Keban Barajı 47 Yıldır Hizmet Vermeye Devam Ediyor

12 Haziran 1966 yılında dönemin Başbakanı, Süleyman Demirel tarafından temeli atılan Keban Barajı'nın hizmete girmesinin üzerinden 47 yıl geçti.

Keban Barajı 47 Yıldır Hizmet Vermeye Devam Ediyor

Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise sayılı barajları arasında olan Keban Barajı ve Hidroelektrik Santrali'nin proje çalışmalarına 1963 yılında başlandı.

Proje hazırlandıktan sonra 8 Ocak 1965 yılında inşaat ihalesi yapılan baraj için aynı yılın mayıs ayında, baraj alanına gidecek yol, baraj yapılmadan önce nehir yatağını değiştirecek derivasyon tünelleri gibi yan unsurların inşaatına başlandı. Barajın temeli ise 12 Haziran 1966 yılında dönemin Başbakanı, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından atıldı.

KEBAN BARAJI’NIN KURULMASINA NE ZAMAN VE NASIL KARAR VERİLDİ?

Cumhuriyet'in kuruluşundan günümüze hikayesini çok fazla bilmediğimiz, ürettiğimiz ve bundan da muhteşem gurur duymamız gereken hikayeleri "Üreten Türkiye" başlığı ile sizlerle paylaşacağım. İlk yazım Keban Barajı ile ilgili olacak. Keban Barajı'nın nasıl yapılmaya karar verildiği ve ülkemize olan katkısını hep birlikte inceleyelim.

Keban Barajı, adını artık çok sık duymasak da cumhuriyetin ilk rüyalarından birisi olarak nitelendirilmiş ve doğu bölgelerinde yer alan kurak topraklara tarım potansiyeli kazandırmak ve bundan da öte ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere kurulmak istenen bir barajdan yola çıkılarak yapılmıştır.

Keban Barajı, adını artık çok sık duymasak da cumhuriyetin ilk rüyalarından birisi olarak nitelendirilmiş ve doğu bölgelerinde yer alan kurak topraklara tarım potansiyeli kazandırmak ve bundan da öte ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere kurulmak istenen bir barajdan yola çıkılarak yapılmıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren tarım üretimini arttırmak ve doğudaki sulama imkanlarını geliştirmek üzere bir baraj yapma fikri üzerinde durulmuştur. Ancak ilerleyen yıllar, dünyadaki savaş, ülkenin sermayesinin yetersiz olması nedeniyle bu fikir 1963 yılına kadar ertelenmek durumunda kalmıştır.

Keban Barajı'nı çok değerli kılan bir unsurdan, dönemin siyasi ve ekonomik koşullarından da bahsetmek gerekiyor.

Keban Barajı'nı çok değerli kılan bir unsurdan, dönemin siyasi ve ekonomik koşullarından da bahsetmek gerekiyor.

Demirel’in başbakan olduğu, özellikle koalisyon hükümetleri dönemlerinde Türkiye ekonomik krizlere de tanık oldu. 1969-1980 yıllarında yaşanan krizlerde Türk parası art arda devalüe edilmiştir. 1979-1980 yıllarında yaşanan petrol krizi, Türkiye’yi de etkilemiştir. 1960'lı yıllardan itibaren enflasyon çok hızlı yükselirken, pek çok temel tüketim maddesi karaborsaya düşüyor, özellikle benzin, tüp ve temel pek çok gıda maddesi bulunamıyordu.

Ülke nüfusu sadece 1945 ile 1975 yılları arasında iki kattan fazla artmıştır. 19 milyonluk ülkenin nüfusu 40 milyonu geçmiştir.

Ülke nüfusu sadece 1945 ile 1975 yılları arasında iki kattan fazla artmıştır. 19 milyonluk ülkenin nüfusu 40 milyonu geçmiştir.

Bu da iç piyasadaki arzın ve talebin patlama noktasına gelmesine, pek çok ürünün üretilmeyince ithal edilmesine neden olmuştur. Ancak tarım ile kendini geçindirebilen insanların aksine petrol ve elektrik ihtiyacı nedeniyle ülke ciddi derecede borçlanmaya başlamıştır. Bu da ülkede bazı yatırımların acil olarak yapılması gerektiğini iyice hissettirmiştir.

1960'lı yıllardan itibaren 1980'li yıllara kadar ülkenin petrol ve elektrik ithalatı giderek artmıştır. Petrol ülkemizde bulunmadığı ve çıkmadığı için mevcut kaynaklar üzerinden çok parlak bir fikir elde edilmişti.

1960'lı yıllardan itibaren 1980'li yıllara kadar ülkenin petrol ve elektrik ithalatı giderek artmıştır. Petrol ülkemizde bulunmadığı ve çıkmadığı için mevcut kaynaklar üzerinden çok parlak bir fikir elde edilmişti.

Arap ülkelerinde petrol vardı ancak sulak arazi yoktu. Biz baraj yaparak hem tarım ekonomisini büyütebilir, hem de içerdeki iş imkanlarını arttırır, ihracat yapar ve elektrik de satabilirdik. Bunun karşılığında da petrol alabilirdik. Kısacası kazan-kazan durumunu uygulayabilecek durumdaydık! Bu da baraj yapılma fikrini alevlendiriyordu!

Yapılan araştırmalar neticesinde Keban'a yapılması kararlaştırılan baraj için 1963 yılında resmi olarak adımlar atılmıştır.

Yapılan araştırmalar neticesinde Keban'a yapılması kararlaştırılan baraj için 1963 yılında resmi olarak adımlar atılmıştır.

Öncelikle projesi çizilen baraj için daha sonra inşaat ihalesi açılmış ve baraj için teklifler toplanmıştır. 1965 yılına gelindiğinde ise yüklü bir sermaye ihtiyacı ve dönemin başbakanı Süleyman Demirel tarafından temelinin atılması ile proje başlamıştır. Barajın yapımı 11 yıldan fazla sürmüştür.

(Demirel o dönemlerde 1964 yılında AP'nin başına geçmiş ve 1965 seçimlerinde %52'den fazla oy alarak tek başına iktidara gelmiştir.)

Ülke büyük krizlerle boğuşurken iç piyasada dünyada yaşanan petrol krizi ciddi etkili olmuştu. Üstelik ülkenin dışarıya olan bağımlılığı sadece petrolde değil, elektrikte de vardı.

Ülke büyük krizlerle boğuşurken iç piyasada dünyada yaşanan petrol krizi ciddi etkili olmuştu. Üstelik ülkenin dışarıya olan bağımlılığı sadece petrolde değil, elektrikte de vardı.

O dönemlerde Türkiye'nin yaşanan kriz nedeniyle dışarıya yaptığı ihracatı arttırma şansı vardı. Tarım üretimini ikiye katlayabilirdi. Doğu bölgelerinde "deli dalgaları ile ünlü" iki nehri vardı; Fırat ve Dicle. Ancak bunlardan verim alınamıyordu. Tarım yapanlar sadece nehirlerin taşmak üzere olduğu zamanlarda sulama yapabiliyor, bunun için de ilkel yöntemler kullanıyorlardı.

O dönemlerde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Özal daha sonradan aktif siyasete katılacaktı. Daha DPT'nin başında iken Keban Barajı projesine ciddi önem veriyor ve hem ülkenin elektrik ihtiyacı hem de tarım üretiminin katlanması için çalışmalar yapıyordu.

O dönemlerde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Özal daha sonradan aktif siyasete katılacaktı. Daha DPT'nin başında iken Keban Barajı projesine ciddi önem veriyor ve hem ülkenin elektrik ihtiyacı hem de tarım üretiminin katlanması için çalışmalar yapıyordu.

Projesinden hizmete alınışına kadar bir çok hükümet gören Keban Barajı için Elazığ, Tunceli, Erzincan, Malatya ve Sivas'ta binlerce metrekare alan da kamulaştırılmıştır. Barajın maliyetinin bir kısmı Dünya Bankası ve farklı ülkelerden alınan hibe veya kredilerle karşılandı. Borç üzerine borç ile barajın bitirilmesi için yoğun çaba gösterilmiştir.

8 tribünlü olan barajın ilk 4 tribünü 9 Eylül 1974 yılında dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit tarafından hizmete açıldı. Barajın son 4 tribünü ise 1981 yılında zamanın Başbakanı Sami Bülend Ulusu döneminde faaliyete geçirildi.

Gurur duymamız gereken bu üretim hikayemizdeki asıl önemli detayları şimdi paylaşacağım.

Yöre halkı barajın yapılmasında büyük rol oynamış ve el işçiliği ile olmayan imkanlar dahilinde büyük bir başarıya imza atmışlardır.

Yöre halkı barajın yapılmasında büyük rol oynamış ve el işçiliği ile olmayan imkanlar dahilinde büyük bir başarıya imza atmışlardır.

1950'lerde Hirfanlı ve Sarıyar barajlarının ardından "büyük baraj inşaatı" tecrübesi kazanmış olan Türk mühendisliğinin ortaya koyduğu ilk "dev barajdır".

Yapıldıktan itibaren 10 yıl içinde kendisini amorti etmiştir. Günümüze kadar gelen süreçte ise ekonomiye yaptığı katkı inanılmaz derecede olmuştur. Kendisini defalarca amorti etmiştir.

Yapıldıktan itibaren 10 yıl içinde kendisini amorti etmiştir. Günümüze kadar gelen süreçte ise ekonomiye yaptığı katkı inanılmaz derecede olmuştur. Kendisini defalarca amorti etmiştir.

Keban yapıldığı dönemde ülke elektrik ihtiyacının yüzde 20'sini tek başına karşılamaya başlamıştır.

Barajın yapılmasıyla Elazığ'ın batı, kuzey-doğu ve doğu istikametinde 125 kilometre uzunluğunda 675 kilometrekare alana sahip 30 milyar ton kapasiteli dev bir göl oluşmuştur. Baraj bir yandan elektrik enerjisi üretirken bir yandan da göl çevresinde oluşan mesire alanlarıyla bölgede sosyal hayata katkıda bulundu, sağladığı balık avcılığı imkanıyla alternatif bir gelir imkanı sundu.

2010 yılı verilerine göre 8 tribünlü yıllık 6 milyar 200 milyon kilovatsaat enerji üretme kapasitesine sahip olan baraj, 2010'da kapasitesi arttırılarak 7 milyar 950 milyon kilovatsaat elektrik üretmiştir.

2010 yılı verilerine göre 8 tribünlü yıllık 6 milyar 200 milyon kilovatsaat enerji üretme kapasitesine sahip olan baraj, 2010'da kapasitesi arttırılarak 7 milyar 950 milyon kilovatsaat elektrik üretmiştir.

1980'lerde tamamen yapımı biten Keban Barajı için dönemin başbakan yardımcısı Turgut Özal'ın verdiği bir röportajdaki rakamlara göz attığımızda sonuç daha net ortaya çıkıyor. O dönem için 9 milyar kilowatt'lık bir üretim yaklaşık 2,2 milyon tonluk petrole denk geliyordu.

Keban Barajı sayesinde Harran Ovası'ndaki buğday üretimi de iki katına çıkmıştır. Sadece elektrik değil, tarım alanında da müthiş katkılar sağlamıştır ve üretimi defalarca katlamayı tek başına başarmıştır.

Keban Barajı sayesinde Harran Ovası'ndaki buğday üretimi de iki katına çıkmıştır. Sadece elektrik değil, tarım alanında da müthiş katkılar sağlamıştır ve üretimi defalarca katlamayı tek başına başarmıştır.

1974’de hizmete giren Keban Barajı ve Hidroelektrik Santralı, üretime başlamasının 25.yılında, toplamda yaklaşık 148 milyar kWh enerji üretimiyle, ekonomiye 7.5 milyar dolarlık katkı sağlamış, 63 bin 872 hektarlık bir alanın da sulanmasını mümkün kılmıştır.

Güncelleme Tarihi: 09 Eylül 2021, 11:09

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

YORUMLAR
Erbakan kıymeti bilinmeyen deha
Erbakan kıymeti bilinmeyen deha - 3 yıl Önce

Erbakandaki zeka tüm dünyaya yetrdi ama malesefki bizim ülkemizdeki nankörler ve yahudi severler onuda harcadı menderes gibi özal gibi erdoğan gibi .adamın sahte hoca oldugunu bize inandıran şerefsizler din tüccarı olduğunu soyleyen şerefsizlere inandik oysaki son nefesinde evladından temiz toprak parçası isteyip teyemmüm yapan insandi erbakan . Masasına inadına sırf tahrik etmek icin pislik sarhoş lar tarafından icki bardagı koyulan erbakan ne kadar cefa cekti bu ülkede .israili anlattı suriyenin şimdiki halini anlattı ama yahudi medyasi o zman yeni özel tvler açmiş kukllalar ile erbakanın bin musibete bedel konuşmalarını alay konusu yapmiş milleti güldüruyor ama düşumdürmüyordu millette aptal aptal bunlara inanıyordu. sırf erbakan gibileri desteklemesinler diye genclere sağ sol davası aşilanmış islam davası kafasından sildirilmişti Aynı sey şimdi erdoğana yapılıyor Allah şerefsizlere fırsat vermesin .

Levent
Levent - 3 yıl Önce

9.Süleyman demirel nedir Allah aşkına yazı işlerinde kim varsa biraz yazdığızı okuyup haber yapın.Lafa bak dokuzuncu süleyman

SIRADAKİ HABER

banner137