Elazığ Belediye Meclisi Kasım Ayı toplantılarının ikinci oturumu Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz başkanlığında devam etti.

Toplantıda MHP’li Meclis Üyesi Osman Dilek’in dün ki iddiaları yeniden gündeme geldi ve Partilerinden ihraç edilen Meclis Üyeleri Karahan Çelik ve Sedat Karataş, Dilek’in iddialarına cevap verdi.

Elazığ Belediye Meclisi Kasım Ayı toplantılarının ikinci oturumu Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz başkanlığında devam etti.

Toplantıda ilk önce gündem maddeleri görüşüldü.

Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın isminin yeni açılan Kuzey İmar yoluna verilmesi kararının alınmasının ardından ikinci gündem maddesine geçildi.

İkinci gündem maddesinde AK Parti’den ihraç edilen ve bağımsız meclis üyesi olan Karahan Çelik’ten boşalan İmar komisyonuna üye seçimi oldu.

Meclisin ilk oturumunda MHP’li Meclis üyesi Osman Dilek, imar komisyonunda da bulunan meclis üyesinin partisinden neden ihraç edildiği ile ilgili sorular yöneltmişti. İsim verilmeden yöneltilen o sorulara bugün cevap bağımsız meclis üyesi Karahan Çelik’ten geldi ve partisinden neden ihraç edildiğini açıkladı.

Daha önceden medya ve kamuoyuna çok detaylı bir açıklama yaptıklarını dile getiren bağımsız meclis üyesi Karahan Çelik, “Fakat görünen o ki konu tam olarak anlaşılmamış. Şimdi bir kez daha konunun detaylarıyla açıklamaları yapmak istiyorum” diyerek AK Parti’den gelen ihraç nedeniyle ilgili yazıyı aktardı.

Çelik Genel Merkezden Gelen İhraç Yazısını Okudu

Ak Partiden gelen ihraç yazısını okuyan Çelik, “Delillerin değerlendirilmesi ve karar deniliyor. İlgililer hakkında belge ve bilgiler doğrultusunda sosyal medya ve SMS yoluyla sahipsiz Elazığ isimli bir yürüyüş tertip ettikleri, bu yürüyüşün sadece Elazığspor’a destek yürüyüşü olduğu herhangi bir taşkınlık küfür hakaret veya Hedef gösterici slogan atılmaması gerektiği ifade edilmiştir. Ancak yürüyüşüne milletvekilleri ve yerel siyasetçiler hakkında olumsuz sloganlar atılmış ve sosyal medyada küfürlü paylaşımlar da bulunmuştur. Eleştiri sınırlarını aşan hakaretlerde bulunarak veya bulunmasına sebep olarak milletvekillerini ve yerel siyasetçileri itibarsızlaştırmaya çalışıldığı kanaati hasıl olmuştur. Bu sebeplerden dolayı parti tüzüğünün 117 ye 1 maddesinde geçen partinin tüzük ve programına demokrasi ve insan hakları ve hukukun evrensel temel kurallar ve normların aykırı faaliyetlere katılmak destek olmak. Yahut bizzat aykırı eylem ve işlemlerde bulunmak ve tüzüğümüz 117'ye 7 maddesindeki Parti yöneticileri ve üyeleri veya parti tüzel kişiliği hakkında basın yayın araçları ile kamuoyu önünde gerçek dışı haber yaymak. İftira, karalama ve küçük düşürücü beyanlarda bulunmak fiilleri işlediği kanaatine varılarak, partiden kesin ihraç kararın onanmasına kararını bir suretinin İl Başkanlığına, bir suretini de İl Başkanlığı tarafından ilgililere tebliğ edilmesine katılanların oybirliği ile karar verildi” diyerek genel merkezden gelen ihraç kararını dile getirdi.

