Eğitim Bir Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, “Öğretmene performans notunu öğrenciler ve veliler tarafından verilmesiyle ilgili hazırladığı kanun taslağına ve öğretmene uygulanan şiddete hayır demek için bir imza kampanyası düzenledi.

Düzenlenen imza kampanyasına destek için bir araya gelen Elazığ Sivil Toplum Kuruluşları da, yetkili makamlara seslenerek, karardan vazgeçilmesini ve öğretmene yönelik artan şiddet olaylarının önüne geçilmesi için yeterli yaptırımların uygulanmasını istediler.

“ÖĞRENCİ, MUHTAR, MAHALLE SAKİNİ, VELİ ÖĞRETMENE NOT VEREMEZ”

Kampanyaya destek veren Elazığ Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Kayaoğlu, “Öğrenci, muhtar, mahalle sakini, veli öğretmene not veremez” dedi.

Kayaoğlu konuşmasında, “Öğretmenler arasında rekabet ortamının oluşabilmesi için öğretmenlerimizin özveriyle çalıştığı zaman ve mesai menfumu gözetmeden öğrenci yetiştirmeyi amaç edinmiş olan insanları bir öğrencinin not vermesiyle değerlendirmesini gerçekten biz doğru bulmuyoruz. Kayseri’de Mehmet Aktaş öğrencisi tarafından darp edilerek öldürüldü. İzmir’de Ayhan Kökmen kurşunlanarak hayata veda etti. İzmir’de Rabia Sevilay Durukan öğrencisi tarafından bıçaklandı” ifadelerini kullandı.  

KAYAOĞLU: EĞİTİM BİR SEN’İN TAMAMEN YANINDAYIZ

“Dünyada hiçbir örneğine rastlanmayan öğrencinin öğretmene not verildiği bir projenin düşünüldüğü bir zamanda biz Eğitim Bir Sen’in tamamen yanındayız” diyen Kayaoğlu, “Bu konuda hazırlamış olduğu metnin altını arkadaşlarımızla birlikte sivil toplum kuruluşları olarak huzurlarınızda imzalıyoruz” dedi.

KAYAOĞLU: BİZ SADECE ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖNÜNDE EĞİLEREK ELLERİNİ ÖPERİZ

Kayaoğlu son olarak, “BİMER ve CİMER anlamsız şekilde kullanılıyor. Anlamsız kullanan insanları şiddetle kınıyorum. Bizim öğrencilerimiz yetiştirecek insanlar yine bizim öğretmenlerimiz. O eli öpülesi öğretmenlere bırakın not vermeyi biz sadece öğretmenlerimizin önünde eğilerek ellerini öperiz” şeklinde konuştu.

Elazığ Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme Derneği Başkanı İbrahim Türkoğlu da, veliye ve öğrenciye dayalı performans ölçümünün öğretmeni olumsuz etkileyeceğini kaydetti.

BAŞKAN TÜRKOĞLU: EĞİTİM BİR SEN SENDİKAMIZIN BU YÖNDEKİ KARŞI ÇIKIŞINI DESTEKLİYORUZ

Türkoğlu yaptığı açıklamada, “Veliye dayalı ya da öğrenciye dayalı bir şekilde öğretmen performansının yapılması öğretmenin başarısına negatif etkide bulunacaktır. Dolayısıyla öğrenciye daha yüksek not vererek öğrencinin de öğretmene daha yüksek not vermesi gibi bir kısır döngüye girecektir. Bu yüzden biz Eğitim Bir Sen sendikamızın bu yöndeki karşı çıkışını destekliyoruz” diye konuştu.

ŞAHİN: BİZ KENDİ MANEVİ DEĞERLERİMİZDEN KOPARSAK SONUÇ BUDUR

Elazığ Sivil Toplum Platformu Danışma Kurulu Üyesi Resul Şahin ise, geçmişte görülmeyen öğretmene şiddetin günümüzde artış göstermesinin nedenlerine değinerek, “Tarihe baktığımız zaman bizim tarihimizde öğrencinin bırakın hocasına şiddeti, hocasına karşı geldiğini dahi tarihler kaydetmemiştir. Ama bugünkü nesil öyle bir hale geldi ki artık öğretmenine karşı gelme değil, hocasına karşı gelme değil şiddet uyguluyor hatta hayatına son verebiliyor. Bu kadar aymaz, bu kadar gaddar bir duruma geldi. Peki kim getirdi bunları? Biz kendi manevi değerlerimizden koparsak sonuç budur” dedi.

Büro Memur Sen Elazığ Şube Başkanı Zülküf Şimşek o da, şiddete ve performans ölçümüne hayır diyenler arasındaydı.

ŞİMŞEK: ÖĞRENCİNİN ÖĞRETMENE, VELİNİN ÖĞRETMENE NOT VERMESİ ÇOK YADIRGANACAK BİR DURUM

Şimşek konuşmasında, “Öğrencinin veya velinin öğretmenimize vermek istediği notu anlayamıyoruz. Daha önceki yıllarda Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinde fişleme ile belirlenen kişileri fişleme gibi sonuç algılanmaktadır. Öğrencinin öğretmene, velinin öğretmene not vermesi çok yadırganacak bir durum” ifadelerini kullandı.

