Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Deprem Araştırma Komisyonu’nda yer alan partisinin milletvekilleri ile birlikte Mustafapaşa Mahallesini gezdi.

Mahallede yapımı tamamlanan deprem konutlarını gezen heyet, vatandaşların sıkıntılarını dinledi.

EROL: DEVLETİMİZ ELAZIĞ’A EL ATMIŞTIR

Temaslarının ardından açıklamalarda bulunan Elazığ Milletvekili Erol, “Devletimiz Elazığ’a el atmıştır, devletimizin bütün imkanları Elazığ için seferber edilmiştir. Ama devletimizin bu hizmetleri yaparken vatandaşın iradesini yok sayarak, vatandaşı görmeyerek, vatandaşı tanımayarak vatandaşın isteklerini ciddiye almayarak kendi bildiklerine göre hareket eden bir siyaset kurumu ve siyaset yapısı ne yazık ki deprem sonrası Elazığ’da mağduriyetlerden kaynaklı yeni bir deprem yaşatmıştır ve sorunlar gün geçtikçe büyümüştür. İlimize depremden sonra devletimizin Cumhurbaşkanı, milletvekilleri, bakanlar, siyasi parti genel başkanları parti ayrımı yapmaksızın bütün belediyeler gelmiştir. Ve herkes geldiği zamanda Elazığ’daki bu sorunların çözümüyle ilgili nasıl katkı verileceği konusunda değerlendirmeler, söylemlerde bulunmuşlardır. Ama geldiğimiz noktada sorunlar çözülmediği gibi gün geçtikçe çığ gibi büyüyen sorunlarla karşı karşıyayız. Yalnızca bir protokol gezisine bugün dönüştü bu deprem komisyonunun gezisi. Bugün biz özellikle deprem komisyonumuzun depremde en fazla olumsuz etkilenen ve en fazla vatandaşlarımızın, yurttaşlarımızın tepki verdiği sitem ettiği, haklarını aradığı mahalle; Mustafapaşa’ya çağırdık. Ama buraya gelmediler. Programdan çıkardılar. Sivrice’ye; deprem üstü Sivrice’de inanılmaz sorunlar var. Sivrice’nin de programa alınmasını söyledik, Sivrice’yi de programdan çıkardılar. Maden’de dökülen molozdan kaynaklı firmanın döktüğü molozdan kaynaklı heyelan riski var orada müthiş bir mağduriyet var. Oraya programın dahil edilmesini istedik. Ne yazık ki orayı da programdan çıkardılar” ifadelerini kullandı.

ZEYBEK: BURADAKİ DÖNÜŞÜM SÜRECİNİN İÇİNDE MAALESEF İNSAN YOK

CHP İstanbul Milletvekili Mimar Gökhan Zeybek ise, “Aslında burada 2 gün boyunca yaptığımız izlenimlerde gördüğümüz en temel eksiklik buradaki dönüşüm sürecinin içinde maalesef insan yok. Burada depremden birinci derecede yaşamını yitirenlerle binalarını kaybedenler, ağır ya da orta hasarlı mülk sahipleri yoklar. Onlar dikkate alınmadan bir çalışma yapılmış. Projeler belli bir aşamaya geldiğinde de sorunlar kendiliğinden ortaya çıkıyor, gün yüzüne çıkıyor. Bir mimar olarak ne gördün derseniz; geleneksel olarak İstanbul’da öğrencilerin kullanabileceği, yeni evli çiftlerin kullanabileceği ölçütlerdeki mekanların burada çok çocuklu ailelere, depremzedelere örnek bir daire olarak sunulmasının yarattığı bir sıkıntı var. Bir bölge düşünün bu bölgeyle ilgili bir dönüşüm yapılıyor fakat içinde kısmen hafif hasar görmüş bir yapı tek olarak bırakılarak bir süreç götürülüyor” şeklinde konuştu.

ŞEVKİN: HALK GÖZ ARDI EDİLMİŞTİR

Alivyonel olan zemine binaların yapılmaması gerektiğini ifade eden CHP Adana Milletvekili Jeoloji Mühendisi Müzeyyen Şevkin ise, “Yeniden bu Alivyonel olan zeminde aynı yere yani bu Mustafapaşa’da da böyle, Sürsürü’de de böyle. Ne yazık ki hazır rezerv alan dediğimiz yani hemen dağlık alanlar dururken buradaki insanların sosyolojisini de gözeterek, alt yapıyı da yaparak oraya camisi, yolu, ticari alanları gözeterek alt yapısını hazırlayıp cazibe merkezi olarak o kayalık alanları seçmek gerekirken yeniden aynı yere, aynı mantıkla bina yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum bir jeoloji mühendisi olarak. Buraların mutlaka komşuluk ilişkilerini de sağlayacak şekilde sağlam zemine sağlam bina yapılacak şekilde tasarlanması gerekirken maalesef halk göz ardı edilerek buradaki yaşam modeli göz ardı edilecek kalabalık aile sayısı göz ardı edilecek alelusul 2+1 ya da hak sahiplerinin işte 130 metrekare yeri olanın 90 metrekare ile idare etmek durumda kaldığı TOKİ binaları yapılmıştır” dedi.

SINDIR: HALKIN TALEPLERİYLE YAPILANLAR UYUŞMUYOR

CHP İzmir Milletvekili Kamil Oktay Sındır da, “Halkın talepleri, istekleri kent kültürü, kent mimarisiyle yapılan hiçbiriyle uyuşmuyor, örtüşmüyor. Tabi bu sorumluluk ülkeyi yönetenlerin ve bu işim sorumluluğunu üzerine alanlar da diliyorum bunu bir İzmir’de yaşamayız bundan sonra. Buradaki sorun da olası en az mağduriyetle hiç mağduriyet yaşanmamasını arzu ederiz. Çözülebilsin ama buraya getirilmememizin nedeni de burada gördük, biliyoruz” diye konuştu.