Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz tarafından Harput ve Kapalı Çarşı Restorasyon Projeleri Lansmanı düzenlendi.

Düzenlenen lansmana Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, STK Temsilcileri, Mimarlar, Üyeler, Vatandaşlar katıldı.

Düzenlenen lansmanda Harput ve Kapalı Çarşı Restorasyon Projeleri konuşuldu.

“HARPUT’U YENİDEN ELE ALDIK”

Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, “Harput’u, Harput’taki tarihi eserleri Harput kalesini, Harput’taki hamamları, camileri, kiliseleri, sokak sağlıklaştırmasını öyle güzel bir şekilde yapımlar ki yaşanılacak bir kent nasıl olur diye düşünürsek, dönüp Harput’a bakmamız lazım. O yaşanılacak kenti yeniden diriltmek, yeniden hayata kazandırmak, yeniden tarihe ve turizme kazandırmak da bizim en asli görevlerimizden bir tanesi. 2014 yılında göreve başladığımızda tabi ki Elazığ’ın, bu güzel şehrimizin birçok problemleri vardı, hızla olayların üzerinde gittik, mesai saati mefhumu gözetmeden 7/24 çalışarak, geceli gündüzlü bir taraftan projeleri üretirken bir taraftan da fiili yapımına başladık. Harput’la ilgili öncelikle çok başlılığı ortadan kaldırmamız gerekiyordu; onun için KUDEB’i kurduk. Koruma Uygulama Denetim Büro’muz, Çevre Bakanlığımızla birlikte ve orada yestişen arkeolog sanat tarihçisi arkadaşlarımızla birlikte ve bana uzun yıllar kültür sanat konusunda kazı ve tarihi eserler konusunda danışmanlık yapan Prof. Dr. İsmail hocam ile birlikte Harput’u yeniden ele aldık, yeniden değerlendirdik” ifadelerini kullandı.

“ŞİMDİ GÜZEL ŞEHRİMİZ HARPUT İÇİN ÇALIŞIYORLAR”

Başkan Yanılmaz, “Harput’taki sokak sağlıklaştırma çalışmasını İstanbul Teknik Üniversitesi ile birlikte yapıyoruz. Oradaki teknik ekip hocalarımız İstanbul’un kadim şehrinde sokak sağlıklaştırma çalışmaları konusunda uzman ve bu alanda birçok projeye imza atmış olan hocalarımızdı. Şimdi güzel şehrimiz Harput için çalışıyorlar. Harput’ta yapacağımız restorasyon çalışmaları birkaç yıl sonra Harput’u sokaklarıyla, hamamlarıyla, camileriyle, kiliseleriyle, o tarihi geçmişine uygun gezilebilir, yaşanılabilir, o tarihin dokusunu mistik havasını alabilir duruma getireceğiz inşallah. Harput’ta bizim 2014 yılından sonra attığımız en önemli adım Harput’a defni yasaklamaktır. Harput bir mezarlıkla şehri olmamalı. Harput bir yeme-içme şehri de olmamalı. Elazığ’dan Harput’a aracıyla gidip bir restorasyonun önünde park edip, yemeğini yiyip Harput’tan ayrılmak Harput’a yapılacak en büyük saygısızlıktır. Atalarımız, dedelerimiz, büyüklerimiz Harput’a abdestsiz girmeyin diyerek Harput’un o manevi kimliğine dikkat çekmişlerdir. Biz Harput’u gezilebilir bir şehir, her taşının her toprağının, her binasının derinlemesine incelenmesi gereken turist rehberleri tarafından anlatılması gereken bir şehir olarak görüyoruz. Bu çerçeve de yazarlarımız, şairlerimiz, roman yazarlarımız Harput’la ilgili, Elazığ’la ilgili, Elazığ’ın tarihi ile ilgili, geçmişi ile ilgili neyi kaleme alırlarsa onu basmayı ve Belediye’nin kültür etkinlikleri arasında yayınlamayı biz Belediye olarak kabul ediyoruz” şeklinde konuştu.

