değinen Albayrak, "Ay içerisinde 3-4 kere farklı dönemlerde alınan bu sepet, fiyatlama noktasında çok önemli bir adım ortaya koydu. Ne oldu? Bu yüzde on asgari kampanyası, ekim ayının ikinci yarısında başlamasına rağmen, ekim ayı yılın en çok enflasyon fiyatlamasına etki eden ay olmasına rağmen geçtiğimiz yıla eş güdümlü bir ekim ayı çıktı." ifadesini kullandı.

Bakan Albayrak, fiyatlama davranışlarının daha aşağı düşmesi itibarıyla kasım ve aralık ayında çok daha güçlü, pozitif neticeler için çok net bir resim ile karşı karşıya olunduğunu vurguladı.

"Çok ama çok daha iyi bir noktada"

Ekonomiyi gün gün, sektör sektör takip ettiğini dile getiren Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şunun da çok net bir şekilde altını çizmek istiyorum; Türkiye, bugün ağustos ve eylül ayından çok daha iyi, güçlü, pozitif noktada. Gerek kurda, gerek ülkenin CDS primlerinde, gerekse kredi faizlerinde Türkiye, eylül ayından çok ama çok daha iyi bir noktada. Yeterli değil, daha da iyi bir noktaya taşıyacağız. Eylül ayından bu yana sağladığımız tüm bu gelişmeler, fiyatlama davranışlarına pozitif bir şekilde yansımaya başladı, daha da yansıyacak. Onun için burada reel sektörümüze de iş düşüyor. Birkaç aylık bu fırsatçı fiyatlama davranışları geride kaldı. Artık çok daha sorumlu, bu bilinçle hareket edecek adımların atılmasını bekliyoruz."

"Kolay olanı herkes yapar"

Albayrak, ekonomide dengelenme ve istihdamın devamının sağlanmasıyla birlikte enflasyonla mücadeleye destek sağlamak amacıyla hükümet, devlet olarak bir dizi ÖTV ve KDV indirimiyle alakalı adımlar açıkladıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:

"Yüzde 1,9 olan bütçe açığı milli gelir oranı hedefimizden hiçbir sapma olmadı. Şu anda böyle bir sıkıntı yok. Faiz dışı fazla hedeflerimizin aynı şekilde durduğunu ve güçlü bütçe disiplini kararlılığımızı aynen koruduğumuzun altını bir kez daha çiziyorum. Öyle popülist yaklaşım, şudur, budur yok. Seçime gidiyoruz, bütçe disiplini, mali disiplin, sıkı para politikaları...

Popülizm yok ama iktisadi faaliyeti durduracak, öyle bir şey de yok. Araba çalışıyor, devam edecek. İkisini bir arada yürüttüğünüz zaman zaten mahir olan bu. Kolay olanı herkes yapar. Makbul olan, zor olan. Biz de Türk milleti olarak tarih boyunca hep zor olanı başarmış bir milletiz."

“Değerlerdeki iyileşmeler hızlanarak devam edecek”

Albayrak, yapılan indirim ve verilen destekler neticesinde değerlerdeki iyileşmelerin daha da hızlanarak devam edeceğini söyledi.

Her iyileşme ve pozitif gelişmeyi topluma ve vatandaşa yansıtmayı sürdüreceklerini belirten Albayrak, şöyle devam etti:

"İşte kur, petrol fiyatlarının etkisiyle çok yüksek fiyatlara ulaşan akaryakıtla ki, biz bu fiyatları devlet olarak eşel mobil sistemiyle çok ciddi bir şekilde destekledik, sübvanse ettik. Vergilerin düşüşüyle birlikte toplumsal olarak akaryakıt maliyetlerini, enerji maliyetlerinin birçoğunu tuttuk ve çok düşük seviyelerde kalmasını sağladık.

Bu iyileşmeler daha da pozitif oldukça, işte kurda sağlanan bu geriye iniş, vergi maliyetlerini yakaladıkça petrol fiyatlarındaki düşüş sonrası fiyatlarla birlikte daha da aşağıya inmeye, bunları da vatandaşımıza indirim olarak yansıtmaya başladık, inşallah daha da pozitif gelişmelerle yansıtacağız."

"Yapısal reformlarla alakalı adımlarımızı atmaya başladık"

"Tüm bu süreçlerde hem bütçe disiplinini gözettik hem enflasyon baskısını azalttık hem de toplumumuzu, bireylerimizi, vatandaşlarımızı koruduk." ifadesini kullanan Albayrak, "Attığımız kısa vadeli adımların yanında, enflasyonla mücadele konusunda yapısal reformlarla alakalı da adımlarımızı atmaya başladık. Özellikle gıda enflasyonu konusunda orta ve uzun vadeli stratejileri, yapısal değişiklikleri, Gıda Komitesi koordinasyonunda hayata geçirmek için bu hafta ilk 3 toplantımızı yaptık, her ay toplanarak çok yakın bir takiple adımları atmaya devam edeceğiz. Uzun bir süre sonra toplanan Gıda Komitesi, artık tamamen çok daha güçlü yapısal dönüşümlerle orta ve uzun vadeli stratejik değişimlerin altyapısını 3 bakanlık olarak koordinasyonla bu süreci başlattık. İşte tüm bu kısa, orta ve uzun vadeli adımlarımızla birlikte enflasyonda inşallah kasım ve aralık ayında çok daha güçlü neticeler alacağız. Çünkü ekonomik iktisadi faaliyet, bu çok ciddi, iyileşme göstermeye başladı." dedi.

"Sürprize gebe"

Albayrak, dün detaylı ticaret verilerine baktığını belirterek, şunları söyledi:

"Orta Vadeli Program YEP'de, 60 milyarlar diyorlardı, biz 44-45 diyorduk yıl sonu itibariyle cari açık, cari denge öyle mi? Ağustos, eylül, ekim rakamlarına kabaca baktığımda ilk gelen tahminler 40 milyar doların altına doğru inmeye başladığımız yönünde. Buradan bir sürprizin daha altını çizeyim, yıl sonu rakamları eğer bu istikamette giderse, yıl sonunda cari denge çok daha büyük bir sürprize gebe.

Detayını vermeyeyim ama istikamet çok güçlü, olumlu ve çok iyi yönde seyrediyor. Gerek mali disiplin gerek makro göstergeler gerek üretim ve istihdam noktasındaki bu kriz tellallığı ölçüsünde oluşturulan spekülatif ataklar Türkiye ekonomisine birilerinin umduğu ve beklediği gibi elhamdülillah hiçbir etkiyi yapmadan çok daha güçlü bir şekilde yıl sonuna kadar bu neticeleri göreceğimizi, şimdiden ufak ufak ifade edebilirim. İnşallah o istikamette de gidiyoruz, çok da iyi gidiyor, çok da iyi olacak."

"Her sektöre ilişkin olası senaryoları tek tek çalışıyoruz"

Albayrak, kur şoklarının neden olduğu ve kendilerinin de odaklandığı bir diğer alanın ise bankacılık sistemi ve özel sektörün durumu olduğuna işaret ederek, "Özellikle kur etkileri çerçevesinde, bankacılık sektörü üzerinde birçok sektörü tek tek mercek altına alıyoruz. Hangi sektörün durumu nasıl? Borç, stok, riskler, potansiyeller tüm bu çerçevede tek tek fotoğraflarını çekiyoruz ve her sektöre ilişkin olası senaryoları da tek tek çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Şaka gibi, film gibi"

Albayrak, Türkiye'nin yaşadığı zorlu süreçlerden güçlenerek çıktığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin içinden geçtiği süreçlerden özellikle tecrübe çıkararak, geleceğe daha emin adımlarla yürümesini sağlayacak bir sistemi kurma ve kurgulamanın çok yoğun çabası içindeyiz. Baştan beri hep onu söyledim, Türkiye yaşadığı her saldırıdan son 5 senede hep yurt dışında onu ifade ediyorlar, 'Türkiye'nin başından geçenler pişmiş tavuğun başına gelmedi.' diyorlar.

Terör örgütleri, saldırılar, operasyonlar, darbeler, şaka gibi, film gibi. Hayır, Türkiye olarak biz bunu yaşadık. En son da finansal süreç ama her süreç Türkiye'yi daha da güçlü kıldı. Daha da güçlü bir şekilde içinden çıktığı büyük ve engin bir tecrübe ortaya koydu.

Tüm bunların ötesinde, ekonomik olanla da alakalı makro ekonomik göstergelerimizdeki tüm bu iyileşmeler bizi bu noktada ne bir gevşeme ne de en ufak bir zayıflamaya motivasyonumuzda sebep olmadı. Bilakis her pozitif süreç, bizi daha da motive etmekte büyük ve güçlü Türkiye idealimize daha da kısa sürede ulaşacağımıza olan inancı güçlendirmektedir."

"Ciddi adımlar attık"

Böyle bir süreçte kimsenin piyasadaki bu güçlü algıyı, pozitif havayı bozmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Albayrak, "Özellikle dışarıdan, içeridekilerin maşaları var ya 'Şöyle olacak, böyle olacak', her dedikleri patlıyor, her dedikleri ellerinde kalıyor, her pozitif gelişme çökertiyor. Göreve geldiğimiz günden bu yana spekülatif atakların hem bankacılık hem de reel sektörün likidite sorununa yol açmaması için ciddi adımlar attık. Gerek Türkiye Bankalar Birliği gerek Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile gerek diğer tüm finans sektöründeki paydaşlarla güçlü bir koordinasyonla piyasaları rahatlatmak için, nakit akışında aksama olmaması için ciddi bir dizi önemli tedbiri de hayata geçirdik. Ticari anlamda bakıldığında bunu reel sektörümüz görür." dedi.

"1980 darbesinde bile yaşamadığımız operasyon yapıldı"

"Ağustos ayındaki kur saldırısına müteakip eylül ayında tarihte görülmemiş yeni bir operasyon, vatandaşımız bunu pek bilmiyor ama iktisadi ve ticari hayatın içindekiler biliyor, Bursa bilir, 12 Eylül 1980 darbesinde bile yaşamadığımız, ticaretin finansmanına operasyon yapıldı." diyen Albayrak, şunları kaydetti:

"Teminat mektubu, garanti mektubu, akreditif... 'Açamazsın.' Türkiye'nin bütün bankaları, kamu değil özel bütün hepsi, yabancı ortaklı bankalar... 'Yok. Neyle? Nakitle.' Nakitle ticaret mi olur? Malı koydum gemiye üç ayda, altı ayda gitti, geldi. Akreditif açacaksın, mektup vereceksin. 'Yok, nakit karşılığı.' Bu tarz işlemlere, bu tarz bir operasyonel manada blokaja maruz kalmasına rağmen Türkiye, eylül ayının ikinci yarısından sonra bunu da püskürterek bu sürecin güçlü bir şekilde içinden çıktı."

“Yüzde 40’lar, 50’ler geride kaldı”

Albayrak, ekim ayı ile birlikte dengelenme sürecinin başladığı çok net bir şekilde görülürken, özellikle finansal maliyetler noktasında ticari kredilerde yüzde 40'ların, 50'lerin geride kaldığını belirtti. Gün gün BDDK raporlarını takip ettiğini söyleyen Albayrak, bugün itibarıyla bu rakamın tek tek takip ettiği çerçevede yüzde 30'ların altına geldiğini dile getirdi.

Bakan Albayrak, "Günlük ortalama yüzde 30'un altında kullandırılan krediler. Öyle 40'lar, 50'ler yok. Bu yeterli mi? Daha yeni başladık, daha düşecek, sıkı bir şekilde. Mevduat faizleri düşüyor, kredi faizleri düşüyor. Makas çok açık, bu makas daralacak. Bankacılık sektörünün korkuları, kaygıları vardı, aradaki marj makası yüzde 10'lara dayandı. Hem bu makas daralacak hem de finansman maliyeti, kredi maliyeti. Bu noktada bu karlılık makul düzeyde devam ederken, reel sektör de daha uygun maliyetli, daha da düşen faizlerle, daha da iyi bir şekilde buna erişmeye başlayacak." değerlendirmesinde bulundu.

"Küresel yatırımcı güveninde ciddi anlamda artış oldu"

Hazinenin uyguladığı ve uygulayacağı politikaların çok daha aktif ve agresif olacağını belirten Albayrak, şöyle devam etti:

"Bunu piyasada hissedeceksiniz. Bugün her şeyi Bursa'da söylemeyeyim, haftaya başka illere de kalsın. Bunu hissedeceksiniz. Elbette bu önemli gelişmelerde en önemli sebeplerden biri de ülkemizde olan küresel yatırımcı güveninde ciddi anlamda artış oldu.

