Uzun yıllar Elazığ dışında faaliyet gösteren Elazığlı iş adamları son yıllarda yatırımlarını memleketlerine yapmaya başladılar. 

Sivrice ilçesine bağlı Uslu köyünde çömlekçilik yapan aileler İstanbul’a yerleşti.

Bu ailelerin çocukları baba mesleği çömlekçiliği plastik sektöründe yaşatmaya başladılar.

İstanbul’da kurdukları firmaları plastik sektörde söz sahibi olan iş adamları baba ocağı olan memleketlerinde yatırım yapmaya başladılar.

KÜÇÜK: ELAZIĞ BİZİM BABA TOPRAĞIMIZ OLDUĞU İÇİN ÖZLEMLE HER SENE GELİYORUZ

Plastik sektöründe söz sahibi olan Sun Plastik Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Küçük,  1950'li yıllarda Sivrice'nin Uslu Köyünde çömlek yapan babasının İstanbul’a taşındığını ve kendisinin de baba mesleğinin plastik ürünlerini ürettiğini ifade ederek, "Elazığ’da iş anlamında büyük fırsat olduğunu belirterek, “ Ben İstanbul'da ikamet ediyorum. Sun plastikte mutfak eşyaları üreticisiyiz. Köyümüze ve Elazığ'da yatırım yapmıştık daha önce. Hem gelip buraları görüp firma faaliyetini hızlı bir şekilde üretime almak için geldik. Allah nasip ederse önümüzdeki ay üretime geçeceğiz. Depremden ve ekonomik krizden dolayı biraz geciktik ama inşallah bir iki ay içerisinde üretime geçmeyi planlıyoruz. Uslu köyüne geldik. Baba ocağımız. Babamlar 1950'li yıllarda ayrılmışlar. Tabi bizim baba toprağımız olduğu için özlemle her sene geliyoruz. Ondan dolayı da biz Elazığ'a yatırım yapmayı düşündük. Bağımız kopmasın, Elazığ'la bağımız güçlensin, bizden sonraki çocuklarımız da burayla irtibatları kopmasın diye böyle bir düşünceyle yatırım yaptık." dedi.

KÜÇÜK: BİR KISMINI ELAZIĞ'A KAYDIRIP, ELAZIĞ'DA ÜRETİM YAPMAYI PLANLIYORUZ

İş adamı İbrahim Küçük, Elazığ Organize Sanayi Bölgesinin iş kurmak için çok uygun olduğunu, kurdukları fabrikada Eylül ayında üretime başlayacaklarını ifade ederek, “OSB'de 9 Bin metrekare kapalı alanımız var. 30 Bin metrekare arsa üzerine kurulu. Ağustos veya Eylül ayında üretime geçmeyi düşünüyoruz. Yine burada analarımız, babalarımız kap, güveç, testi gibi çömlek olarak üretip satıyorlardı. Biz de İstanbul'da bunun plastiğini üretiyoruz. Plastikten mutfak eşyasında ne aklınıza geliyorsa, İstanbul'da Sun Plastik olarak 500'ün üzerinde ürettiğimiz ürün var. Bir nevi Ata mesleğini modernleştirdik. Onların bir kısmını Elazığ'a kaydırıp, Elazığ'da üretim yapmayı planlıyoruz. Burada üretim yurt dışına satmayı planlıyoruz. Avrupa ve Arap ülkelerinde müşterilerimiz var. Burada üretip satmayı düşünüyoruz.  Burada devletin vermiş olduğu destekler var. Bütün sanayicilere tavsiyem odur ki gerçekten Elazığ'da çok büyük bir fırsat var. Bu fırsat kaçırılmamalı. Üç beş sene sonra buralar dolduğunda bu fırsat kaçmış olacak. Erken davranıp burada imalata geçenler 3-0 önde başlayacak ticarete.” diye konuştu.

ALKAN: ÖN YARGILARINI KIRMIŞ OLURLAR

İş adamı İbrahim Alkan ise 16 yıldır gelmediği memleketine yatırım yapmayı planladığını ifade ederek, “Elazığ'da üretim yapıp da tesisini, hiç değilse bir kısmını buraya kaydırmayı düşünen arkadaşlara tavsiye ederim: en azından gelip burayı görsünler. Ön yargılarını kırmış olurlar.” dedi.