“KAPALI ÇARŞI O TARİHİ MİSYONU GÖRSEL OLARAK ŞU ANDA YANSITABİLECEK DURUMDA DEĞİL”

Kapalı çarşı hakkında açıklamada bulunan  Yanılmaz, “Tabi Harput ne kadar tarihi misyona sahip ise hemen kapalı çarşımızda bir o kadar tarihi misyona sahip. Elazığ’a gelip de kapalı çarşıya göndermediğimiz hiçbir misafirimiz yoktur. Biraz da bilerek gönderiyorum, Elazığ’a döviz bıraksınlar. Dışarıdan Elazığ’a gelip bir kilo tulum peyniri alıp ayrılsalar dahi bu Elazığ’ımız için bir katkıdır. Ancak şunu kabul edelim ki kapalı çarşı o tarihi misyonu görsel olarak şu anda yansıtabilecek durumda değil. Evet biz Elazığ Belediyesi olarak her hafta kapalı çarşıyı 80 derece sıcak su ile, detarjan ile yıkıyoruz, temizliyoruz. O eski halinden bir eserin kalmadığını sizler görüyorsunuz. Ancak bu yetmez kapalı çarşının aynı zamanda mimari olarak da diğer illerde ki birçok tarihi kapalı çarşılara uygun hale gelmesi gerekirdi. Mimarlarımız konu üzerinde uzun bir çalışma yaptılar. Yine sunumda da gördünüz, kapalı çarşının giriş kapıları tam bir Osmanlı hanlarına giriş kapısı şeklinde geldi. İçerideki bütün iş yerlerinin dış mimarisi tabelaları, görüntüleri birbirini tamamlayacak ve göze hoş gelecek şekilde yapıldı ve inşallah bugün sizlerin de onayından geçerse eğer bunun ihalesini yapıp fiilen yapımına başlayacağız inşallah” dedi.

“BU ŞEHİR ÜZERİNE KONUŞURKEN DİKKATLİ KONUŞMAK LAZIM”

Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım ise, “Şehrin önemli aktörleri, kesimleri, değerleri beğendikten sonra bize de bu tür projeleri desteklemek, baş tacı etmek düşer. İnşallah sizin de görüşleriniz alındıktan sonra istişare ile nihayete erir. Elazığ yeni değerler, yei hizmetler, yeni ürünler, yeni markalar kazanmış olacaktır. Değerli başkanımız ifade ettiler, çok kıymetli Sivil Toplum Örgütü Başkanları, üyeler, mimarlar, alanında sahasında uzman kişiler var, buraya davet edilmişler, çağrılmışlar. Onların görüşlerine yer verilip inşallah projede bu özel ve güzel proje nihayete ermiş olur. Bir an önce kazması vurulup arzuladığımız seviyeye ve turizme kültürün, sanatın hizmetine sunulmuş olacaktır ve özellikle kapalı çarşı esnafımızın Elazığ’da hizmetine sunulmuş olacaktır. Her yerde söylüyoruz Elazığ marka bir şehir, markalaşan bir şehir, gelişen bir şehir, değerleriyle, kültürüyle, sanatıyla, tarihiyle, medeniyet zenginliği çeşitliliği, tarihi derinliğiyle gerçekten bölgesinin Türkiye’yi aşan global dünyaya uluslararası hitap edecek değerli özellikle sahip bir şehir. Çok önemli bir şehir, çok önemli bir merkez. Hem tarihte böyle olmuş, o tarihi bakiyesini de taşıyıp bugüne kadar aktarmış, aktarmasına girmiş ve o kıymetlerini yaşatmış, yaşatmakta olan bir şehir. Dolayısıyla bu şehir üzerine konuşurken dikkatli konuşmak lazım. Özel bir şehir. İnsan kalitesi ile özel bir şehir. Gerçekten güzel bir şehir onun için herhangi bir şehirden konuşurken, herhangi bir şehir gibi bahsetmememiz lazım” diye konuştu.