Memur Sendikaları Konfederasyonuna bağlı Diyanet Sendikası Elazığ Şubesi’nin 7. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi.

AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ, Memur Sen Elazığ Şube Başkanı İbrahim Bahşi, kamu kurum müdürleri ve sivil toplum kuruluş temsilcileri ile sendika üyeleri katıldı.

BAHŞİ: HAMT OLSUN DİYANET-SEN’İMİZİN DİN GÖREVLİLERİ VAR

Genel Kurulda konuşan Memur Sen İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, “Elazığ’ımızda 11 hizmet konumunda 13 şubemizle hamt olsun 14 bin üyemizle yetkili sendikayız. Kurucu Genel Başkanımız Merhum Mehmet Akif İnan Kudüs Şairi ‘Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde götür Müslümana selam diyordu. Dayanamıyorum bu ayrılığa, kucaklasın beni İslam’ diyordu dizeleriyle. Kudüs Şairi olarak bildiğimiz Mehmet Akif ;İnan’ın ‘ölüm bir tohumda kefen zarında gün olur fışkırır bir orman olur’ dizeleriyle bugün hamt olsun bir tohumdan fidana, fidandan bir ormana dönüşerek 1 milyonu aşkın üyesiyle Türkiye’nin dört bir köşesinde en icra köyünde bile hamt olsun Diyanet-Sen’imizin din görevlileri var” ifadelerini kullandı.

ERGEN: ÇOK GÜZEL HAKLAR ELDE ETTİK

Diyanet Sen Elazığ Şubesi Başkanı Murat Ergen, “Hükümeti temsil eden AK Parti hükümetleri döneminde din görevlilerimiz için gerçekten çok güzel haklar elde ettik, çok güzel gelişmeler kaydettik. Ben bu anlamda AK Parti’nin şahsında Sayın Milletvekilimiz Zülfü Demibağ’a huzurlarınızda ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Çünkü biz Diyanet-Sen olarak ne zaman kapısını çalsak, ne zaman yanına gitsek, ne zaman sorunumuzu dile getirsek kendisi en ince ayrıntısına kadar e güzel şekilde ilgilendi, sorunlarımızı çözmeye gayret etti. Her zaman kendisini yanımızda hissettik. Hasetten ben kendisine huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Bizim Diyanet İşleri Başkanlığımızın dönüşümünün ana ilkesini, kırılma noktasını 15 Temmuz oluşturuyor aslında” şeklinde konuştu.

ATAŞ: KADINLARA YÖNELİK OLUMLU UYGULAMALARI HAYATA GEÇİRMEKTİR

Diyanet Sen Elazığ Şubesi Kadın Kolları Başkanı Meltem Ataş, “Amacımız elbette ki çalışma hayatı başta olmak üzere sosyal ekonomik ve siyasal alanlarda da kadınlara yönelik olumlu uygulamaları hayata geçirmektir. Çünkü biz biliyoruz ki bir ülkenin gelişmişliği o ülkedeki kadının yeri ve konumuyla doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle de kadınlar sosyal hayatın her alanlarında aktif bir şekilde faaliyet göstermektedir. Dünyaya baktığımız zaman daha 1990’lı yıllardan beri Bosna Hersek’te, Suriye’de, Filistin’de, Doğu Türkistan’da ve Mısır’da binlerce sivil katledilmiş ve binlerce kadın tecavüze uğramıştır. Rabia meydanlarında keskin nişancıların hedefi olan Esma zulme baş kaldırışın ve zalime meydan okuyuşun en büyük göstergelerinden biridir” dedi.

KAYAOĞLU: EN ÖNEMLİ VAZİFE SİZ DEĞERLİ İMAMLARIMIZA, HOCALARIMIZA DÜŞÜYOR

Sivil Toplum Kuruluşları Platformu İbrahim Kayaoğlu ise, “Her Cami’mizde Camii yaptırma ve yaşatma dernekleri var. Gerçekten çok önem arz eden Cami yaptırmada büyük fedakarlıklar sarf ederek o güzel inşaları yapıyorlar. Bununla da biz övünç duyuyoruz. Ama yaşatma konusunda en önemli vazife siz değerli imamlarımıza, hocalarımıza düşüyor. Neslimiz eriyor, neslimiz tükeniyor. Gerçekten bazen sokakta yürüdüğümüz zaman acaba biz Müslüman bir diyarda mı yürüyoruz diye tereddüt ettiğimiz zamanlar oluyor. Onun için özellikle huzurlarınıza çıkmamdaki arzu etmiş olduğum en büyük şey bu mesajımı sizlere iletmek” diye konuştu.

