Kanal Fırat Televizyonunda yayınlanan ve Hüseyin Keskin’in hazırlayıp sunduğu “Esnafın Sesi” programının bu haftaki program konuğu tatlıcı ve dondurmacı esnafı oldu.

Tatlıcı ve dondurmacı esnafı yaşadıkları sorun ve sıkıntıları dile getirdi.

“KALDIRIMI ÇOK İŞGAL EDENLER VAR”

Esnaf, “Bizim yetkililerden beklentimiz özellikle belediyemizden beklediğimiz sokaklarda çok oturanlar var, kapı önlerinde. Genellikle komşularımıza da bir şey demiyorum ama gerçekten kaldırımı çok işgal edenler var. Bayanlar geçemiyor, insanlar geçemiyor. Bende dükkan tutmuşum bende kaldırıma masa bırakayım. İnsanlar nereden gidecek? Herkes ailesi ile nasıl gidecek. Bir düzen gelmesi lazım. Bir de benim özellikle istediğim bir insan ne ruhsatı almış ise bu iş yeri ne olarak geçiyorsa onu yapması lazım. Biz kimsenin ekmeğine bir şey demiyoruz. Birisi ne ruhsatı almışsa o işi yapsın. Yetkililerden bunu talep ediyoruz. İşyeri ruhsatı olarak ne ruhsatı almış ise o işi yapmasını ve yürütmesini istiyoruz”

Ardından eşsiz lezzeti ile damaklarımızı tatlandıran ve yaz aylarında vatandaşların vazgeçilmezi Elazığ’ın markası olan meşhur vişne dondurmasının püf noktalarına değindi.

“VİŞNE YETERSİZ OLDUĞU İÇİN ÇEVRE İLLERDEN ALIYORUZ”

Esnaf; “Merdiven altlarında yapılan dondurmalar falan da var. Biz onları onaylamıyoruz. Sağlıksız dondurma, kötü dondurmadır. Sağlığa tabi ki zararları var. İyi dondurma iyi sütten olur, iyi salepten olur. Gıda boyası falan kullanılmaz. Orijinal meyve kullanılır. Dondurmanın gerçeği öyledir. Konsantreden yapılmaz. Vişnenin tarifini tabi ki kimseye vermiyoruz. Biz üretiyoruz. Vişnenin tarifi gizli. Belli oranları var. Nasıl ki kaymak çikolata limon v.s. dondurmaların ayarları varsa vişne dondurmasının ayrı bir ayarı var. O daha titiz yapılıyor. Ayrı bir emek istiyor. O çok farklı bir şey. Onun oranını kaçırdığımız zaman vişne otomatik olarak bozuluyor. O da bizim işimize gelmez, müşteriye de tavsiye etmeyiz. Bu sene vişne bulmakta zorlanıyoruz. Normalde bu sene çok yağmur yağdı. Bu sene vişne çok olur diye düşünüyorduk. Yalnız yağan yağmurlardan ve doludan dolayı memleketimizde şu an vişne bulamıyoruz. Sıkıntılı. Var ama çok az miktarda. O da bizim taleplerimizi karşılamıyor. Bize şu an çevre illerden geliyor”

Vatandaşlara da seslenen esnaf, ucuz mal olmaz ucuzsa sağlıksızdır” çağrısı yaptı.

“UCUZ MAL YENMEZ”

“Maliyetler gerçekten yüksek. Düşük fiyata veremeyiz. Düşük fiyata veren yerler de var. 14 TL’ye baklava veren yerler de var. İnsanlarımızın, müşterilerimizin oraya itibar etmemelerini istiyorum. Çünkü ucuz mal olmaz. Ucuz mal yenmez. Sağlıksız oluyor. Tehlikeli. Glikoz olayları falan var. Bunlar hep sakıncalı şeyler. Ucuza yönelirse mutlaka orada bir sıkıntı vardır. Çalıyordur bir yerden. Çalmaması için de belli yerlerden, belli markalardan belli işletmelerden almaları, tüketmeleri sağlık açısından daha iyidir. Dışarıda satılan ürünler de Sağlık açısından iyi değil. Belediye bize boşuna mı imalat ruhsatı vermiş. O tatlı, o dondurma imalatta belli bir şartlar altında yapılması lazım. Tezgahın önünde ya da kaldırımda tatlı veya dondurma yapılamaz. Sağlıksızdır. Mikrop var, toz toprak var. Her açıdan çok kötü. İnsanların buna itibar etmemeleri lazım. Çok çok dikkat etmeleri lazım. Tatlısını da dondurmasını da diğer ürünlerini de imalatı olan, ruhsatı olan, satma ruhsatı olan, yapma ruhsatı olan belli başlı yerlerden almalarını tavsiye ediyoruz”

“UCUZA VEREMİYORUZ”

Esnaf, “Meslektaşlarım her zaman söylüyorum saygım var. Ben fıstığı alıyorum, onlar gibi ucuza satamıyorum. Maliyete vuruyorum o maliyet beni kurtarmıyor. Sonuçta fıstığın, cevizin fiyatının yükseldiği zaman bizi zor duruma sokuyor. Bizde müşteriye yansıtınca sorun yaşıyoruz. Ucuza veremiyoruz. O diğerleri nasıl veriyor, nasıl yapıyor ben bilmiyorum”

TARHAN: EKONOMİK SIKINTILAR İSTER İSTEMEZ BİZLERE DE YANSIYOR

Birçok sektörde olduğu gibi bizm sektörümüzde de sıkıntılar var diyen Lokantacılar Odası Başkanı Zülfü Tarhan,  “Birçok sektörde sıkıntılar var. Birçok sektörde sıkıntı olduğu gibi bizim de sektörümüzde sıkıntılar yaşamaktayız. Tabi ülkemizin içinden geçmiş olduğu o ekonomik sıkıntılar ister istemez bizlere de yansıyor. Ancak bunun dışında rutin sıkıntılarımız var sektörde yaşadığımız günlük maruz kaldığımız sıkıntılar var. Ki bunları en başını çeken sıkıntılarımız merdiven altı işletmeler. Kaydı olmayan, hijyen koşullarına uygun olmayan kenar köşe mahalleler merdiven altı imalatlar yapıp ucuz diye vatandaşımıza satış yapan yerler sıkıntıların başını çekmekte” ifadelerini kullandı.

HABER: SITKI TAŞEL