Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi üzerinde sunum yaptı.

Oktay, konuşmasının başında Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Sınır güvenliğimizin sağlanması ve ülkemizde bulunan Suriyeli sığınmacıların yurtlarına gönüllü ve güven içinde dönmelerinin mümkün hale gelmesi amacıyla başlatılan Barış Pınarı Operasyonu, gerek sahada gerekse diplomatik çerçevede masada başarıyla sonuçlandırılmıştır." diye konuştu.

Sürecin başından sonuna kadar operasyonu kararlılıkla ve titizlikle yürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, sahada operasyonu kahramanca yürüten Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK)  komuta kademesi ve Mehmetçiğe, Suriye Milli Ordusu'nun mensuplarına ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlara, operasyonun ilk gününden itibaren tek yürek olarak orduya büyük destek veren millete şükranlarını sunan Oktay, "Başta Barış Pınarı Operasyonu olmak üzere şehit olan kahraman Mehmetçiklerimiz ve sivil vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyor; ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Gazilerimize acil şifalar ve sağlıklı bir ömür diliyorum." ifadesini kullandı.

"Spekülatif kur saldırıları alınan tedbirlerle etkisiz hale getirilmiştir"

AK Parti hükümetlerince hazırlanan 18. Bütçe ve aynı zamanda başkanlık sistemi içinde ikinci bütçe olma özelliğini taşıyan 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nin kalkınma hedeflerine ve milletin refahını artırma gayretlerine önemli katkılar sunması dileğinde bulunan Oktay, bütçeyi, 2020 yılında küresel büyüme açısından ılımlı bir toparlanmanın yaşanacağı beklentisinin olduğu bir ortamda Meclise sunduklarını belirtti.

Küresel ekonomideki temel görünüm, riskler ve Türkiye'ye muhtemel etkileri konusunda bilgiler paylaşan Oktay, Türkiye ekonomisine ilişkin gelişmeler hakkında da şunları söyledi:

"Türkiye son 17 yılda yaptığı atılımlarla dünyada söz sahibi ülkeler arasındaki yerini güçlendirmiştir. Türkiye'nin başta dünya siyasetinde ağırlığını hissettirmesi olmak üzere, pek çok alanda eş zamanlı yükselişiyle birlikte, ülkemiz çok sayıda iç ve dış politik ve ekonomik şoklara maruz kalmıştır. Bunların sonucu olarak, Ağustos 2018'de başlayan spekülatif kur saldırıları alınan tedbirlerle etkisiz hale getirilmiştir. Enflasyon ile kararlı bir mücadele sergilenerek toplumsal destek sağlanmış, enflasyonda hızlı ve belirgin bir düşüş gerçekleştirilmiştir. Ortaya konulan dış ticaret politikaları ve alınan tedbirlerle ithalatın kompozisyonu ihracatı destekleyecek şekilde değişmeye başlamış, turizm gelirlerinin desteği ve rekabetçi kur ile cari işlemler fazlası rekor seviyelere ulaşmıştır. Vergi indirimleri, istihdam teşvikleri ve kredi programları ile ekonomik aktivite desteklenmiştir. Bütün bunlar yapılırken mali disiplin korunmuştur."

Oktay, hane halkı tüketimi ve özel sektör sabit yatırım harcamalarının azaldığı 2018 yılında, yüzde 2,8 oranında büyüme kaydedildiğine işaret ederek, 2019 yılının ilk yarısında ekonomik aktivitede ılımlı bir toparlanma gerçekleştiğini, toparlanma sürecinde büyümenin kaynağının net ihracat ve tüketim harcamaları olduğunu vurguladı.

"2019 yılını pozitif büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz"

Finansal koşullardaki iyileşme ve enflasyondaki düşüşle birlikte risk primi ve belirsizliklerdeki azalmanın yurt içi talebe destek verdiğini, bunun olumlu etkilerinin yılın ikinci yarısında da devam ettiğini anlatan Oktay, "Bu çerçevede 2019 yılını yüzde 0,5 pozitif bir büyüme ile kapatmayı öngörüyoruz." dedi.