ŞENER: BU İŞLERİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ, BAŞARMAYA ÇALIŞIYORUZ

Tunceli Memur Sen ve Diyanet Sen Başkanı Bülent Şener, “Biz Tunceli’de geçekten Diyanet-Sen olarak, Memur-Sen olarak veya diğer başka sendikalar olarak bayağı çalışıyoruz, özveri ile çalışıyoruz. Alanların başkalarını bırakmak istemiyoruz. Bu alanlarda bizlerin olmasını istiyoruz. Bizlerde elimizden geldiğia süre içerisinde ülkemizin geleceğine, ülkenin inşasına katkı sunmaya çalışıyoruz. Tabi Tunceli Elazığ gibi kolay bir yer değil. Önemli olan zor yerlerde zor işleri başarabilmek. Bizlerde arkadaşlar olarak bu işleri yapmaya çalışıyoruz, başarmaya çalışıyoruz. Arkadaşımız saydı, 900 tane üyesi var, bizim de çalışanımız yok zaten. Toplam 107 çalışanımız var, bunların tamamı Tunceli’de bizim üyemiz. Toplamda 1350 üyemiz var Tunceli’de. Bu arkadaşlarımızda gerçekten gecesini gündüzüne katarak güzel işler yapmaya çalışıyorlar. Şimdi moralimiz düzgün olsa, kafamız yerinde olsa daha güzel şeyler olacak ama bir bakarsın birisi bir yerden çıkar ant dayatması yapar, birisi başka bir şey yapar. O zaman bütün moraller al üst olur. Şimdi bu ant davası nereden çıktı” diye kaydetti.

DEMİRBAĞ: GENÇLİK ELDEN GİDİYOR

AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ ise, “Bugün bundan seçimden hemen sonra bir yemek vesilesi ile bir dostumuzu ziyaret ettiğimizde havaalanına giderken bu konu gündeme gelmişti, sentetik uyuşturucu ve özellikle uyuşturucunun gittikçe yaygınlaştığı, köylere kadar bunun sirayet ettiği, yine bilişim çağındayız, çağımızın bu avantajının yanında maalesef çocuklarımız, gençlerimiz internet bağımlısı oldu. Bunlar önemli şeyler. Diyanet camiasına, imam hatip camiasına, milli eğitim camiasına, öğretmenlerimize, hepimize çok büyük mesuliyet hisseden, duyarlı olan tüm kardeşlerimize büyük görev düşüyor. Gençlik elden gidiyor. En önemli şey bence. Şu anda üzerinde durulması gereken bu kongrenin belki birebir konusu değil ama genel manada gündemimizin bu olması lazım, çocuklarımızı, gençlerimizi sağlıklı bir şekilde, inançlı bir şekilde geleceğe hazırlamamız lazım. Aksi takdirde birileri boşluğu dolduracak, FETÖ’sü de gelecek, ÇETÖ’sü gelecek. Amerika’nın güdümündeki birçok şizofren vaka gelecek, ülkenin huzurunu bozacak. Çok sıkıntılı günler yaşatacak” ifadelerine yer verdi.

YANILMAZ: YILLARCA BU CAMİA HOR GÖRÜLDÜ

İmam hatip mezunu olduğunu anımsatarak konuşmasına başlayan Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, “Her imamımız cübbeyi giydiği anda Mekke’de İslam’ı tebliğ eden, Medine’de İslam’ı devletleştiren medeniyet merkezini kuran, şehirleştiren ve bütün dünyaya huzuru, güveni, mutluluğu, geleceği aşılayan Peygamber Efendimizin temsilcilerisiniz. Yıllarca bu camia hor görüldü. Yıllarca imam ve müezzin deyince sanki caminin bahçesindeki izmaritleri görevi olan insan olarak görüldü. Yıllarca o caminin imamının, müezzinin ve görevlilerin üzerinden birileri hükümranlık, baskı oluşturmaya çalıştı. Ancak Türkiye’de ne zamanki resmi kurumlardaki mescitler, kalorifer dairesindeki tahtanın üzerinden çıkıp, o kurumların üst katlarında yer almaya başladıysa, ne zaman filmlerde ve dizilerde imam rolünü oynayanlar adam gibi adamlar tarafından gerçek şekliyle oynanmaya başladıysa, ne zaman imam hatiplere gereken değer verildiyse inanıyorum ki aynı zamanda bu camiada değerli olup, gerçek değerine ulaşmanın gayreti ve mücadelesi içinde olur” ifadelerini kullandı.

AYDIN: MADDİ İMKANSIZLIKLAR VARDI

Diyanet Sen Genel Başkan Vekili Osman Aydın da, “Maddi imkansızlıklar vardı, biz cepmatik olarak çalıştık. O dönemde genel Başkanımız merhum Ahmet Yıldız ile birikte bu sendikayı kurduk. Din görevlileri derneğinde beraberdik. Kooperatifimiz vardı, beraberdik. Yardımlaşma sandığında beraberdik, ve sendikayı da beraber kurduk Elhamdülillah” şeklinde konuştu.

Tek liste ile gidilen kongrede Başkan Murat Ergen güven tazeledi.