Elazığ musikisinin geçmişten geleceğe aktaracağımız kültür zenginliğimiz olduğunu dile getiren Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çağlar, “Elazığ zengin tarihi ve kültür varlığı içinde köklü ve önemli bir musiki birikimine sahiptir. Geçmişten geleceğe aktaracağımız kültür zenginliğimizdir” diye kaydetti.

ÇAĞLAR: MÜZİĞİNİ BÖLGEMİZİN DIŞINA TAŞIMA VE TANITILMASINDA YETERLİ ÇABAYI GÖSTEREMEDİK

Başkan Mehmet Çağlar, “Bugüne kadar pek çok konuda olduğu gibi geleneksel müziğimizin tanıtılmasında da başarılı olamadık. Harput’ un beğeni alan zengin müziğini bölgemizin dışına taşıma ve tanıtılmasında yeterli çabayı gösteremedik. Dolayısı ile gerçekçi bir ifade ile kendimiz çaldık ve kendimiz dinledik.  Oysa, Elazığ’ ın sanat ve kültür dünyasının önemli insanlarından biri olan merhum Fikret Memişoğlu 1966 yılında kaleme aldığı “Harput Ahengi” kitabında Harput müziği için bakın neler söylemiş;

“Bir gün, gerçek anlamda kendi alemimize dönersek, musikimizin de özel ve orijinal değeri bilinmiş olacaktır. O zaman usta bestecilerimiz, batıdan yalnız teknik ve metod almakla yetinecek, ruhu, heyecanı ve düzeni bizim olan, bir sistem kuracak, bizim kaynaklarımızdan, bize, bizim olan eserler sunacaklar. Hatta gözümüzün önünde akıp giden bu hazineyi; keşfetmekte geç kaldıklarına da yerinmiş olacaklardır belki.

O zaman bizim de, orijinal operetlerimiz, operalarımız olacak; yerli musikimiz, bütün tazeliği ve canlılığı ile, hemen her eserde yer bulacaktır” diye kaydetti.

ÇAĞLAR: MÜZİĞİMİZ EVRENSEL BİR BOYUT KAZANARAK DÜNYAYA AÇILMA OLANAĞI BULACAKTIR

Başkan Mehmet Çağlar, “Yaklaşık 55 yıl önce yapılmış bu tespit müziğimizin evrenselliği konusundaki önemi ve özelliğini ortaya koymaktadır.  Eşsiz Anadolu medeniyetlerinin izlerini içinde barındıran türkülerimizin derlenerek çok sesli düzenlemelerle opera sahnesine taşınması büyük bir önem taşımaktadır. Böylece müziğimiz yöresel veya bölgesel olmaktan çıkacak ve evrensel bir boyut kazanarak dünyaya açılma olanağı bulacaktır. Bu nedenle Harput musikisinin bu eserle tanıtılması ve dünya müzik sahnelerine taşınmasını hedefledik. Buradan hareketle (Ankara) Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı olarak merhum Fikret Memişoğlu’ nun tespit ve önerisinden yola çıkarak Harput musikisinin çok sesli senfonik olarak notaya alınmasını sağladık. 2010 yılında başlayan ve yaklaşık 3 yıl süren bir çalışma sonunda, senfonideki müzikal zenginlik türkülerimizin ruhu ve heyecanına çok renkli yeni bir heyecan kattı ve “Harput Senfonisi” eseri ortaya çıktı” dedi.

ÇAĞLAR: SANAT VE KÜLTÜR ZENGİNLİĞİMİZ İÇİNDE ÖNEMLİ BİR YER

Başkan Mehmet Çağlar, “Önümüzdeki dönemde İzmir’ de ve daha sonra yurt dışında bir çok Harput Senfonisi konseri gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Halen yurt dışı konserleri için yaptığımız çalışmalar olup, en son notaları gönderdiğimiz Almanya Köln Senfoni Orkestrası ile olan görüşmelerimiz olumlu yönde devam etmektedir. Sanat ve kültür zenginliğimiz içinde önemli bir yeri olan musikimizin çok sesli senfonik orkestraya uyarlanması ve Devlet Opera sanatçıları tarafından icra edilerek müzik dünyasına takdim edilmesi bugüne kadar bu konuda atılmış ilk adımdır. Bu nedenle bu çalışmanın Elazığ-Harput musikisi için bir dönüm noktası, bir başka ifade ile milat olduğunu düşünüyoruz. Bu açıdan Harput Senfonisinin çok yönlü olarak değerlendirilmesi ve tanıtım için önemli doğru bir adres olarak kabul edilmesi gerekir. Tarihi Harput yaşantısının çeşitliliği ve renklerinin bir yansıması olan “Harput Senfonisi” nin çağdaş dünyada kabul görmesi ve beğeni alması en büyük arzumuzdur. Öyle inanıyoruz ki, bu eserle Elazığ-Harput müziği Fırat’ ın ötesine taşınarak yerel olmaktan kurtulacak, önce ulusal ve sonrasında da evrensel bir boyut kazanacaktır. Bütün bunların sonucunda, büyük bir emek ve özveri ile ortaya koyduğumuz bu sanat ve kültür eseri ile gurur duyduğumuzu ve bu nedenle onu iyi tanımanızı istiyoruz” dedi.