Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi HAZARSAM Başkanı Prof.Dr. Bilal Çoban, Kadınlarla yapılan ekonomik istişare toplantısında yedi yılı aşkın bir süreden beri devam eden “’Birlikte Elazığ Yürüyüşü’ kapsamında ilin sosyal, kültürel ve ekonomik yönden kalkınma ve gelişmesi ile şehrin modern ve yaşanabilir bir kent olmasını hedeflediklerini söyledi.

“ÜZERİ KAPATILABİLİR BİR DURUM DEĞİLDİR”

Çoban değerlen konuşmasında, “Merkezimiz ilimizin ve halkımızın hemen her sorunu ile yakından ilgilenmiş, etkili kamuoyu oluşturmuş ve şehrin taleplerini ilgili makamlara ulaştırarak çözüm önerisinde bulunmuştur. 7 yılı aşkın bir süreden beri toplumun tüm kesimlerinin destek ve güveni ile bugünlere geldik. İlimiz gerek tarihi birikimi, gerekse doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleri ile ülkemizin yaşanabilir iller sıralamasında en yukarılarda olması gereken şehir konumundadır. Tüm bunlara rağmen bağımsız araştırma kurumları tarafından yapılan çalışmalarda ülkemizin maalesef en mutsuz şehirleri sıralamasında ilimiz ilk onlardadır. Bu kabul edilebilir ve üzeri kapatılabilir bir durum değildir. Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak konuyla ilgili uzun süreden beri yaptığımız araştırmalarda bu durumun başlıca nedeninin yoğun işsizlik ve buna bağlı olarak halkımızın geleceğe güvenle bakamamasından kaynaklandığını gördük.

“KENDİLERİ VE ÇOCUKLARI ADINA GELECEĞE GÜVENLE BAKAMAMAKTADIR”

İlimizin bugün toplam nüfusu 583 bin 671'dir. Bu nüfusun, 290 bin 692’si erkek ve 292 bin 979’u kadından oluşmaktadır. Yüzde olarak ise %50,20 kadın, %49,80 ise erkek nüfusa sahibiz. Toplumun yarısından biraz fazlasını oluşturan bayanlarımızın iş dünyasındaki yerine baktığımızda ise yüzde 5’ler seviyesinde olduğunu görüyoruz. Yüzde 95’i ev hanımı olan kadınlar maalesef ekonomiye katılma imkanı ve ortamı olmadığından kendileri ve çocukları adına geleceğe güvenle bakamamaktadır. İlimizde mutsuzluğun temel kaynağı budur.

“KADINLAR EKONOMİNİN EN ÖNEMLİ LOKOMOTİFİ OLACAK”

HAZARSAM Başkanı Çoban, kadınları üretim ve ekonominin önemli bir parçası haline getirmenin altyapıyı oluşturmakla ilgili olduğunu ifade ederek, “Bugün ilimizde iş sahibi olup ev ekonomisine katkı sağlamak istemeyecek bir tane bayan yoktur. Sorun bu kardeşlerimizin uygun ortam ve destek görememesinden kaynaklanmaktadır. Ülkemizde ve dünyanın bir çok yöresinde ilimize benzer durumun ortadan kaldırılması noktasında devlet destekleri ile birlikte yerel yönetimlerin aktif rol alması ve organizasyonları yönetmesi ile başarının elde edildiği görülmektedir. Çok büyük ekonomik yatırımlar istemeyen, ancak tüm süreçleri yönetecek altyapıların oluşturulması gerekmektedir.

“BİRÇOK ÜRETİM KONUSU BELİRLEMİŞTİR”

Yerel yönetimler bu anlamda, başta ev atölyeciliği, mahalle ve köy ortak atölyeciliği ile üretim altyapılarını kurmalı, ürün ve hammadde tedariki, eğitim, pazarlama ve satış sorumluluğunu üstlenmelidir. Merkezimiz bu anlamda çok önemli projeler hazırlamış olup; halıcılık, çeyizlik el ürünleri, el emeği göz nuru işlemecilik, sebze ve meyvelerden çeşitli kurutmalıklar, turşu, reçel, yöresel tatlar, ipek böcekçiliği, ahşap, mermer ve diğer materyallerden hobi ürünleri ve oyuncaklar, takılar, aksesuarlar, ev ve ofis tekstil ürünleri gibi birçok üretim konusu belirlemiştir. Tüm bu üretimlerin evlerde, mahalle ve köylerde ortak atölyelerde yapılması ve tek marka ile ambalajlanıp satılması mümkündür. Bu model ile her mesken gelire kavuşacak ve ilimiz ülkemizin en önemli üretim merkezi haline gelecektir. Merkezimiz sorunun kaynağına inmiş ve köklü bir çözüm üretmiştir.

“GÖSTERİLEN YOĞUN İLGİ DOĞRU İŞ YAPTIĞIMIZI GÖSTERİYOR”

Çoban, “HAZARSAM tarafından yapılan bu çalışmayı ilimizdeki bayanlarla istişare ederek görüş ve önerilerini almak için toplantı tertiplediklerini belirterek, “Toplumsal huzursuzlukların, yaşanan dramların, boşanmaların ve şiddetin temelinde maalesef ekonomik sıkıntıların başlıca neden olduğu görülüyor. Yapmış olduğumuz bu çalışma aslında çok önemli bir sosyal sorumluluk olarak karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte yüz bin insanın çalışıp 600 bin insanı geçindirmesi ile bu şehrin ekonomik olarak kalkınması da mümkün değil. İlimizde 30 bin civarında işletme var. Bunların hiçbiri günlük ticaretinden mutlu değil. Çünkü para harcayacak kişi sayısı çok az. Şehrin üretim ve gelir kaynakları çok sınırlı. Bu şehrin zenginleşmesi ancak daha fazla üretim ve toplumun yüzde 50’sini oluşturan kadınları ekonominin parçası haline getirmekle mümkün. Bu amaçla yapılan toplantıya ilimizin mahalle ve köylerinden ve her yaş gurubundan bayanların yoğun ilgisi doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor. Sizlerin bu heyecanı ve desteği ile inşallah bu yeni kalkınma hamlesini ilimizde uygulayacak ve birlikte inşallah başaracağız. Sizlerin destek ve hayır dualarıyla ilimizi hak ettiği noktaya Yüce Allah’ın izniyle hep birlikte taşıyacağımızı ifade etmek istiyorum” dedi.