Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'deki Şehir Güvenliği Sempozyumu'nda konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Şehir ve güvenlik konusu günümüzde daha çok konuşulması ve tartışılması gerekiyor.
Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'nin keşfiyle insanlık tarihi değişti. Şehir ile insan arasındaki ilişkiyi anlatan Göbeklitepe'nin ülkemizde bulunması kadim coğrafyamızın büyüklüğünün işaretidir. Bugün nüfusun 4'te 3'ünden fazlası il ve ilçe merkezlerinde ikamet ediyor. Güvenlik konusu artık çok daha önemli.
Site kültürü bizi kültürümüz değil. Ne yazık ki site kültürü anlayışı, ülkemizde egemen olmaya başladı.
Deprem, yangın ve hastalık gibi tabii afetlerde şehirleri ciddi manada sarsmıştır.
Her alanda olduğunu gibi şehirlerimizin de güvenliği konusunda dünyadaki tüm örnekleri inceleyecek ama sonuçta kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehirlerde yaşanan felaketlerin çok büyük insani ve fiziki maliyetleri ortaya çıktı
Şehirleri tehdit eden unsurlar farklılaştı Bugünün şehirleri, trafik, çevre, alt yapı, imar, enerji, sağlık, insan kaçakçılığı gibi pek çok sorunla aynı anda mücadele etmek zorunda. Şehirlere zarar veren kaos dalgaları yaşanmıştır. Toplumsal eylemlerin merkezi daima şehirler olmuştur. Büyük sokak eylemleri şehirlerin karşı karşıya bulunduğu tehlikeyi ortaya koymuştur.
1960 ve 1970'lerin Türkiye'sinde gecekondu semtleri ile modern semtler arasında alt ve üst yapı yapı farkları vardı. Siyasi ve mezhebi fay hatları derin bir ayrım sebebiydi. Türkiye'nin yaşadığı dönüşümden şehirlerimiz nasibini aldı. Büyük yatırımlarla fiziki bakımdan ileri seviyeye geldik. TOKİ'nin öncülük ettiği kentsel dönüşüme belediyelerimiz ve özel sektörümüz sahip çıkmıştır.
Şehirleşmede bütün mesele belediye başkanlarının kaleminin ucunda. Burada yapılan hata tüm şehre ihanettir. Dikey mimari ile şehirlerimize ihanet etmiş oluruz. Yatay mimari ile kendi medeniyetimizi inşa etmiş oluruz.
Batı iyi günlerini yaşıyor. Güvenlik sorununu tehdit eden ne kadar uyuşturucu olayı varsa bunların baronları, terör örgütleri ile beraber çalışıyorlar. Batı ülkelerindeki şehirler açık hava hapishanelerine dönüştürüldü. Fransa'da yaşananları görüyorsunuz. Paris sokakları ne hale geldi görüyorsunuz. Bunları daha büyük sorunlar bekliyor. Türkiye'nin milli projeleri gerçekten çok geniş, azim ve kararlılıkla vizyonumuzu sürdüreceğiz.
Ülkemizde her gün olan olaylardan sadece biri batı ülkesinde olduğunda demokrasiden hemen taviz veriyorlar. Kadınları kaldırımlarda sürüklüyorlar. Türk polisi benzer bir şey yapsa dünyayı ayağa kaldırırlar. ABD ve batı dünyasında bu çarpık durum tekrar tekrar yaşanmıştır.
Dikey mimari bir bölge altyapısı, çevre düzeni, yeşil alanları, kaldırımları, yürüme ve bisiklet parkurları, artan yapı yoğunluğunun getireceği otopark ihtiyacı ve trafik yoğunluğu dikkate alınarak yapılırsa doğrudur ancak Elazığ da ki gibi sokak içinde 4 katlı binayı aynı yerinde geri çekmeden 14 kata veya 16 kata çıkartarak yapılırsa bu şehirin mahvedilmesidir. Yanlış yapılanması oturmuş yere dikey yapı izni verilmesidir.