Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Diyarbakır’da HDP önünde evlat nöbetinde bulunan ailelerle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuştu

EROL: TALEPLERİ, İSTEKLERİ ÇOCUKLARINA BİR AN ÖNCE KAVUŞABİLMEK

Milletvekili Erol, “Allah hiç kimseyi çocuklarıyla sınamasın, denemesin. Evlat acısı, evlatla ilgili gelecek kaygısı yaşaması hiçbir anneye babaya yaşamayı nasip etmesin. Oradaki annelerin istemleri, beklentileri, sitemleri, isyanları ne olursa olsun onları hoş karşılamak lazım, hoş görmek lazım. Çünkü evlatları kendi iradeleri dışında, kendi istekleri dışında zorla, baskıyla PKK terör örgütü tarafından baskıyla sınır ötesine götürerek örgüt mensubu yapılmış ve oradaki bütün annelerin, babaların, ailelerin bütün ortak özellikleri, talepleri, istekleri çocuklarına bir an önce kavuşabilmek. Onun için meclisin bu konuyu asla bir siyaset malzemesi yapmadan, polemik meselesi yapmadan oradaki annelerin; Türkiye’deki bütün annelerin evlatlarını kaybeden hem Diyarbakır’daki terör nedeniyle çocuklarını kaybeden annelerin hem de yine bölgede 1990’lı yıllardan günümüze kadar yaklaşık 17 bin faili meçhul cinayetle yargısız infazlarda çocuklarını, evlatlarını kaybeden ‘Cumartesi Annesi’ gibi annelerin bu evlatlarına kavuşabilmeleri ile ilgili meclise siyasi bir görev düşüyor” ifadelerini kullandı.

EROL: TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YOL KESMESİNE DEVLETİ SUÇLAYAMAZSINIZ

Milletvekili Gürsel Erol, “Bu bölgedeki annelerin eylem yapan anneler iki grup. Bunların bir grubu çocukları PKK terör örgütü tarafından kandırılarak baskıyla, tehditle dağa götürülen çocuklar diğer bir grup anne ve babalar da, aileler de terör örgütlerinin Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde yol keserek, rehin alarak, kaçırarak, tehdit ederek sınır ötesine götürdükleri kamu görevlileri çoğu. Şimdi benim anlayamadığım şu; Tunceli’de yol kesmeden veya Bingöl’den veya Erzincan’da bir terör örgütünün yol kesmesine devleti suçlayamazsınız. Devlet nerede diyemezsiniz. Çünkü anlık bir mesele. Yarım saat içinde, bir saat içinde ölü noktalarda iletişimin olmadığı, görüntünün alamadığı noktalarda terör örgütleri yolu kesiyorlar ve önüne gelen kamu görevlilerini rehin alarak kendilerine göre onları özgürlüğünden alı koyuyorlar. Bunu eleştirmek çok doğru bir şey değil. Ama eleştirilmesi gereken şu var; Erzincan’dan, Bingöl’den, Van’dan, Diyarbakır’dan sınır ötesine kadar olan mesafe yaklaşık 800-900 kilometre. Yani siz yolun kesmesini devlet nerede diyemezsiniz. Ama o kolluk kuvvetlerinin, o sivil memurların 800-900 metre yürütülerek sınır ötesine kadar götürülmesi bence çok şey değil” şeklinde konuştu.