Ankara’da faaliyetlerini sürdüren Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çağlar’ın başkanlığında Elazığ’da meydana gelen depremin ardından önemli bir dosya hazırlandı.

“24 Ocak Depreminden Sonra Elazığ’da Yaşanan Sorunlar ve Öneriler” başlıklı dosyada yaşanan süreç ayrıntılarıyla ele alındı.

“HUZUR ORTAMINI ETKİLEMİŞTİR”

Dosyanın sonuç kısmında ise şu ifadelere yer verildi;

24 Ocak tarihinden bugüne kadar geçen 6 aylık süreçte birçok sorunun çözülememiş, aksine bazı sorunların daha da büyüyerek devam etmesi ve üzerine ekonomideki daralma yükünün gelmesi şehirdeki huzur ortamını etkilemiştir. Özellikle 20 bin dolayında inşa edilecek konutların ihtiyaç sahiplerine bu yıl içerisinde teslim edilme sözünün gerçekleşmeyeceği, ancak yaklaşık 10 bin, yani yarısı kadar konutun verilmesinin mümkün olabileceği ifade ediliyor. Bu durum konteynerlerde yaşayan vatandaşların geçen kış olduğu gibi bu kışı da nasıl geçirebilecekleri gibi bir endişeyi tekrar gündeme getirmektedir. 

“ÜZERİNDE KONUŞULUP, TARTIŞILACAK ÇOK SAYIDA KONU BULUNMAKTADIR”

TOKİ’nin Hazine arsalarını kapatıp, üzerine depremzedeler için konut inşa ederek onlara satması her şeyin çözümlenmesi anlamına gelmemektedir. Gerçi, barınma sorunu çözümlenmiş olmaktadır. Ancak, edinilen konutun bedelinin ödenmesinden tutun, gelecek günlerin endişesi, sosyolojik ve psikolojik sorunların çözümüne kadar üzerinde konuşulup, tartışılacak çok sayıda konu bulunmaktadır. 

“SAYIN VALİMİZİN SORUNA ÇÖZÜM BULMASINI BEKLİYORUZ”

Vatandaşın beklentisi, sorunlarla muhatap olacak ve sorulara cevap verecek yetkililerin olması, belirsizliklerin ortadan kaldırılmasıdır. Bu konuda, yeni göreve başlayan Sayın Valimizin soruna çözüm bulmasını bekliyoruz. Ayrıca, yeni imar düzenlemesi çok sayıda anlaşmazlık yaratmıştır. İtirazları sonuçlanmayan vatandaşların mahkeme yolu yerine uzlaşarak sorunlarına çözüm getirilmesi tercih edilmelidir.

Sorunların çözümü ile şehrin moral ve motivasyon olarak eski günlerine döneceğini umut ve arzu ediyoruz. 

“BİLE BİLE LADES DEMEKTEN BİR AN ÖNCE KURTULMAK GEREKİYOR”

Her fay kuşağında er veya geç, depremin geleceği bilinmektedir. Depreme beş kala bu bölgelerle ilgili önlemlerin alınmasının önemini her kesim biliyor; ancak zamanında gerekli önlemler alınamıyor. Bu da mal ve en önemlisi can kaybına yol açıyor. Oysa yukarıda da açıklandığı gibi ülkemizin önemli yerleşim alanlarında gerek Doğu Anadolu ve gerekse Kuzey Anadolu Fay Hatları üzerinde yer alan yerleşim bölgelerinde, her aşamada depremin olma riski vardır. Bile bile lades demekten bir an önce kurtulmak gerekiyor. Testi kırılmadan gereken önlemlerin alınmasını istemek, bu ülkede yaşayan her bireyin hakkıdır. Bu konuda sorumlu kurumların ivedilikle depremselliği yenmek için zamanında ve elbirliği ile tüm güç ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir.