Son günlerde birçok bölgede yaşanan depremler, Türkiye'nin deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı.
Bilim Akademisi Üyesi Elazığlı hemşehrimiz Prof. Dr. Naci Görür, son depremler ve beklenen büyük depreme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
GÖRÜR: YEREL YÖNETİMİ HAREKETE GEÇİRME KONUSUNDA UĞRAŞ VERİYORUZ
Cumhuriyet'ten İpek Özbey'in sorularını yanıtlayan Elazığlı hemşehrimiz Görür, "Ülkemiz bir deprem ülkesi olarak, dünyada ilk 10'un içinde. Endişe etmek yerine olaya bilimsel baktığımızda tecrübemiz de artıyor. Ama tabii bir de afet boyutu var. O zaman da elbette tedirgin oluyoruz. Bu tedirginlikten dolayı da mümkün mertebe topluma, insanlarımıza yararlı olmaya, deprem konusunda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Merkezi yönetimi ve yerel yönetimi harekete geçirme konusunda uğraş veriyoruz." ifadelerini kullandı.
GÖRÜR: MİNİMUM 7,3'LÜK DEPREM GELİYOR, ŞAKASI YOK
"Dünyadaki bütün örgütlerin gündeminde İstanbul'un beklediği deprem var" diyen Elazığlı hemşehrimiz Görür, şöyle devam etti:
GÖRÜR: DEPREM, KANALIN HER YERİNİ TARUMAR EDER
Beklenen depremin Kanal İstanbul projesine etkisi hakkındaki tartışmalara da değinen Elazığlı hemşehrimiz Görür, şunları söyledi:
"Kanal İstanbul ile ilgili bir kitap yazıldı. İBB basıyor, bugünlerde çıkar. Çok disiplinli bir kitap. Değişik bilim adamlarının bir araya gelerek yazdığı kitabın editörlerinden biri de benim. Bir kere depremden bağımsız Kanal İstanbul yapılmamalı. Jeolojik açıdan son derece sakıncalı, tehlikeli, İstanbul'un başında Demokles'in Kılıcı gibi problem çıkartacak, korku içinde yaşamamıza neden olacak bir proje.
Bu kanalın güzergâhı özellikle Çekmece Gölü'nün kuzeyinde Sazlıdere'den başlayıp, Marmara'nın kıta sahanlığına açıldığı yere kadar olan bölge jeolojik olarak tam anlamıyla anormal tehlikeli ve riskli yerler. Deprem olmamasına rağmen kaymalar, heyelanlar oluyor. O bölgedeki arazi stabil değil, şu anda bile kayıyor. Depremde haşat olur buralar. İkincisi bu Kanal İstanbul'un Marmara'ya açıldığı kıta sahanlığında deniz araştırmalarında gördük. Bizden önce de arkadaşlarımız yaptıkları araştırmalarda canlı faylar olduğunu gördüler. Bu fayların boyutlarını tam olarak araştıramadık ama canlı oldukları kesin. Olası bir depremde bu faylar harekete geçmek suretiyle kanalın Küçükçekmece'ye kadar olan her yerini tarumar eder. Bundan kaçış yok. Heyelanlar, bu faylar tarafından aşırı tetiklenebilir. Kaldı ki büyük bir tsunami tehlikesi var. Tsunami bu kanala girdiği zaman, o sırada kanalın içinde gemi falan varsa onu da sürükler götürür ve bir yerlerde taşıdığı malzemelerle kanalı tıkadığı an orada bir barajlanma olur. Bütün kanalın etrafını deniz basar. Bir daha da orayı kurtaramazsın."
Naci görür bir defa biliyordu da neden hemşerilerine bu sunnadı, asla deprem verileri doğru bilmiyorlar reklam şov hocaları, neymiş İstanbul'da anlatmış neden Elazığ da anlayamamış