31 Mart’ta yapılan mahalli idareler seçimleri sonrasında Ak parti’nin İstanbul seçimlerine ilişkin itirazlarına karşı CHP açıklama yaptı.

Türkiye genelinde CHP İl teşkilatları eş zamanlı olarak yaptığı açıklama ile YSK’ya çağrıda bulundu.

 CHP Elazığ İl Teşkilatı’da öğretmenevi önünde bir araya gelerek, açıklama yaptı.

YAŞAR: MİLLİ İRADENİN SANDIĞA TAM ANLAMIYLA YANSIMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ

Teşkilat adına açıklama yapan CHP İl Başkan Yardımcısı Ufuk Nesin Yaşar, halkın iradesinden yana olduklarını belirterek, demokrasiye inandıklarını kaydederek, “Tabi biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak demokrasiye inanmış kişileriz. Her zaman demokrasiden yana tavır koymuş bir partiyiz. Her zaman halkın iradesinin yanında olmuş bir iradeye sahibiz. Biz 1920’li yıllarda Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Büyük Millet Meclisini kurarken de egemenlik bila kayık düşer milletidir demişti ve bizde bugün halen aynı noktadayız. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, böyle olmalıdır ve her sandığa atılan oyun sahip çıkılması konusunda mutabıkız hemfikiriz. Milli iradenin sandığa tam anlamıyla yansıması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerinde bulundu.

YAŞAR: BU YSK’NIN TARİHSEL SORUMLULUĞUDUR

CHP İl Başkan Yardımcısı Ufuk Nesin Yaşar, Yüksek Seçim Kurulu’na 7 maddelik çağrıda bulunarak, “Yüksek Seçim Kurulu yasalara ve daha önce benzer olaylar karşısında aldığı kararlara uymak zorundadır. Yüksek Seçim Kurulu seçimde kaybedenlerin devletin gücünü kullanarak ürettikleri yasa dışı gerekçeleri reddetmek zorundadır.Yüksek Seçim Kurulu iktidar sahiplerinin YSK üzerinde kurdukları baskılara boyun eğmemek zorundadır. Yüksek Seçim Kurulu demokrasiyi değil seçimsiz bit Türkiye’yi isteyen iktidar sahiplerine dur demek zorundadır. Yüksek Seçim Kurulu hukuku üstünlüğü mü yoksa iktidar sahibi üstünleri hukuku mu buna açık ve net cevap vermek zorundadır. Yüksek Seçim Kurulundaki hakimler var mı yoksa iktidar sahiplerinin taşeronlaştırmak istedikleri kişiler mi var bunu demokrasiden yana kararlarıyla göstermek zorundadır. Özetle iktidar sahiplerinin güçlerini kullanarak demokrasiye karşı kurulan kumpası YSK bozmak zorundadır. Bu YSK’nın tarihsel sorumluluğudur. Biz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun dediği gibi ‘Ne kimsenin hakkını yeriz, ne de kimsenin hakkının yenmesine müsaade ederiz’” ifadelerine yer verdi.