İlkokulu bitirdikten sonra babasının yanında mesleğe ilk adımı atan Ahmet Semerci, Çarşı Mahallesi'nde 10 metrekarelik dükkanında yaptığı semerleri müşterilerine ulaştırıyor.

Mesleğinde 65 yılı geride bırakan 5 çocuk babası Semerci, unutulmaya yüz tutan baba yadigarı mesleğini devredecek bir çırak bulamamanın üzüntüsünü yaşıyor.

İlerleyen yaşına rağmen köylülerin de talebiyle işini sürdüren Semerci, semer yapımının zor olduğunu ve emek gerektirdiğini söyledi.

SEMERCİ: BU MESLEĞİ ÖĞRENMEK İSTEYEN DE YOK

Bu mesleği yapmasına artık yaşının el vermediğini vurgulayan Semerci, "Bu meslek baba mesleğidir. İlkokulu bitirdim, bu mesleğe başladım. Yıllardır yapıyorum ama artık gücüm kalmadı. Köylüler bu mesleği bırakmamı istemiyor, 'Biz ne olacağız. Bunu yaptıracak kimse bulamıyoruz' diyorlar. Bu mesleği öğrenmek isteyen de yok" ifadelerini kullandı.

Mesleğini gücü yettiği kadar sürdüreceğini dile getiren Semerci, Türkiye'de bu mesleği yapanların sınırlı sayıda olduğunu kaydetti.

Semerci, Elazığ dışında Tunceli, Bingöl, Erzincan gibi bölge illerden de sipariş aldığını aktararak, "Eskiden bu sokakta en az 10 semerci vardı. Beraber çalışıyorduk. İşler biraz daha az oluyordu ama daha hızlı ilerliyordu. Ama bu mesleği yapanların çoğu öldü, kalanlar da bırakıp gitti. Sadece ben kaldım. Ben de artık yapamıyorum. Bırakmak istesem de bırakamıyorum” şeklinde konuştu.

Önce derisini hazırladığı semerin daha sonra otunu doldurduğunu anlatan Semerci, "Ağaçlarla etrafını yapıp bağlıyorum. Tekrar içine keçe çekiyorum. Binek yerini yaptıktan sonra semer işi bitiyor. Ama çok zor kolay yapılan bir iş değil. Bir semeri 3 günde yapabiliyorum” ifadesini kullandı.