ÇELİK: “BUNUN SORUMLUSU OLARAK BİZLERİN GÖRÜLMESİDİR”

İhraç kararından anlaşılmayacak bir şey olmadığını ifade eden Çelik, “Yani bu konuyu daha fazla uzatıp başka yerlere taşımanın da bir anlamı yok. Buradaki ihraç gerekçesi zaten bütün Elazığ kamuoyunun bu malumu olan Elazığspor ile ilgili konuların Elazığ halkın da Elazığspor taraftarlarında oluşan tepkileri çokça medyada, sosyal medyada yer bulması ve bunun sorumlusu olarak bizlerin görülmesidir. Buda herhangi başka bir gerekçe yok. Yani buradaki iddia edilen konularda özellikle onlara cevap vermek gerekirse, biz hiçbir zaman bu tür faaliyetler içerisinde bulunmadık. Ben konuyu uzatmak için sosyal medyamız da isteyen, zaten hepimiz hemen hemen sosyal medya hesaplarında arkadaşız ve birbirimizin paylaşımlarını görebiliyoruz. İsteyen herkes sosyal medya hesaplarımızı ilgili tarihlere bakabilir. Biz her zaman Elazığsporlu taraftarları Elazığ halkını bu konuda sağduyuya davet ettik. Hiçbir şekilde taşkınlık yapılmaması için uyarılarda bulunduk ama tabi buna rağmen tepkiler oluştu” diyerek bu tepkilerden kendilerinin sorumlu olmadığını vurguladı.

ÇELİK: “BİZİM DURUŞUMUZDAN HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEDİ”

Çelik, partinin bu şekilde karar aldığını ifade ederek, “Biz de bunu saygıyla karşıladık ki zaten bizim bu işlerin arkasında olmadığımızın kanıtı da şu anki konumumuzdur. Biz şu an halen Elazığspor’da olan görevimiz devam ediyor. Hem Sedat Bey'in hem benim bu şikayeti yapan kişilerin, Elazığspor ile alakalı düşünceleri de değişmedi. Eğer biz bu şekilde halkı galeyana getirip bu kişilere küfür hakaret ettirecek olsaydık. Şu anda da küfür hakaret ettirdik ama bakın bizim duruşumuzdan hiçbir şey değişmedi. Biz bu tür tartışmaların bu tür konuların hiçbir zaman şehrimize bir şey kazandırmayacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla konuyu çok fazla uzatmanın, başka yerlere çekmenin de bir anlamı yok. Zannediyorum ki bütün kamuoyu bu konuda hemfikir ve ihracın gerekçesiyle çok net bir şekilde anladı diye düşünüyorum. Dolayısıyla tekrar söylüyorum ihraç net bir gerekçeyle az önce okuduğum gerekçeyle, biz partimizin ihraç edilmişiz. Bizim parti içinde olalım veya olmayalım hiç önemli değil. Duruşumuz çizgimiz bellidir ve bu değişmeyecektir” ifadelerini kullandı.

KARATAŞ: “İMAR ÜZERİNDEN, İHRAÇLA ALAKALI BİR ALGI OPERASYONU”

Ardından partisinden ihraç edilen Sedat Karataş açıklamalarda bulundu önce, AK Parti’nin ihraç gerekçesini okudu. Karahan Çelik ile aynı sebepten ihraç edilen Karataş, ihraç gerekçesini okumasının ardından, “Biz bu ihraç kararını 20 gün önce Osman Dilek abimize tebliğ etmiştik. Kulübümüze gelmişti. Niye ihraç edildiniz dediğinde, ihraç sebebi kağıdının fotokopisini Osman Dilek abimize tebliğ etmiştik. Osman abi bu sende var. Fakat iki meclistir burada bunun imar üzerinden, ihraçla alakalı bir algı operasyonuna dönüştürülmesini ben size yakıştıramadım. Bu kararı isteyen arkadaşlarımıza da fotokopisini verebiliriz. Gazeteci arkadaşlara da verebiliriz. Başım dik, anlımız ak” dedi.   

DİLEK: “BEN YİNE SÖYLÜYORUM. BU İMAR KOMİSYONU GÜVENİNİ YİTİRMİŞTİR”

Ardından iddialarıyla ilgili MHP’li Osman Dilek söz aldı, “Siyasi partilerle bu arkadaşlarımızın arasındaki diyalogların biz dışındayız. Yürüyüş yapılmış, küfür edilmiş bunlar farklı şeyler. Bunlarda haklılar veya haksızlar takdir kamuoyunun veya kendi partililerinin. Bizim burada özellikle ben geçen ayda sorduğumda, şunu da düzelteyim. Sedat Başkan bana onu verdi doğru ben size dünde söyledim. Ben gerekçesini biliyorum. Sizce nedir bunun gerekçesi bunu yine söylüyorum. Benim bildiğim, bunu burada açıklamak istemiyorum. Bunu oturur konuşuruz. Burada herkeste biliyor. Ben bu arkadaşları karalamak için söylemedim, söylemiyorum. Komisyonla ilgili bir imar komisyonunda bugüne kadarki çalışmalarda en etkili konulara ve meselelere vakıf Karahan Çelik arkadaşımız var. Ben yine söylüyorum. Bu imar komisyonu güvenini yitirmiştir. Etik gereği arkadaş ihraç edilip istifa ettiği zaman diğer arkadaşların istifa edip tekrar aday olup güven tazelemeleri lazım ben bunu söylüyorum. Geçen mecliste de size bir şey söyledim. Siz cevap verdiniz. Dedim ki bunların gerekçesi nedir sayın başkanım? Siz cevap verdiniz. Dediniz ki, millete tepeden bakıyorlar. Kayıtlarda var. ” dedi. 

YANILMAZ’IN SES TONU YÜKSELDİ, DİLEK’İN AÇIKLAMALARINA CEVAP VERDİ

Dilek’in açıklamasıyla birlikte Başkan Yanılmaz sinirlendi ve ses tonu yükseldi. Yanılmaz, “Kim millete tepeden bakıyormuş? Kim için söyledim onu öğrenmek istiyorum. Böyle bir şeyi nasıl kullanırsınız? Yani sizin elinizde arkadaşların ihracıyla ilgili ihraç belgesi dışında bir belge var mı? Bunun dışında belge yoksa o zaman dün bu mecliste bu arkadaşlarımız imardan dolayı ihraç edilmiştir, cümlesini kullanarak, imar komisyonunu itibarsızlaştırmaya, imar komisyonu hakkında bunlarında istifa etmesi lazım. Güvenlerini yitirmişlerdir, cümlesini kullanmaya ne hakkınız var bunu biliyorsunuz. Bildiğiniz halde kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalışıyorsunuz. Hata ediyorsunuz. Bu meclisi ve kamuoyunu imar üzerinden giderek bir algı operasyonu oluşturmaya çalışıyorsunuz. İmar Komisyonu güvenini yitirmiştir diye bütününü istifaya çağırıyorsunuz. Bu meclisin bir üyesi olarak 20 gün önceden bunu bilmenize rağmen böyle bir olayı saptırarak bu konuya getirmenin size bir faydası yok. Bu meclise bir faydası yok. Elazığ’a bir faydası yok. Ne kadar burada her hangi bir komisyonu itibarsızlaştırmaya çalışırsanız çalışın. İyi bilesiniz ki bu konuda kararı verecek olan millettir, hemşerilerimizdir.” ifadelerini kullandı.

SİNİRLER GERİLDİ KARŞILIKLI TARTIŞMALAR YAŞANDI

Ardından Dilek ve Başkan Yanılmaz arasında karşılıklı atışmalar yaşandı ve diğer meclis üyeleri de tartışmaya dahil oldu.

YANILMAZ: “20 gün önce elinizde ihraç bilgisi olmasına rağmen, bunu biliyor olmanıza rağmen bunu burada sanki imar olaylarından dolayı ihraç edilmişmiş gibi ortaya koymanız gerçekten yazık.”

DİLEK: “Başkanım biz her şeyi biliyoruz. Herkeste her şeyi biliyor. Takdir kamuoyunun dediniz, tabi ki takdir kamuoyunun. Bu komisyonla ilgili değilse, bu Elazığspor ile ilgili değilse, valilikte yapılan toplantıda, milletvekillerimizin katıldığı toplantıda orada olan hadiselerde, olayları sizde biliyorsunuz. Kamuoyu da biliyor. Arkadaşlarımızda biliyor.”

YANILMAZ: “Valilikte böyle bir toplantı yapılmadı.”

DİLEK: “Valilik değil. Vali beyin organize ettiği bir toplantıda milletvekillerinin, orada bir şeyler sızdırıldı, sızdırılmadı, davaları oldu. ”

YANILMAZ: “Yanlış şey konuşuyorsunuz. Biz bu şehrin menfaatleri doğrultusunda her zaman her yerde toplantılar yapıyoruz. Görüşmeler yapıyoruz. Konuşuyoruz herkes fikrini söylüyor. O fikirlerin neticesinde böyle bir şey oluşmuş. Arkadaşlarımız genel merkezimizin takdirleri neticesinde sebepleri de çok net belli olarak çok net izah edilerek.”

DİLEK: “Size göre”

YANILMAZ: “Sana göre bunun dışında bir şey mi var?”

DİLEK: “Çok haksızlık yapmışlar. Eğer sebep buysa bu arkadaşları destekliyorum. Bu arkadaşlara yüzde yüz haksızlık yapmışlar.”

YANILMAZ: “Sana göre bunun dışında bir şey mi var?”

DİLEK: “Var.”

YANILMAZ: “Belgen var mı?”

DİLEK: “Nasıl belge var mı?”

YANILMAZ: “Yani bunun dışında bir belgen var mı?”

DİLEK: “Kamuoyunda konuşulan kamuoyuna sızan valilerin açıklama yapması.”

YANILMAZ: “Ya bırakın şimdi kahve köşelerinde konuşulanları.”

DİLEK: “Ne alakası var? Kahve köşesi başkanım.”

YANILMAZ: “Yazık yani.”

DİLEK: “Siz işi polemiğe döküyorsunuz başkanım.”

YANILMAZ: “Yanlış yapıyorsunuz. Bu mecliste bulunan hiçbir komisyonumuzu bu mecliste bulunan hiçbir arkadaşımızı hak etmediği bir şekilde onu itibarsızlaştırmaya, kamuoyunda algı oluşturmaya hiç kimsenin hakkı yok.”

DİLEK: “Ne dedim ben başkanım? Benim beğenmeme hakkım yok mu? Güvenmeme hakkım yok mu?”

YANILMAZ: “Ben bu mecliste bulunan her arkadaşımın hakkını MHP’li belediye meclisi üyesi arkadaşlarımızda dahil olmak üzere savunurum. Bugünde de dediniz. İmar komisyonu istifa etmeli.”

DİLEK: “Evet.”

YANILMAZ: “Efendim halkın gözünde güvenini yitirmiş”

DİLEK: “Evet.”

YANILMAZ: “Yav sen halkı nereden biliyorsun?”

DİLEK: “Evet. Benim görüşüm bu başkanım.”

YANILMAZ: “Sen halk mısın ki? Tek başına çıkıyorsun konuşuyorsun?”

DİLEK: “Ne demek ben halk değil miyim? Ben neyim?”

YANILMAZ: “Çık şurada İzzetpaşa meydanının oraya.”

DİLEK: “Ben her zaman çıkıyorum.”

YANILMAZ: “Gazi caddesine bir çık bakalım.”

DİLEK: “Her tarafta da varım. Çıkıyorum başkanım.”

YANILMAZ: “Yoksun işte. Buda ispatı. Rica ederim, lütfen meclisi algı operasyonlarıyla yönetmeye çalışmayın.”

DİLEK: “Bende sizi bilgi gizleyerek. Kamuoyundan bilgi gizleyerek.”

YANILMAZ: “Her şey açık net.”

DİLEK: “Yok başkanım değil.”

YANILMAZ: “İzahı burada. Arkadaşlarımızın niçin ihraç edildikleri çok net. Bunun dışında elinde bir bilgi, belge, doküman varsa getirirsin konuşuruz. Bu yüzden imar komisyonun istifa etmesi gerekir komple, halkın gözünde güvenini yitirmiştir, demeniz o imar komisyonunda bulunan dört arkadaşımıza hakarettir. Bu dört arkadaşımızın da hakkını savunmak benim en tabi hakkımdır. Sonuna kadarda devam edeceğim.”

DİLEK: “Başkanım çok gerginsiniz. Çok kızıyorsunuz.”

YANILMAZ: “Evet kızıyorum çünkü…”

DİLEK: “Müsaade etmiyorsunuz cevap hakkımı kullanayım.”

YANILMAZ: “…20 gün önce bilmenize rağmen…”

DİLEK: “Siz burada bunların gerekçesini dünde söyleyebilirdiniz. Siz bunlar tepeden bakıyor dediniz. Meclis kayıtlarını istirham ediyorum, çıkarın. Meclis kayıtlarında vardır. Tepeden baktıkları için bunlar görevden alındı, dediniz.”

YANILMAZ: “Alakası yok. Hiç alakası yok.”

DİLEK: “Başkanım dediniz.”

(Elazığ Belediyesi MHP Meclis Üyesi)Hikmet Behçet Susmaz: “Sayın başkanım dediniz ki, insanlara tepeden bakılmasına müsaade etmeyeceğiz, edilmeyecek. Osman Bey dedi ki, niye bu arkadaşlar görevden alındı. Siz dediniz ki, insanlara tepeden bakılmasına müsaade etmeyeceğiz.