Oktay, şöyle devam etti:

"2020-2022 Yeni Ekonomi Programı'na (YEP) göre, koordineli bir biçimde uygulanacak para ve maliye politikalarının yanı sıra gelecek dönemde hayata geçirilecek yargı reformu stratejisi ve vergi reformu düzenlemeleri gibi temel alanlarda öngörülebilirliği güçlendirecek adımlar başta olmak üzere hedeflenen yapısal dönüşüm adımlarının hayata geçirilmesiyle enflasyonu aşağıya çeken sürdürülebilir bir büyüme patikası izlenecektir. Bu çerçevede, 2020 yılına ve takip eden iki yıla dair büyüme tahminimiz yüzde 5 olarak belirlenmiştir."

"İşsizliği yüzde 9,8'e indirmeyi hedefliyoruz"

İşsizlik oranının, 2019 yıl sonunda yüzde 12,9'a yükselmesinin beklendiğini aktaran Oktay, 2020 yılında hedeflenen yüzde 5'lik büyüme ile iktisadi faaliyetteki toparlanma ve bunun sonucunda iş gücüne katılım ve istihdam oranlarında iyileşme öngörüldüğünü kaydetti.

Fuat Oktay, iktisadi güven ortamının güçlenmesi sonucunda ertelenmiş yatırımların hayata geçirilmesi ve üretimdeki artışla birlikte, istihdam teşviklerinin etkili bir biçimde uygulanmaya devam edileceğini, iş gücü piyasasına yönelik yapısal adımlar atılacağını kaydetti.

Bu çerçevede, iş gücü piyasasının deneme süresi ile denkleştirme süresinin, kısmi süreli çalışma konularında taraflar arasındaki mutabakatla esnekleştirilmesinin öngörüldüğünü vurgulayan Oktay, ayrıca istihdam teşviklerinin ihtiyaçlara göre yeniden tasarlanarak hayata geçirilmesinin, kadın istihdamını artıracak esnek çalışma olanaklarının artırılmasının, kadın kooperatiflerinin güçlendirilmesinin, çocuk bakım hizmetleri ve ihtiyaca göre belirlenmiş mesleki eğitim programlarının hayata geçirilmesinin, gençlerin iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun ve beceri temelli mesleki eğitim programlarına dahil edilmesiyle genç işsizliğinin azaltılmasının sağlanacağını bildirdi.

Bütün bunların sonucunda 2020 yılında, 2019 yılına göre, istihdamın 1 milyon 52 bin kişi artmasının, işsizlik oranının ise yüzde 11,8'e gerilemesi beklendiğini ifade eden Oktay, Yeni Ekonomi Programı'na göre önümüzdeki üç yılda istihdamı 3,2 milyon kişi artırarak 2022 yılında işsizliği yüzde 9,8'e indirmeyi hedeflediklerini vurguladı. 

"Tek haneli enflasyon temel hedeflerimizden"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, tüketici enflasyonunun, 2018 yılı sonunda YEP tahminleriyle uyumlu olarak yüzde 20,3 seviyesine ve Eylül 2019 itibarıyla da yüzde 9,26 seviyesine indiğine işaret ederek, "YEP'te para ve maliye politikalarının eşgüdümü ile mal ve hizmet piyasalarında rekabet ve verimliliği artıracak yapısal dönüşüm adımlarını hayata geçirerek, enflasyonun kalıcı olarak düşük tek haneli seviyelere indirilmesi temel hedeflerimizdendir." diye konuştu.

Enflasyon oranlarının aşağı yönlü hareket etmesiyle birlikte risk primlerinin düşürüleceğini, uzun vadeli finansman kaynaklarının geliştirileceğini, böylece ekonomik ve finansal istikrarın güçlendirileceğini anlatan Oktay, "Enflasyonun 2020 yılında yüzde 8,5’e, 2022 yılında ise yüzde 4,9'a düşmesini beklemekteyiz." dedi.