Özellikle ekim ayındaki dolar tahvil ihalesinin ardından birileri 'Yok Türkiye'ye bir kuruş vermiyorlar, etmiyorlar, şöyle böyle.' derken 3 katından fazla, yaklaşık 6,5 milyar dolara yakın taleple 2 milyar dolarlık ihracımız çok büyük bir başarı ortaya koydu. Böyle bir küresel süreçte, böyle bir operasyonun yaşandığı süreçte olması itibarıyla."

"Adım adım daha da iyiye gidiyor"

Albayrak, dün çok önemli bir tahvil ihalesi yapıldığını hatırlatarak, şunları söyledi:

"Özellikle avro piyasaları açısından baktığımızda, dün aynı gün içinde hazine finans programı çerçevesi içinde uluslararası sermaye piyasalarında yine bu noktada yoğun bir talebin gerçekleştiği bir piyasada, 1,5 milyar avronun üzerinde şubat 2026 vadeli avro tahvil ihracımızı gerçekleştirdik. Yüzde 5,25 olarak gerçekleşen getiri oranıyla talebin 3 katından fazla yaklaşık 4,7 milyar avroyu bulduğu bir ihaleyle çok başarılı bir hazine likidite sürecini ortaya koymuş olduk.

Adım adım daha da iyiye gidiyor. Maliyetler düşüyor, vadeler daha iyi, talep daha yüksek. Hazine olarak başta biz, finansal kurumlarımız, reel sektörümüz bu noktadaki iyileşmeyi başta devlet olarak bizim attığımız tüm bu adımlarla daha da hissetmeye devam edeceğiz."

Küresel ekonomiye ilişkin belirsizliklerin yoğunlaştığı dönemde kısa süre içinde dolar, avro cinsinden çok başarılı ihraçlara imza atıldığını vurgulayan Albayrak, "Nitekim bu ihraç aynı zamanda bizim yatırımcı tabanımızı genişletme ve borçlanma para birimlerimizi çeşitlendirme anlamında da bu stratejimizin de başarıya ulaştığını göstermektedir." ifadesini kullandı.

"Türkiye'de ithalatı olup da ikamesi olmayan ürün yok"

Albayrak, "Yeni dönem çok daha farklı stratejiler izleyeceğiz, ufak ufak. Başka sürprizler de var. Türkiye maruz kaldığı tüm bu finansal dalgalanmalara karşı kısa süre içinde aldığı ve attığı adımlar ve tedbirlerle olumlu sonuçlar almaya devam ediyor, devam edecek. Ekonomi politikalarımızın orta vadeli yol haritasını belirleyen Yeni Ekonomi Programı (YEP) çerçevesi içinde tüm kesimler, oldukça başarılı ve ayakları yere basan bir program olarak değerlendirdi. Yatırımcılarla yürüttüğümüz piyasa iletişimi güçlü bir şekilde teveccüh gördü. Uluslararası sermaye piyasalarında başarılı şekilde sonuçlanan tüm bu ihraçlar 3 ayı aşan bu yoğun sürecin başarısının bir teyidi oldu." dedi.

Şimdi önlerinde önemli bir 5 yılın olduğunu belirten Albayrak, şunları kaydetti:

"İlk üç yılı malumunuz YEP ile açıkladığımız, ortaya koyduğumuz bir çerçeveyle gördük. 3 temel fazdan bahsettik. İlk fazımız dengelenme süreci, sonra disiplin ve dönüşümle, bu disiplini sıkı politikalarla, yapısal reformlarla birlikte ortaya koyacağımız bir dönüşümle ortaya koyacağız.

İşte bütün bu resmi bu noktada değerlendirdiğimizde Türkiye'nin üretim ve ihracat kapasitesi, rekabetçi kur ve rekabetçi insan kaynağı çerçevesi içinde sanayi ve endüstriyel dönüşümü bu anlamda kilo bazını, sadece Bursa için değil, tüm Türkiye için de ihracat noktasında yukarıya taşıyacak bir stratejiyi ortaya koyacağız.

Türkiye'de ithalatı olup da ikamesi olmayan neredeyse hiçbir ürün yok. Otomotivden telefona kadar her ürün var. Kaliteli, daha uygun, daha rekabetçi. Bu çerçevede planlanan bir stratejik dönüşümle 2019 ve 2023 yolculuğu çok daha güçlü, güzel ve inşallah büyük ve güçlü Türkiye yolculuğuna Türkiye'yi taşıyacak önemli bir dönem olacak."

Albayrak'ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner137