Elaziz Gazetesi İmtiyaz Sahibi Zeki Geçkil, başkent Ankara’da gerçekleşen ve 5 gün boyunca süren Elazığ Tanıtım Günleri etkinliğini köşesine taşıdı.

Gazeteci Zeki Geçkil Elazığ Tanıtım Günleri’ni değerlendirdiği köşe yazısında Kanal Fırat televizyonundan övgüyle bahsetti.

Başkent Ankara’da düzenlenen tanıtım günlerine, Kanal Fırat, Kanal E ve www.elazigsonhaber.com internet haber sitesi, 10 kişilik ekiple katılmış ve etkinliklerden sürekli canlı yayınlar yapılmıştı.

 

“BİR TEK KANAL FIRAT ELAZIĞ’IN GURURU OLMAYI BAŞARIYOR”

Zeki Geçkil’de köşe yazısında Kanal Fırat’ın Elazığ Tanıtım Günleri’ndeki etkisini ele aldı.

Gazeteci Geçkil Kanal Fırat’ın fedakarca çalıştığını belirterek Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık’a teşekkür etti… Geçkil köşesinde; “İçtenlikle bir tek Kanal Fırat Elazığ’ın gururu olmayı başarıyor demek istiyorum. Fedakâr bir yaklaşımla her defasında olduğu gibi pek çok elemanını göndererek Elazığ’ın tanıtım günleri etkinliklerini tüm yurda ve yurt dışındaki vatandaşlarımıza yansıttı. Hassaten çok değerli Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’a, keza harcamalarını cömertçe karşılayan çok değerli sahibesi Prof. Dr. Yasemin Açık Hanımefendiye yalnız bendenizin değil, tüm Elazığlıların teşekkür borcu olduğuna inanıyorum.

 

“İLK KEZ KANAL FIRAT’TA KONUŞTU”

Kanal Fırat ayrıca önemli bir başarıya imza atarak, ulusal kanalların kullandığı bir haberi Elazığ tanıtım günleri kapsamında gerçekleştirdi. Saadet Partisi Genel Merkez Binasına haciz getirme olayı Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer alıyordu. Haciz olayında sözü geçen Fatih Erbakan’la Kanal Fırat’ın yaptığı röportajı diğer ulusal kanallar yayınlayarak haber yaptılar. Erbakan Vakfı Başkanı Fatih Erbakan konuya ilişkin ilk kez Kanal Fırat’ın naklen yayınında konuştu ve büyük yankı uyandırdı” dedi.

ZEKİ GEÇKİL’İN O KÖŞE YAZISI

Elaziz Gazetesi İmtiyaz Sahibi Zeki Geçkil’in Elazığ Tanıtım Günleriyle ilgili kaleme aldığı köşe yazısının tamamı…

 

Elazığ tanıtım günlerini İstanbul, İzmir ve Ankara’da bu dördüncüsüdür El-Aziz Gazetesi olarak katılıyor, izliyor ve gözlemlerimizi, izlenimlerimizi okurlarla paylaşıyoruz. Katılımın her defasında oldukça yoğun olduğunu ve giderek arttığını söyleyebilirim. Yararlı olduğu kanaatimi de paylaşmak isterim. Tekrarlanması gerektiğini de öneririm.
 
Lakin her defasında aynı rutinin tekrarlanması sıkıcı oluyor, cazibesini de gölgeliyor. Hiç yenilik, değişiklik yapmadan ritüel gibi aynı şeylerin tekrarlanması tabiatıyla bıktırmakta; yine gidelim, görelim, yaşayalım arzusunu kırmaktadır. Elazığ tanıtım günleri ne yazık ki yeniliklerin yaşandığı, farklı etkinliklerin yapıldığı organizasyonlar değil, olamıyor da.
 
Dahası, giderek ticari ağırlıklı, alışveriş ihtiyacını gidermeye yönelik ya da hemşerileriyle karşılaşma, hasret giderme amaçlı bir yapıya doğru evriliyor. Bu kez Ankara’dakinde bir kültürel etkinlik yapılmadı. Sanırım uygun bir mekânı da yoktu. Oysa İstanbul’da sanatçı hemşerilerimizden bazıları konserler verdi, Elazığ tanıtım günlerine hayli ilgi gösterdi.
 
Bu defaki Ankara Elazığ tanıtım günlerinde ünlü hemşerilerimizden kimse yoktu desem, inanın abartı olmaz. Daha öncekilerden kalabalık olmasına karşın kalburüstü Elazığlıları şahsen ben görmedim, rastlamadım. Üç gün boyunca bütün vaktimizi orada geçirmedik; belki bazıları gelmiş olabilirler ama görmedim, duymadım da.
 
Açılışa katılan resmi zevatın ise protokol sıralamasındaki yerleri yüksek olsa da önemini dikkate aldığınızda kıymetiharbiyesi olan pek kimse yoktu denilebilir. Meclis Başkanı, bir de üç bakan katılmıştı. Meclis Başkanı devlet protokolünde 2 numara olsa da siyaset ve ekonomik açıdan pek önemli bir güce/yetkiye sahip değil. Başbakan Binali Yıldırım’ın da ki Ankara’daydı; katılmasını beklerdim. Siyasilerimiz girişimde bulundular başaramadılar mı, yoksa hiç cesaret mi edemediler; bilgim yok. Sanırım Elazığ Başbakanın katılmasını hak ediyordu. 15 yıldır bir bakanlık verilmeyen Elazığ’dan bu esirgenmemeliydi.
 
Muhalefetten BBP lideri Mustafa Destici’den başka kimseyi göremedim. CHP boykot etti sanki hiç kimse gelmedi. MHP’den de kimseyi göremedim. Oysa MHP Elazığ’da ikincilik konumundaki bir partidir. Hata organizasyonu yapanlarda mıydı, yoksa bu partilerde mi; bilemiyorum. Katılmaları kendileri için de, Elazığ için de iyi olurdu.
 
Elazığ tanıtım günleri organizasyonlarını genelde dernekler üstleniyor, ama profesyonel bir yetenek sergileyemiyorlar. Bildik uygulamaları taklit ederek tekrarlayıp duruyorlar. Bu tür organizasyonları profesyonel ekiplere yaptırmak lazım, yoksa tadı tuzu kalmıyor.
 
Mademki Elazığ tanıtılıyor, her yönüyle tanıtılmalıdır. Orcik-Ağın leblebisi-8 köşeli şapka üçgeninden çıkmalıdır; bunlar her yerde var. Yiyecek/içecek gibi işleri bu işlerle uğraşan esnaf zaten ticari amaçlı götürüyor, alışverişe dair faaliyetleri ticaret erbabı yapıyor. Asıl önemli tanıtım faaliyeti kültürel nitelikli olmalı, Elazığ’a has bir orijinalite sergilenmelidir.
 
Elazığ Belediyesinin ekibi -sağ olsun- Harput türkülerinden dinletiyor, ama programlanıp özel mekânda izleyiciye albenili şekilde sunulmuyor. Kalabalık, gürültü ve hayhuy içinde kaynayıp gidiyor. Böylece sadece gürültülü ortama bir gürültü ilave edilmiş oluyor.
 
Tabii, bir de organizasyonun harcamalarına ilişkin ekonomik boyutu var ki her defasında sınırlı bir bütçe ile işler kotarılmaya çalışılıyor. Maalesef işadamı hemşerilerimiz Elazığ’a vefalı değiller. Elazığ’dan kazandıklarını başka illere transfer ettiler, hiç geri dönüş yapıp memleketlerine yatırım yapmadılar. Elazığ’ın herhangi bir yarasına merhem olamadılar.
 
Elazığ tanıtım günlerinin muhteşem geçmesi için ne maddi, ne manevi bir katkıları oldu. Şimdiye kadar, gelip hemşerileri ile görüşmek, hasret gidermek gibi bir arzularına da hiç şahit olunmadı. Memleketimiz Elazığ tanıtılıyor, bu en iyi şekilde yapılsın diye bir gayreti göstermedikleri her defasında görülüyor. Açıkçası Elazığlı işadamlarının hemşehrilerinin yüzüne bakacak yüzleri de yok. Galiba o yüzden kimseye hiç görünmek istemiyorlar.
 
Sadece işadamlarımız mı vefasız; keşke o kadar olsa! Elazığlı sanatçılar da öyle. Paralı değilse eğer gelip mikrofonu kolay ellerine almaz, sahneye çıkmazlar. Sahne sanatçıları yalnız değil diğerleri de öyle. Elazığ tanıtım günlerinde görünmeyerek büyüklüklerini ima etmeye, karizmalarını çizdirmemeye çalışıyorlar akılları sıra.
 
İçtenlikle bir tek Kanal Fırat Elazığ’ın gururu olmayı başarıyor demek istiyorum. Fedakâr bir yaklaşımla her defasında olduğu gibi pek çok elemanını göndererek Elazığ’ın tanıtım günleri etkinliklerini tüm yurda ve yurt dışındaki vatandaşlarımıza yansıttı. Hassaten çok değerli Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’a, keza harcamalarını cömertçe karşılayan çok değerli sahibesi Prof. Dr. Yasemin Açık Hanımefendiye yalnız bendenizin değil, tüm Elazığlıların teşekkür borcu olduğuna inanıyorum.
 
Kanal Fırat ayrıca önemli bir başarıya imza atarak, ulusal kanalların kullandığı bir haberi Elazığ tanıtım günleri kapsamında gerçekleştirdi. Saadet Partisi Genel Merkez Binasına haciz getirme olayı Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer alıyordu. Haciz olayında sözü geçen Fatih Erbakan’la Kanal Fırat’ın yaptığı röportajı diğer ulusal kanallar yayınlayarak haber yaptılar. Erbakan Vakfı Başkanı Fatih Erbakan konuya ilişkin ilk kez Kanal Fırat’ın naklen yayınında konuştu ve büyük yankı uyandırdı.
 
Elazığ tanıtım günlerine ilişkin olumlu-olumsuz izlenimlerimi paylaşırken, temennim o ki, dillere destan “Elazığ Milliyetçiliği” kalburüstü hemşerilerimizi de etkisi altına alsın. Katkı yapmak, Elazığ’ı marka şehirlerden biri haline getirmek için onlar da gayrete gelsinler.
 
Nala çok vurduk. Sanırım biraz da mıha vurmak lazım. Elazığ’a hizmet edip fedakârlıkta bulunanlar da kadir kıymetlerinin bilinmediğinden yakınıyorlar ki hiç haksız değiller. Yani Elazığlılar olarak hepimizin de moda tabirle defoları var. Elazığlıların ilde ikamet edenler ve diasporada yaşayanlar olarak karşılıklı saygı, sevgi, muhabbet, hoşgörü göstermeleri ve etkin bir diyalog içinde hareket etmeleri lazım. Bendenizin bazen haddi aşan sivri dilli eleştirilerimin de gösterilecek hoşgörünün dışında bırakılmamasını dilerim.