İhracatın 2019 sonunda artışı sürdürerek 181,4 milyar dolara yükselmesini beklediklerini, 2020 yılı ihracat hedefinin ise 190 milyar dolar olduğunu belirten Oktay, şunları kaydetti:

"2018 yılında toparlanan seyahat gelirlerinin, turist sayısındaki artışın devam etmesi sonucunda, 2019 yılı sonunda 29 milyar dolara yükseleceğini tahmin ediyoruz. 2020 yılında da seyahat gelirleri hedefimizi 34,3 milyar dolar olarak öngörüyoruz. Önümüzdeki dönemde yüksek katma değerli ürün ihracatının artırılması, yerlileştirme yoluyla ithalata olan bağımlılığın azaltılması ve seyahat gelirlerinin önemli derecede artırılmasını hedeflemekteyiz. Böylece, cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşme sağlanacak, dış finansman ihtiyacı azalacak, dengeli ve sürdürülebilir büyüme eğilimi korunacaktır."

YEP'te öngörülen dengelenme süreciyle cari işlemler dengesinin 2020 yılında makul düzeylerde bir açık vermesinin beklendiğini kaydeden Oktay, bu dönemde enflasyondaki düşüşle birlikte, ülke risk primlerindeki gerilemenin, kaliteli sermaye girişleri için elverişli bir ortam oluşturarak dış finansmanın temel belirleyicisi olacağını belirtti.

Oktay, bu kapsamda cari işlemler açığının GSYH'ye oranının YEP döneminde sırasıyla yüzde -1,2, yüzde -0,8 ve yüzde 0 olarak gerçekleşmesinin beklendiğini aktardı.

"Bankacılık sektörümüz sağlıklı ve güçlü yapısını korudu"

2019 yılında küresel finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalara karşın bankacılık sektörünün sağlıklı ve güçlü yapısını koruduğunu ve iktisadi faaliyetleri desteklemeye devam ettiğini anlatan Oktay, ayrıca YEP'te belirlenen çerçevede bankaların mali yapıları ve aktif kalitelerinin yakından izlendiğini, sektörün mali yapısını güçlendirecek kapsamlı bir politika setinin uygulandığını belirtti.

Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2020 yılında da finansal istikrarın güçlendirilmesi, tasarrufların artırılması ve böylece dış finansmana bağımlılıktan kaynaklanan kırılganlıkların azaltılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, ihtiyaç duyulması halinde bankaların mali yapısını güçlendirecek tedbirler alınacak, dövize alternatif olabilecek Türk lirası bazlı finansal ürünler geliştirilip yaygınlaştırılacak, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi sosyal tarafların mutabakatı ile hayata geçirilecektir."

"Mali disipline kararlılıkla devam edeceğiz"

Oktay, hükümetin kamu maliyesi alanındaki en önemli kazanımlarından birisinin faiz ödemelerinin bütçe içindeki payını azaltmak olduğunu kaydetti.

Mali alan oluşturularak vatandaşlara hizmet olarak ayrılan kaynak miktarının önemli ölçüde artırılabildiğini dile getiren Oktay, "Bu çerçevede bakıldığında, 2002 yılında faiz harcamalarının bütçe giderleri içerisindeki payı yüzde 43,2 iken, 2020 yılı bütçesinde bu oranın yüzde 12,7 seviyesinde kalması öngörülmektedir." diye konuştu.

Vergi harcamalarıyla faiz giderlerini karşılaştırdıklarında da paralel bir görünümün söz konusu olduğunu belirten Oktay, 2002 yılında toplanan her 100 liralık verginin 85,7 lirası faiz harcamalarına giderken, 2020 bütçesinde sadece bunun 17,7 lirasının faiz harcamalarına ayrılacağının tahmin edildiğini kaydetti.

Bir diğer önemli kazanımın ise borç stokunda hatırı sayılır ölçüde bir düşüşün sağlanması olduğunu vurgulayan Oktay, son 1 yıllık dönemde uygulanan maliye politikalarının iktisadi faaliyeti desteklediğini, cari açık ve enflasyon ile mücadeleye katkı sağladığını dile getirdi. Oktay, "2018 yılında merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ye oranı yüzde 2 seviyesinde gerçekleşmiştir. Önümüzdeki dönemde de mali disipline kararlılıkla devam edeceğiz." dedi.

