Kutlay bebek 2009 yılında Elazığ’da doğdu. Genetik bozukluk hastalığı olan Patau Sendromlu olarak dünyaya geldi. 45 gün yaşar denildi ama Doktor olan babası büyük çaba sarf ederek oğlunun yaşaması için adeta mücadele etti. Kutlay Bebek bu hastalıkla dünyada yaşayan 2-3 bebek oldu. Aile tedavi süreci için Amerika’ya da gitti doktorların 45 gün yaşar dediği Kutlay bebek 15 yaşına kadar yaşadı.

“BURADA BÜYÜKLERİMİZLE BİR SILA-İ RAHİM YAPTIK”

Ama maalesef Kutlay Bebek Ocak 2018’de hayatını kaybetti. Kutlay bebeğin babası Elazığlı doktor Kerim Koray Kebir ise, “2003 yılında dünyaya gelen Elazığ’da doğan bir oplumla birlikte bugün konuşma konumuz olan hikayemiz başlamış oldu. 2003’te oğlum dünyaya geldikten sonra bir yıl kadar Elazığ’da yaşadık. Sonra İstanbul’a kalp ameliyatları için gittik. Oğlum doğuştan genetik sendromla “Patao” sendromuyla timizomi 13 diye bir sendromla dünyaya geldi. Yaşayan iki, üç bebekten birisiydi. Hikayemizin devamında 2005 yılında Amerika’ya gittik. Orada 4 yılı boyunca yaşadık ve 2008-2009 yılında Türkiye’ye döndük. Türkiye’ye döndükten sonra da oğlumuz 15 yaşına kadar yaşadı ve 2 ay önce vefat etti. Oğlumun vefatıyla birlikte bende memleketime geldim. Burada büyüklerimizle bir sıla-i rahim yaptık” dedi.

STEM MODELİ ELAZIĞ’DA DA UYGULANACAK

Doktor Kerim Koray Kebir, taziye için Elazığ’a geldi. Gelmişken memleketi içinde bir şeyler yapmak istedi. Oğlunun dünyada nadir görülen bir hastalıkla başlayan hikaye eğitimdeki STEM projesine kadar geldi. STEM eğitim modeli Türkiye’de çeşitli şehirlerde uygulanıyordu. Kebir, eğitim modelinin Elazığ’da da uygulanması için şehirde daha önce başlayan sürecin hızlanması noktasında girişimlerde bulundu. Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım başta olmak üzere İl Milli Eğitim Müdürü Fevzi Gürtürk’ün konuyla ilgili yoğun çalışmaları da Elazığ’da devrim gibi değişikliği beraberinde getirdi.

“ELAZIĞ’A DA KATKIM NE OLABİLİR DİYE ŞAHSİ BİR GAYRET İÇİNE GİRDİM”

Elazığ’da ne yapabilirim diye düşünen Kebir, “Bu sene zarfında tevafuk eseri aslında Elazığ’da da STEM diye bir eğitim modelinin uygulanmak üzere olduğunu öğrendim. STEM eğitim modeli ile ilgili olarak da danışmanlığını yaptığım, 6 yıldır başında olduğum uluslararası bir şirketim var benim İstanbul’da. Bizim konuyla ilgili yaptığımız çalışmada ve binaen memleketime, Elazığ’a da katkım ne olabilir diye şahsi bir gayret içine girdim. Burada sağ olsunlar Sayın Valimiz, Fırat Kalkınma Ajansı Başkan Vekillimiz, İl STK’larından Müsiad başkanımız ve en önemlisi belki de Milli Eğitim Müdürlüğümüz. Hep birlikte bir zaten var olan çalışmayı hızlandılar. Biz de bu konuda onlara destek olmaya çalıştık. Bu işin hızlanması adına gerekli çalışmalarda, temaslarda bulunduk” diye konuştu.

“YABANCI YATIRIMCILARINDA İLGİSİNİ ÇEKEN ÖZELLİĞİ VAR”

Doktor Kerim Koray Kebir, “STEM eğitim modeli aslında bir okuldaki çocukların bütün ezberlemek zorunda kaldıkları formülleri gelişmiş maketler üzerinden kendilerinin yaparak anlamasını, öğrenmesini, teorik bilgi aslında pratik ile birleştirilerek çocukların yeni icatlar yapmasını, gelecek inovasyona yönelik bir sürü mühendislik becerisini kazanmasını sağlayan bir sistem. Şu an ülkemizde aslında 20’nin üstünde ilde bu uygulanan bir şey. Çok ilginçtir, bu uygulanan illerin hepsinin ortak özelliği aslında dış yatırımcılar noktasında da ilgi çeken iler olması çünkü bir ilde STEM eğitim modeli ile yapılan eğitimle birlikte bir ilde kurulacak teknokentler veya ilerideki inovasyon merkezlerine yabancı yatırımcılarında ilgisini çeken özelliği de var. STEM eğitim modelleriyle sizde bir ilde uyguladıktan yaklaşık beş, on yıl sonra o ildeki öğrenciler içinden geleceğin mühendisleri, yeni icatlar yapan inovasyon merkezi çalışanlarını aslında eğitmiş oluyorsunuz. Ve bu bir globalizasyon ve şehrin aynı zamanda dünyada markalaşma sürecinin belki de en önemli patenlerinden, en önemli faktörlerinden birisi olmuş oluyor. Ben ilimizde bu eğitim modelinin uygulanmaya başlanmasından dolayı ve bunlara vesile olduğum için de zaten var olan bir çalışmayı hızlandırmak noktasında oğlumun anısını yaşatmak adına da bulunmuş olmaktan dolayı da mutluyum” dedi.

“İLK SINIFLAR ELAZIĞ’DA AÇILMAYA BAŞLAYACAK”

Doktor Kebir, “Allaha şükürler ediyorum bütün ildeki Sayın Valimiz başta olmak üzere çalışanlarına, İl Milli Eğitim Müdürümüz Feyzi Gürtürk ve ekibine, Kalkınma Ajansına okullara destek verdikleri için minnettarım. Aslında şöyle söyleyebilirim yaklaşık 10-15 gün sonra belki de ilk sınıflar Elazığ’da açılmaya başlanacak. Hatta Dumlupınar İlk Öğretim Okulumuz bununla ilgili pilot okulu olma aşamasında olacak. Milli Eğitim Müdürlüğümüzün planlamasına bağlı olarak gelişecek kararlar. Fakat her halükarda hızlı bir şekilde STEM eğitim modeline uygun sınıfların okullarımız da oluşturulması ve Milli Eğitim Müdürlüğümüzün zaten var olan bir çalışmayı daha hızlı bir şekilde aktif ederek Fırat Kalkınma Ajansımızdan ve Sayın Valimizin himayesinde bütün alt yapısının hazırlanması bunlar umut ederim ki bir, iki aylık bir süre içerisinde Elazığ’da çocuklarımızın eğitim hayatına girmiş olacak” ifadelerini kullandı.

 

STEM EĞİTİM MODELİ NEDİR?

STEM öğrencinin fen ve matematik derslerinde öğrendiklerini günlük hayatta mühendislik ve teknoloji ile birleştirerek kullanması amacıyla oluşmuş bir yaklaşım. Bu yaklaşımda, ilk olarak problem belirleniyor, çözümleme sürecinde matematik ve fen derslerinde öğrendiği konuları hatırlayıp, teknoloji ve mühendislik ile ilgili yeteneklerini kullanarak uygulamaya çeviriyor ve çözüme ulaşıyor, böylece öğrenme de kalıcı hale geliyor. Bu eğitim modelinin çocuğa en büyük katkısı 21.yüzyıl becerilerini kazandırması. Yani çocuk problem çözme, eleştirel düşünme, yaratıcılık, sorgulama gibi becerileri bu süreçte kazanmaya başlıyor.

STEM modeli her ne kadar öğrenci merkezli bir model olsa da, çocuğun problemi çözme aşamalarında öğretmenin bu süreci iyi takip etmesi ve öğrenciye doğru basamakları izlemesi konusunda yardım etmesi gerekiyor. Diğer önemli nokta ise, STEM modelinde disiplinler arası işbirliği.