ALKAN: OSB'Yİ VE YENİ AÇILAN SEMTLERİ GÖRDÜKÇE MEMLEKETİM ADINA ÇOK GURUR DUYDUM

Alkan, babasının Uslu köyünde çömlekçilik yaptığını ve 1960'lı yıllarda İstanbul’a göç ettiklerini belirterek,  "Elazığ Sivrice ilçesi Uslu köyünde babalarımız İstanbul'a 1960'lı yıllarda göç etmişler. Büyüklerimiz çömlek işiyle iştigal ediyorlardı. Tabi ticari imkânlar kısıtlı olduğu için İstanbul'a göç etmek zorunda kalmışlar. Orada ambalaj, plastik mutfak eşyası ve plastik oyuncak sektörlerinde üretim yaparak çalışmışlar. Babalarımızdan devraldığımız bayrağı, biz de çocuklarımıza devretmek üzereyiz. Benim buraya 2004 yılından sonra ilk gelişim. Kendi köyüm adına üzüldüm. Çünkü depremden sonra çok büyük hasarlar almış. Köyüm harabe. O bakımdan çok üzüldüm ama Elazığ'da özellikle OSB'yi ve yeni açılan semtleri gördükçe memleketim adına çok gurur duydum.” diye konuştu.

ALKAN: KAFAMDA ELAZIĞ ALGISI DEĞİŞTİ

İş adamı İbrahim Alkan, 16 yıl sonra geldiği memleketinde arkadaşlarının yatırımlarını gördüğünde Elazığ ile ilgili fikrinin değiştiğini ifade ederek, “Elazığ son 16 yılda müthiş bir gelişme olmuş. OSB'de çok güzel yatırımlar yapılmış. Burada arkadaşlarımın yatırımları var: Onları görmeye geldik. Onların yanında gezme amaçlı gelmiştim. Gezdikten sonra Elazığ'la ilgili düşüncelerim değişti. Kafamda Elazığ algısı değişti. Artık yükselen bir trend oldu Elazığ. İnşallah ekonomik açıdan da çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Tabi ki sanayi anlamında İstanbul'da büyüme kapasiteniz bir yere kadar. Fabrikanı, tesisini bir yere kadar büyütebiliyorsun. Arazi fiyatlarının, inşaat fiyatlarının yüksek olması, dolayısıyla teşvikten yararlanamama gibi sorunlar olduğundan dolayı burada o imkanlara sahip olunursa memleketimiz daha ileriye gidecek. Benim de kafamda şu oluştu; Ben de üretim tesisimin bir kısmını buraya kaydırabilirim. Bu zamana kadar hiç yoktu. Elazığ'la ilgili düşüncelerim çok değişti. Burada istikbal var, imalat noktasında. Elazığ'da üretim yapıp da tesisini, hiç değilse bir kısmını buraya kaydırmayı düşünen arkadaşlara tavsiye ederim: en azından gelip burayı görsünler. Ön yargılarını kırmış olurlar.” dedi.

TAŞYÜREK: ÇÖMLEKTEN SONRA TEKSTİLİ ELAZIĞ'A GETİRMEYİ PLANLIYORUZ

İş adamı Mustafa Taşyürek de Elazığ’da kurulan Uslu Çömlekçilik iştiraklerinde ortaklıkları bulunduğunu, bunun yanı sıra tekstilde de yatırım yapmak için geldiklerini belirterek, "Sivrice Uslu köylüyüz. Yaklaşık 3-4 yıl önce Uslu çömlek iştiraklerinde ortaklığımız var. Fabrikayı çalışır vaziyete getirdik. Orası işliyor. Ben aynı zamanda tekstilciyim. İstanbul'da üretim yapıyoruz. Çömlekten sonra tekstili Elazığ'a getirmeyi planlıyoruz. Bu sebeple buradayız. Hem ziyaret hem ticaret, İnşallah altyapıları oluşuyor. En kısa zamanda tekstili de getireceğiz. Memleketimiz adına bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Son zamanlarda Elazığ'da tekstilde trend yükseldi. 5-6 kurumsal firma faaliyete başlamak üzere. Biz de o koldan biri olmak istiyoruz. Elazığ'da özellikle istihdama ihtiyaç var. Arkadaşlarımız herkes bizden yatırım istiyor. İstanbul'da en fazla 8-10 sene sonra tekstil üretimi tamamen biter. Şuanda bu vasfını kaybediyor. Ama bu vasıf Doğuda Elazığ, Diyarbakır, Bitlis, Bingöl'de tekrar hayat bulacak. Buna inanıyorum. Aksi takdirde yetişmiş eleman olmadığı için üretim bitmek noktasında İstanbul'da. O yüzden buradayız. İnşallah hem memleketimize hem kendimize hem ülkemize ekonomik olarak katkı sağlamak için üretimimizi güçlendirmek, eleman sıkıntısı çekmemek için buradayız. Şartlar ve olanaklar elverişli. Organizemiz çok güzel. Güvenilir, altyapısı oldukça güzel, İnşallah heyecanla buraya en kısa zamanda yatırım yapıp işimizi buraya taşımayı planlıyoruz. Ofis olarak İstanbul'da kalıp üretim üssü olarak burayı kullanmak istiyoruz. Hem memleketimize hem köyümüz yakın. Hem ticaretimizi yapalım hem de eşle dostla, bir arada vakit geçirelim. Doğduğumuz yer çünkü." ifadelerine yer verdi.