MEYDANOĞLU: BU AL GÜLÜM VER GÜLÜM METODU YANLIŞTIR

Ensar Vakfı Elazığ Şube Başkanı Alaattin Meydanoğlu da, bakanlığın acilen bu taslaktan vazgeçmesi çağrısında bulunarak, “Eğitimde al gülüm ver gülüm mantığı yanlıştır. Bu çocukluk dönemindeki 3, 4 yaş grubuna denk geliyor. Çocuklar o dönemde siz kendisinden bir şey istediğiniz zaman o da sizden bir şey ister ki elindekini size versin. Biz sosyal psikoloji de bu şekilde gördük. Bu al gülüm ver gülüm metodu yanlıştır. Bakanlığın acilen bu taslaktan vaz geçmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

KARAKUŞ: MİLLİ EĞİTİMİMİZLE DE MİLLİ OLARAK DURULMASINI ARZ EDİYORUZ”

Afrin’e gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatında ön plana çıkan milli duruşa dikkat çeken Öğ – Der Başkanı Mustafa Karakuş, “Son yaşadığımız Afrin’deki milli duruşumuzu milli eğitimimizle de milli olarak durulmasını arz ediyoruz. Bugün önce ahlak ve maneviyat sözünün ne kadar önemli bir söz olduğunu daha iyi idrak ediyoruz” dedi.

MÜSİAD Elazığ Şubesi Adına Murat Dağhan ise açıklamasında, “Eski Türklerde Atabey hoca dediğimiz daha sonradan Farsçadan hace Türkçemizde hocaya dönüşmüş. Atabey, müderris gibi sözcükler üstat adam, mukaddes adam konumunda iken Cumhuriyete geçişten sonra öğretmen olmuş” şeklinde konuştu.

AKAY: EĞİTİM BİR SEN’İN BAŞLATMIŞ OLDUĞU KARŞI DURUŞA DESTEK VERİYORUM

BEM BİR SEN Elazığ Şube Başkanı Süleyman Akay da konuşmasında, “Eğitimin paradan, şöhretten ekonomiden daha önemli olduğunu bugün geldiğimiz noktada hissediyor ve yaşıyoruz. Bu yüzden eğitimciye verilecek performansın neslin yetişmesinde çok büyük sıkıntılar doğurduğunu görüyoruz ve bundan sonra da daha büyüyerek yaşanacağına inanıyoruz. Eğitim Bir Sen’in başlatmış olduğu karşı duruşa destek veriyor, başarılar diliyorum” dedi.

YEŞİLORMAN: EĞİTİMCİLERE DESTEK VERİYORUM

TOÇ BİR SEN Elazığ Şube Başkanı İbrahim Yeşilorman ise şöyle konuştu: “Eğitim konusunda eğitimcilere destek veriyorum. Benim de kökenim öğretmen. 10 yıla yakın öğretmenliğim var. Bence öğretmenin performansı bu şekilde ölçülmez. Çünkü yıllardır ben bunu yaşadım. Ben 2 bin lira maaş alırken öğrenci 5 bin lira cebinde harçlıkla okula geliyorsa orada öğretmenin performansından, öğretmen kalitesinden bahsedilemez.”

Performans ölçümüne karşı çıkmadıklarını fakat bu ölçümün öğrenci ve veli tarafından yapılmasına karşı olduklarını ifade eden Eğitim Bir Sen Elazığ Şube Başkanı İbrahim Bahşi, öğretmenlik mesleğinin ayaklar altına alındığını söyledi.

BAHŞİ: BU SİSTEMİN DOĞRU OLMADIĞINI, BUNA KARŞI OLDUĞUMUZU SÖYLÜYORUZ

Bahşi yaptığı konuşmayı, “Öğretmenlerin ve ya kamu çalışanlarının, her meslek grubunun performansı değerlendirilebilir. Usulen yapılan bu taslağın yanlış olduğunu, öğrencinin, velinin öğretmeni değerlendirmesinin yanlış olduğunu hatta yan yana duran yüz yüze bakan öğretmenlerin kendi kendilerini değerlendirmelerinin, okul yöneticilerinin öğretmeni değerlendirmesinin yanlış olduğunu bu sistemin doğru olmadığını, bunun gündeme geldiği andan itibaren öğretmenlerin mesleki itibarlarının ayakaltı olduğunu belirttik. Buna karşı olduğumuzu söylüyoruz. Yoksa hepiniz gibi biz de bu ülkede okulun bulunduğu öğrenci profiline göre öğretmen gittiği okulda, bir başarı göstermişse öğrenciler ortalama 10 soru çözebiliyor ve ya milli ve manevi değerler açısından bariz bir şekilde bir yere getiriyor ve hem o okulu bilimsel anlamda hem akademik anlamda hem de manevi değerler açısından orada bir değer ortaya koyuyorsa bunun başarısının değerlendirilmesi, ödüllendirilmesi gerektiğine inanıyoruz” diyerek tamamladı.