Bu kapsamda, kaynakların verimli kullanılmasını ve belirlenen alanlarda tasarrufların artırılmasını sağlayacak yapısal değişikliklerin hayata geçirileceğini belirten Oktay, şunları söyledi:

"Bütçenin gelir performansının yükseltilmesi amacıyla sürekli ve kalıcı gelir kaynakları ile vergi tahsilatında etkinliğin artırılması ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılması hedeflenmektedir. Böylece kamu borçluluğu düşük düzeylerde tutulacaktır. Önümüzdeki dönemde bütçe açığının GSYH’ye oranının yüzde 3’ün altında kalmasını hedefliyoruz. Bütçe dengesinde öngörülen hedefler çerçevesinde AB tanımlı genel yönetim borç stokunun milli gelire oranının da 2020 yılında yüzde 33,2 seviyesinde gerçekleşmesi ve dönem sonu olan 2022 yılında ise yüzde 32,3 seviyesine inmesi hedeflenmektedir." 

Oktay, 2020 yılı bütçesinin, AK Parti hükümetleri tarafından hazırlanan 18. bütçe olduğunu hatırlatarak, 2020 yılı bütçesini Yeni Ekonomi Programı kapsamında açıklanan ekonomik, mali ve sosyal hedeflerle uyumlu olacak şekilde hazırladıklarını kaydetti.

Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin kalemlerini anlatan Oktay, 2020 yılında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin yüzde 10,3 artışla 957 milyar, vergi gelirlerinin yüzde 17,5 oranında artarak 785 milyar, vergi dışı gelirlerin ise 172 milyar liraya ulaşacağının tahmin edildiğini söyledi.

"2020 yılı bütçesi de hizmet bütçesi olacaktır"

Bütçenin, ekonomide öngördükleri, "dengelenme, disiplin ve değişim" yaklaşımına uygun olarak hazırlandığına işaret eden Oktay, "Dengelenme çerçevesinde elde edilen kazanımların korunması ve geliştirilmesi, üretim ve verimlilik odaklı sürdürülebilir büyüme ile adaletli paylaşımın kalıcı olarak tesisi 2020 yılı bütçesinin temel amacıdır." dedi.

Bütçenin sağlam ve sürdürülebilir gelirlere dayanması, toplanan gelirlerin ise vatandaşa hizmeti esas alan bir anlayışla kullanılmasının en temel öncelikleri olacağını vurgulayan Oktay, "2020 yılı bütçesi de önceki yıllarda olduğu gibi bir hizmet bütçesi olacaktır. Bütçedeki kaynaklarımız büyük ölçüde vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu hizmetlerin karşılanmasında kullanılacaktır. Faiz ödemelerinin bütçe içindeki payı azalırken vatandaşa hizmet olarak gidecek ödemelerin payının artması sağlanacaktır." şeklinde konuştu.

Bu çerçevede eğitime ayrılan kaynağın, 2020 yılında 176,1 milyar liraya çıkarılacağını dile getiren Oktay, böylelikle bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 16,1'ini tek başına eğitime ayırdıklarını söyledi. Oktay, "Ayırdığımız bu bütçeyle eğitimin her kademesinde niteliğin artırılmasına yönelik; tekli eğitime geçilmesi, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, mesleki ve teknik eğitim atölye ve laboratuvarlarının modernizasyonu, tasarım ve beceri atölyelerinin kurulması, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesine yönelik yapacağımız yatırımlar 2020 yılında ön plana çıkacaktır." diye konuştu.

Oktay, 2020 yılı bütçesinden öğrencilere doğrudan nakdi ve ayni olarak önemli destekler sağlamaya devam edeceklerini belirterek, bu kapsamda tahsis edilen ödenek tutarının 26,4 milyar lira olacağını söyledi.