YANILMAZ: “Onunla hiç alakası yok. Behçet Bey bir saniye.”

Susmaz: “Nedir bunun anlamı nedir?”

YANILMAZ: “Sende şimdi aynı karara geliyorsun. Hiç alakası yok.”

Susmaz: “Hiçbir karara girmiyorum.”

YANILMAZ: “Ben şunu dedim. Bunu her zaman söylüyorum. Bu millete hiç kimse tepeden bakamaz. Sende dahilsin. Bende dahilim. Öteki de dahil. Yoksa şunu kastederek değil.”

Susmaz: “Ama o sorudan sonra bunu söylemek ne demek Sayın Başkanım?”

YANILMAZ: “Ancak bugün öğreniyoruz ki Sayın Osman Dilek’e bu belge 20 gün önce verilmiştir.”

Susmaz: “Sizde de var bu belge.”

YANILMAZ: “Osman Dilek adının Osman Dilek olduğunu bildiği kadar bu arkadaşlarımızın niçin ihraç edildiğini biliyor. Buna rağmen dün burada çıkıp, imardan dolayı bu arkadaşlarımız ihraç edildi. İmar komisyonuna güvensizlik var. Onun için imar komisyonunun bütünü birden istifa etmesi gerekir demesi bu meclise hakarettir. Bu komisyonlara hakarettir. Buna da müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Kusura bakmayın.”

Susmaz: “Sayın Başkan daha öncede Osman Bey sordu bunu. O zaman siz bunu biliyordunuz. Niye söylemediniz?”

YANILMAZ: “Hayır. Ben bilerek arkadaşlarımız gelsin kendisi okusun.”

Susmaz: “O zaman derdiniz kapanırdı bu iş.”

YANILMAZ: “20 gün önce almış bunu yani 20 gün önce aldığınız, 20 gün önce okuduğunuz bir konuyu gelip burada farklı şekilde insanlara, meclise sunmaya ne hakkınız var”

DİLEK: “Sayın Başkan siz şuan da hamaset yapıyorsunuz…”

YANILMAZ: “Ben şuanda bu meclisin…”

DİLEK: “…Cevap hakkımı kullanamıyorum ki başkanım.”

YANILMAZ: “… haklarını koruyorum. Ben şuanda imar komisyonunda bulunan arkadaşlarımın haklarını koruyorum. Ben şuanda bu mecliste bulunan bütün meclis üyelerimizin haklarını koruyorum. Korumaya devam edeceğim.”

DİLEK: “Bizi niye korumuyorsunuz?”

YANILMAZ: “Senide koruyorum.”

DİLEK: “Korumuyorsun.”

YANILMAZ: “Senide koruyorum. Sana da diyorum ki. ”

DİLEK: “Korumuyorsun. Namlunun ucuna atıyorsun.”

YANILMAZ: “Sana da diyorum ki, ey Osman Dilek kardeşim adın gibi bildiğin bir konuyu bir daha burada gelip sapıtma.”

DİLEK: “Adım gibi değil ona müsaade etseniz anlatacağım. Sayın Başkan müsaade ederseniz anlatacağım. Benim onlarla, arkadaşlarla sıkıntım yok. Biz bilhassa imar komisyonuyla ilgili seçim olduğu için Karahan Çelik beyde imar komisyonunda olduğu için bende arkadaşların istifa etmesi gerekiyor. Bunu söyledim. Sedat Karataş’ın ismi cismi bununla ilgili bir şey geçti mi? Geçmedi.”

YANILMAZ: “Dün Karahan Çelik imar komisyonundan dolayı imardan dolayı ihraç edilmiştir demediniz mi?”

DİLEK: “Dedim.”

YANILMAZ: “Şimdi böyle mi?”

DİLEK: “Başkanım bak ben bir şey söylüyorum.”

YANILMAZ: “Daha neyi söylüyorsun?”

DİLEK: “Müsaade ederseniz söyleyeceğim.”

YANILMAZ: “Söylediğin bir şey yok ki. Evrak burada.”

DİLEK: “Müsaade et başkanım.”

YANILMAZ: “Elinde bir evrakın varsa çıkartır konuşursun.”

DİLEK: “Başkanım neyin evrakı olacak bende? Vali Beyle yaptığınız toplantının evrakı var mı sizde?”

YANILMAZ: “Yoksa konuşmayacaksın.”

