Bakan Pakdemirli Salgın Sonrasını Değerlendirdi

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli önemli açıklamalarda bulunuyor. Pakdemirli, "Yağlı tohum için üreticiye Temmuz'un ilk haftası Temmuz'un ilk haftası 700 milyon TL ödeyeceğiz." dedi.

Bakan Pakdemirli Salgın Sonrasını Değerlendirdi

Tarım ve Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli, CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunuyor. Bakan Pakdemirli'nin açıklamalarından şu ifadeleri kullandı:

Tarım sigortasını yapanlara ben her zaman diyorum ki "Alnı açık sırtı pek" ama olmadığı dönemde de işte afet fonundan şuradan buradan yardım gelsin diye devletten bir beklenti var. Siz sigortaladığınız zaman bu riskin zaten %50'si devlet tarafından karşılanıyor, böyle olaylar ne ilk olacak ne de son olacak.

(SALGININ TARIMA ETKİSİ) Türkiye bir miktar şanslıydı. Beklentimiz geçen yıla göre üretimde bir fazlalık bekliyoruz, o açıdan ciddi bir problemimiz yok, pandemiyle beraber hazırlıklarımızı yaptık. Geç ekim yapabileceğimiz 21 ilde ekstra ekimler yaptık. Pandeminin başında sanki en az 1 yıl sürecekmiş gibi hazırlıklarımızı yaptık.

(FİYATLARA ETKİSİ) Gıda enflasyonu normal enflasyonla beraber seyreder, ben salgının en başında dedim ki temelde hiçbir sorunumuz olmayacak. Temel ürünlerle ilgili hiçbir problem yaşamadık. Biz bunları da sektörleri de pandeminin çok öncesinde olası bir pandemiye hazırlamıştık. Bizde hiçbir üründe eksiklik olmadı %500'e varan talep artışı oldu marketlerde. Bu Türk insanının pratikliği, bizim onları daha önceden uyarıp hazırlamamız hem de tarımsal iş gücünün mobilizasyonu ile ilgili bir sorun olmaması pandemi sürecini iyi yönetmemizi sağladı. Türkiye'nin bu başarısı tüm dünyada konuşuluyor.

(HAZİNE ARAZİLERİNİN KİRALANMASI) Bunun faydası hazine arazileri bundan sonrası kışlık ekimler için, bu ne bir ilk ne de bir son olacak gözüyle bakmamız lazım pandemiye. Belli alanlarda daha fazla ürün üretebiliyor olmamız lazım. Çevre ve Şehircilik Bakanımızla ciddi bir çalışma yaptık, şu an 400 bin hektara yaklaşan kullanılabilecek bir alan var. Bunlara biz bu kışlık ekimlere yetiştirerek, üretimin üstüne bir miktar daha üretim koymak istiyoruz.

Hal Yasası Düzenlemesi ve Dijital Pazar) Özellikle Türkiye'de 18 milyon ton çöpe gidiyor, dünyadaki tablonun bir benzeri Türkiye'de de geçerli. Her üretilen 3 kilogramdan 1 kilogramı çöpe gidiyor.İnşallah gelecek yıl "Gıda'nı Koru"da da amaç milletin kampanyası haline getirmek.

Dijital Pazar'da da yavaş yavaş toprağa tohumunu attığımız bir çınar ağacı gibi düşünün. Üreticiye sorsanız ürünü hakkıyla satamıyorum der, tüketiciye sorsanız hakkıyla alamıyorum der işte bunların hepsini bu platform bir araya getirecek. Aracıları devre dışı bırakmanın ötesinde çok küçük üreticinin de büyük üretici gibi alan bulabildiği bir ortam olacak. Üretmekle ilgili bir problem yok ama pazara ulaştırmakla ilgili problem var bunlara çare olacak. 200-250 bin kayıtlı üreticiye ulaşmayı hedefliyoruz. Hem lojistik zaiyatları azalacak, verimlilik artacak hem de tüketici daha ucuza bu ürünlere ulaşma şansı elde edecek.

Tohumdan çatala kadar olan zinciri hem planlamış hem programlamış olacağız.

(Gıda Bilim Kurulu nedir) Gıda'da bir kaç terör var, biri bilgi teröristleri biri de ürün teröristleri ama buna genel anlamda gıda teröristleri diyelim. Ürünü yapıyor, sunuyor ama ürün dediği şey ürün değil. Bala şurup katmak gibi, aslında bal diye satıyorsunuz ama başka bir ürün. Biz bu gıda terörizmine savaş açtık. Topladığımız verileri her ay ifşa ediyoruz. Meslekten mene kadar cezai şartlar ortaya çıkacak.

Gıda okur yazarlığı dediğimiz mesele, bu anlamda biz bakanlık olarak çok sorumlu bir hareket içerisinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Birisi çıkar bunu yemeyin kanser yapar der, peki bir Bilim Kurulu oluşturalım madem o bilim kurulu da sorsun bakalım "Siz bunu söylediniz de hangi bilimsel çalışmaya dayanarak bunu söylüyorsunuz?" deme şansı olsun. Bazı insanlar kendi PR'larını arttırmak gayesi ile farklı farklı şeyler söyleyebiliyorlar.

80'lerden örnek vereyim, 80'lerde ayçiçek yağını doktorlar reçeteyle yazdılar. Yağ reçeteye girecekse eğer zeytinyağının girmesi gerekir. Bu tarz yanlış yönlendirmelere son verilmiş olacak.

"KÜÇÜKBAŞ HAYVANLA İLGİLİ DESTEKLERİMİZ VAR"

(Kurban Bayramı) Kurbanlık konusunda biz her yıl hazırlığımızı yapıyoruz, her yıl %50 daha fazla hayvan kurbanlık için hazırlanıyor sektör tarafından. Bugün itibari ile 1.2 milyon büyükbaş 3.5 milyon küçükbaş hazır durumda. Geçen yıl kesilen 800 bin büyükbaş 2.7 milyon küçükbaş her zaman ihtiyacın %50 fazlası var. Vatandaşımız çok rahatlıkla dini vecibelerini yerine getirebilirler. Pandemi nedeniyle kesim yerlerinde bu yıl daha üst düzey tedbirler alınıyor. Canlı hayvan ithalatıyla ilgili de 2019 yılında 660 bin baş besilik hayvan geldi, bunlar geliyor besleniyor büyüyor. Bu üretimlerin Türkiye'de yerli olarak üretilmesi için süreye ihtiyaç var. Gebe kalma vs gibi durumlar için en az 3.5 yıla ihtiyaç var biz de geldiğimizden beri bunu yapıyoruz. Bizim burada ana amacımız üretimin Türkiye'de arttırılması. Geçen yıldan bu yana hem ette hem sütte fiyattan memnun orada bir sorunumuz yok. Küçükbaş hayvanla ilgili baya bir desteğimiz var.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner137