Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ hakkında yazdığı yazı nedeniyle yargılanan Yeni Ufuk Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı Nafiz Koca’nın cezası belli oldu.

Yargılandığı davadan hapis cezası çıkan Gazeteci Koca, cezasının kesinleşmesi sonrasında emniyet güçlerine teslim oldu.

“BU VURUŞLAR BİZİ KUVVETLENDİRECEKTİR”

Koca, adliye önünde yaptığı açıklamada “Bizim mesleğimiz gazetecilik, biz bu tür olaylara iş kazası diyoruz” ifadesini kullanarak, “Uzun bir süreden beri devam eden bir davamız bu gün itibari ile infaza verildi. O davanın icra edilmesi için Allah nasip ederse bu gün teslim oluyoruz. Çok kısa bir süre sonra tekrar inşallah değerli Elazığ kamuoyuyla birlikte olup yine mesleğimizi icra etmeye devam edeceğiz. Tabi bizim mesleğimiz gazetecilik. Bu tür olaylara biz iş kazası ya da meslek hastalığı diyoruz. Olur, böyle şeyler bütün meslektaşımızın başına geldiği gibi bizlerin de başına gelen bir olay. Mahkemenin verdiği karara elbette ki saygımız sonsuz. Çünkü bizler şeriatın kestiği parmağın acımayacağına inan bir kültürden gelmekteyiz. Gazetecilik mesleği budur. Bunlar mesleğin cilvesidir. Bizde gazetecilik bir ideolojidir. İdeolojilerde yaş keçeye benzer. Vurdukça kuvvetlenen. Allah nasip ederse bu vuruşlar da bizi kuvvetlendirecektir. Çok kısa bir süre sonra daha kuvvetli daha güçlü Elazığ’ın sorunlarını sıkıntılarını dile getirmek için tekrar mesleğimizi icra etmeye devam edeceğiz. Buraya kadar gelen arkadaşlarımıza ve şuan cezaevinin önünde bekleyen hem personellerimize hem de diğer arkadaşlarımıza ben teşekkür ediyorum. İyi olur diyorum. Bu rektörlük hakkında yazmış olduğumuz bir yazıdan mütevellit bir netice. Fırat üniversitesi rektörünün açmış olduğu dava neticelendi. Onun sonucu olarak verilen cezayı icra edeceğiz. Teşekkür ederiz” dedi.

“ELAZIĞ’DA ELEŞTİRİYE TAHAMMÜL KÜLTÜRÜ YOKTUR”

Elazığ’da en büyük sıkıntının eleştiri kültürünün olmadığını ifade eden Koca, “Mesleğimizin bilincindeyiz” diyerek, “Bizim mesleğin bazı sıkıntıları cilveleri oluyor. Bu da budur. Şimdi Elazığ’da biliyorsunuz en büyük sıkıntı eleştiri kültürü, eleştiriye tahammül kültürü yoktur. Eleştiriye tahammül kültürü olsaydı bu gün burada bunu yaşamıyor olurduk. Şikâyetçi miyiz asla şikâyetçi değiliz. Biz mesleğimizin bilincinde ve başımıza gelecekleri bile bile ama keşke ağır eleştiri ile hakareti de muhatapları ayırt edebilecek kapasitelere sahip olsalardı. Bizim yazılarımızda asla hiç kimseye hakaret kimsenin kişisel haklarına hakaret, tecavüz, taciz gibi refleksler söz konusu değildir. Biz her daim kalemizi Elazığ’ın menfaatleri doğrultusunda Elazığ’ın sorunlarını sıkıntılarını dile getirmek amacı ile kullandık. Tabi ki burada muhatapları elbette ki gocunacaklar elbette ki hoşlarına gitmeyecek. Elbette ki yasanın ya da adliyenin yolunu tutacaklar ve tuttular. Biz ağır eleştiri ya da eleştiri olarak yazdığımız yazı yargı mensupları tarafından hakaret olarak algılandı. Saygı duyuyoruz. Nasip olursa kısa zaman bir süre sonra tekrar yine kalemimizin başında gazetemizin başında olacağız. Daha güçlü bir ses ile ve daha kuvvetli bir metanet ile inşallah mesleğimizi devam ettireceğiz.