"Kar yemeden kaz kesilmez" diye bir deyimin olduğu Ardahan da, mevsimin ilk karının yağmasıyla birlikte kaz kesimine de başlandı. Kesilen kazlar, ambalajlanarak Ardahan dışına gönderiliyor.

Havaların soğumasıyla birlikte 1 yıl boyunca bin bir emekle yetiştirilen kazar da kesilmeye başladı. Kesilen kazlar temizlenip, tuzlandıktan sonra bir süre kurtulmak için asılıyor. Kurtulan kazların bir kısmı derin dondurucuya konularak muhafaza edilirken, bir kısmı da ambalajlanarak Ardahan dışına gönderiliyor.

Kesilen kazları köylü kadınlarla birlikte bir araya gelerek imece usulü temizlediklerini ifade eden ev hanımları, “Tandır yakıyoruz. Üzerinde kazı kaynatıyoruz. Bulgur ve pirincini döküyoruz. Kendisini de tandıra asıyoruz, kızardıktan sonra çıkarıyoruz. Sonrada yiyoruz. Şimdi sobada pişiriyorlar. Eskiden lavaş pişiriyorduk, tandıra koyuyorduk” dedi

Kazların bakımının çok zor olduğuna dikkat çeken ev hanımları, “Kazı kesiyoruz, temizliyoruz ve yıkadıktan sonra da tuzlayarak bir günde tuzda saklıyoruz. Daha sonra tele asıyoruz kazları, bir müddet telde kuruduktan sonra alarak derin dondurucu veya sandığa koyarak saklıyoruz. Kazın bakımı çok zor. 2’nci ayda başlıyoruz, 11’inci aya kadar bir çocuğa nasıl bakıyorsanız, o şekilde bakıyoruz. Bakması zor ama yemesi çok lezzetli” diye konuştu.

Ardahan, ilçeleri ve köylerinde doğal yöntemlerle kesilen, kurutulan kazlar lezzetini kaybetmediği gibi kendine özgü bir tada sahip oluyor. Yörede yetiştirilen kazlar, yetiştiricileri tarafından kışlık ihtiyaçları yanı sıra akrabalara gönderilirken, arta kalan kazlar, tanesi 250 ile 300 TL arasında satılıyor.