20 Ağustos tarihinde Merkeze bağlı Yazıkonak Beldesi’nde yürekleri yakan bir olay meydana gelmişti.
Tartışma arasında kalan 3 çocuk annesi Kebire Atanmaz olay sırasında vurularak öldürülmüştü.
Olayla ilgili İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin çalışmasında şüpheliler M.Ş., Ö.C. ve S.C. gözaltına alınmıştı.
Mahkemeye çıkartılan şüphelilerden M.Ş. ile Ö.C. tutuklanmış, S.C. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmıştı.
Diyarbakır Barosu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “3 çocuk annesi 48 yaşında bir anne olan Müvekkil Ömer CANKARA tarafından öldürülmüştür. Bu cinayet âdete geliyorum demiştir. Tüm adli merciler Ömer Cankara’nın bu eylemlerden haberdar olmasına rağmen yasalardaki yetersizliklerden kaynaklı bu elim olaya engel olunamamıştır” demişti.
Bir açıklamada Av. Mustafa Yentür'den geldi.
İşte Av. Mustafa Yentür, tarafından yapılan o açıklama;
Her ne kadar açıklamanın Diyarbakır Barosu tarafından yapıldığından bahsedilmiş ise de; Biz bu açıklamanın Diyarbakır Barosu tarafından yapıldığına inanmadığımız gibi bir avukat meslektaşımız tarafından da yapıldığını düşünmüyoruz. Zira bir avukatın gizlilik olan bir dosya ile ilgili olarak basına yalan haber verdireceğini düşünmemekteyiz. Baronun da maktul için müvekkilimiz şeklinde bir beyanda bulunması söz konusu olamaz. Zira tüzel kişiliği icabı baroların müvekkili olması mümkün değildir. Barolara vekalet verilmez. Avukatlara vekalet verilir.
Müvekkilin maktulün evinin önüne bir gün öncesinde Kebire Atamaz’ın evinin önüne gelip “bu evden cenaze çıkacak “ diyerek tehdit ettiğinden bahsedilmiştir. Bu iddiayı ortaya atan kişinin bunu ispatlaması lazımdır. Çünkü biz ilk günden beri dosyaya hakim olup bu şekilde beyanda bulunan bir beyana rastlamadık. Sabah 6 da hiçbir işi olmadığı şeklinde beyanlara yer verilmiş olup, müvekkilin her sabah o saatlerde oralarda işi olduğu serasına götürmek için işçi topladığı tüm köy tarafından bilinmektedir. Dolayışı ile yazılan her şey asılsız ve yalandan ibarettir.
Dosyada gizlilik mevcuttur ve bilgi almak mümkün değildir. Fakat gizlilik kararı verilmeden önceki aşamada müvekkilimiz tüm aşamalarda kendisinde silah olmadığını beyan etmesine rağmen diğer şüpheli M.Ş silah ile müvekkile ateş ettiğini beyan etmiştir. Olay sonucunda müvekkilin aracına mermi giriş çıkışı da mevcuttur.
Dosyada iki şüpheli var iken müvekkilin hedef gösterilmesi de kanaatimizce müvekkile bilinçli olarak zarar vermek amacı gütmektedir. Biz herkese saygı göstermekteyiz ve aynı saygının tarafımıza da gösterilmesini beklemekteyiz. Her ne kadar 3 dosyadan bahsedilmiş ise de bu konuda müvekkil Ömer Cankara hakkında savcılıkça verilmiş takipsizlik kararları bulunmaktadır. Yine maktulün çocuklarının müvekkile ve kardeşine saldırdığı dosyalar mevcut olup yapılan bu haberlerde bunlara yer verilmemektedir.
Dosyada gizlilik kararı devam ediyor olmakla beraber iki şüpheli vardır. Müvekkilimiz kendisinde silah olmadığını her aşamada beyan etmiştir. M.Ş ise silah kullandığını söylemiştir. Durum böyle iken Elazığ C. Başsavcılığının 2019/11593 soruşturma sayılı dosyasında gizlilik kararı devam ederken yapılan bu asılsız haberler hukukla bağdaşmamakta ve müvekkilimize kasıtlı olarak zarar verme çabalarıdır. Bizim basın mensubu arkadaşlarımızdan ricamız haberi yaparken doğruluk derecesinin araştırılmasıdır. Bunun yapılmasını özellikle rica ediyoruz.
Bu haberleri yalan olarak basına sızdıran kişiler hakkında da dosyadaki gizlilik kararının ihlali ve yalan haber yaptırtmaktan dolayı yasal yollara başvuracağımızı saygı ile tüm kamuoyuna bildiririz.”
Güncelleme Tarihi: 23 Eylül 2019, 17:05