DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, Türkiye ile Libya arasındaki Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nın ikinci yıl dönümü sebebiyle değerlendirmelerde bulundu.

Anlaşmanın BM tarafından tescil edildiğini hatırlatan Karanfil, Türkiye'nin yıllardır haklı mücadelesinin uluslararası hukuk kurallarına uygun şekilde kağıda döküldüğü anlaşmanın sadece ülkemizin değil Libya'nın da hak ve çıkarlarını korumayı amaçladığını söyledi.

Karanfil, Libya'nın istikrarsızlığının, Türkiye'yi jeopolitik ve jeostratejik açıdan doğrudan etkilediğini belirtti.

Anlaşma ekonomik açıdan da önem arz ediyor

Anlaşmanın ekonomik açıdan da çok büyük önem arz ettiğini söyleyen Karanfil, Türk müteahhitlerin ilk yurt dışı pazarı olan Libya'nın Türkiye ekonomisi için öneminden bahsetti:

"Libya, Türkiye'ye 3 günlük deniz mesafesinde yer alması ve oradan da 56 Afrika ülkesine kara yolu bağlantısının bulunması nedeniyle Türkiye için çok ama çok kritik bir ülke. Avrupa'ya da kısa deniz mesafesinde bulunması, yakıt, gayrimenkul, ulaşım ve kira maliyetlerinin düşüklüğü Libya'yı bizim için çok önemli kılıyor. Libya, 75 milyar dolarlık ihracat hedefimizin bulunduğu Afrika'nın kilidi konumda. Bu yüzden anlaşma, ekonomik açıdan da çok önemli bir adımdı."

“2 yılda ticaret hacminde yüzde 43'lük artış"

Anlaşma sayesinde Türkiye ile Libya arasındaki ticaret hacminde ivmelenme yaşandığına dikkati çeken Karanfil, "Eylül sonu itibarıyla, son 2 yılda, Türkiye ile Libya arasındaki dış ticaret hacmi yüzde 43 artarak 2,3 milyar dolara çıktı. Salgın yaşanmamış olsaydı bu artış çok daha yüksek olacaktı. Yıl sonunda ikili ticaret hacminin tarihte ilk kez 3 milyar doları aşacağını düşünüyoruz" dedi.

"Ekonomik iş birlikleri geliştirilmeli"

Türk iş adamlarının özellikle Kuzey ve Orta Afrika'ya girişte Libya'yı merkez alabileceğini vurgulayan Karanfil, hem kamu kuruluşlarından hem de özel sektörden iki ülke arasındaki ekonomik iş birliklerinin geliştirilmesi için daha aktif rol oynamaları çağrısında bulundu.