DİLEK: “Sende oradaydın. Allah’ına elini vicdanına koy. Benim bu zikrettiğim konuşmalar geçmedi mi?”

YANILMAZ: “Yoksa konuşmayacaksın.”

DİLEK: “Alındı, verildi, eksik alındı, fazla alındı, eksik gitti, şöyle gitti, böyle gitti. Bunlar sizin huzurunuzda oldu. Ben bunun belgesini sana nereden getiriyim. Elini vicdanına koy. Allah yukarıda. Bu toprağın altıda var başkanım.”

YANILMAZ: “Osman Bey bilmediğin mevzuları konuşuyorsun. Bir saniye müsaade edin. Bilmediğin konuları konuşuyorsun.”

DİLEK: “Siz konuşturtuyorsunuz Başkanım. Ben bunları konuşmak istemiyorum ki başkanım.”

YANILMAZ: “Yazık ediyorsun orada bulunan herkes valisi, milletvekilleri, belediye başkanı olarak ben dahil olmak üzere şuanda üç arkadaşımız şahittir. Osman Altungök, Karahan Çelik, Sedat Karataş orada bulunan herkes Elazığspor’un hesaplarıyla ilgili en küçük bir tereddüdümüz yoktur. Bunların doğru yerlere harcandığına dair itimadımız tamdır diyerek arkadaşlarımıza güven tazelemiştir. Mevzu budur. ”

(Elazığ Belediyesi MHP Meclis Üyesi)Fahri Çınar: “Ben bir şey sormak istiyorum.”

YANILMAZ: “Buyurun.”

Çınar: “Madem o toplantıdan sonra tartışmalar yaşanmadı. İlimizin bir milletvekiline neden hakaretler yapıldı? Sosyal medyada, niye bu insanlar.”

YANILMAZ: “Arkadaşlar şuanda konumuz o değil. Başka yere çekmeye gerek yok.”

Çınar: “Hayır ben başka yere çekmiyorum.”

YANILMAZ: “Ben sadece dün bu mecliste şu ihraç nedenini bilmesine rağmen Osman Beyin imardan dolayı ihraç edilmişlerdir cümlesinin tezahürüdür.”

DİLEK: “O benim tezimi ortadan kaldırmıyor. Ben halen tezimi savunuyorum. Aynı iddialarımı sürdürüyorum, Sayın Başkanım. Teşekkür ederim.”

YANILMAZ: “Herkes konuşabilir sizde konuşabilirsiniz ama gerçek olan belgeler var.”

Çınar: “Gerçek belgeler onlar değil onu da size söyleyeyim.”

(Elazığ Belediyesi AKP Meclis Üyesi)Fahrettin Öztürk: “Osman Bey, sizin sıkıntınız bizim grupla mı? Yoksa sizin imarda yer alan arkadaşınızla mı ilgili? O arkadaşınız burada iken dün söylediğiniz cümleyi bir ona söyler misiniz?”

DİLEK: “Ben bir şey söylediğim zaman inkar edecek bir adam değilim. Kellemi de kessen söylediğim lafın arkasında, yanlışsa da gider, özür dilerim. Doğruysa da sonuna kadar arkasında dururum. Ben dün burada konuşuldu. Osman Bey dedi ki sizin dedi bir arkadaşınız vardı. Ben dedim ki bizim değil. Sizin seçtiğiniz oylarla geldi. Bunun haricinde ne söyledim. Yine söylüyorum ama siz şimdi gerginliğinizi bırakıp, sizin bu arkadaşla mı sorununuz var? Benimle mi sorununuz var? Benim hiç kimseyle sorunum yok. Kurumsal sorun var kurumsal.

Öztürk: “Ayrı bir sıkıntı var.”

YANILMAZ: “Sonuç itibariyle Ak Partiden ihraç edilmiş olan iki arkadaşımız var. Bu ihracın imar komisyonuyla ve imarla uzaktan yakından hiçbir ilgi ve alakası yoktur. Nedenler bellidir. Kim eğer bu konu imarla bağlantılıdır, diyorsa iftira atıyor. Bu iftirada doğru bir şey değil.” 

İMAR KOMİSYONUNUN YENİ ÜYESİ BELLİ OLDU

Toplantı karşılıklı konuşmaların ardından gündem maddelerine geçti. Ardından İmar komisyonu seçimi yapıldı, seçimden Fahrettin Öztürk çıkarak, imar komisyonun yeni üyesi oldu.