Geçen yıl ekonomilerdeki durgunluk, düşük faiz ve dolar, Euro gibi para birimlerinin değer kaybetmesi nedeniyle yatırımcı, güvenli liman olan altına yönelmiş ve altın rekor üstüne rekor kırmıştı. Ons (31.1 gram) altın tarihinde ilk kez 2 bin doları aşmış, gram 540 lirayla zirveye çıkmıştı.

Daha sonra aşının bulunması, ABD başkanlık seçiminin tamamlanması ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yükseliş gibi nedenler altının 2021’e düşüşle başlamasına neden olmuştu. Ancak durum tersine döndü.

Geçen yıl kasım ayı başında 540 lirayı gördükten sonra sert düşen ve 17 Şubat 2021’de 397 lirayı gören gram altın dün 519 liraya, 1.700 dolar bandında olan ons altın ise 1.910 dolara kadar yükseldi.

Böylece gram son 7 ayın en yüksek seviyesine ulaşmışken, ons fiyatı da 5 aydan beri ilk kez 1.900 dolar seviyelerine çıkmış oldu. Bu yükselişi ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırmada aceleci davranmaması, yurtdışında mevduat faizlerinin düşük olması ve kripto yatırımcılarının talebi destekliyor.

PİYASALAR LİKİDİTEYE DOYDU

Pandemi nedeniyle ABD gibi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere birçok ülkenin piyasaya milyarlarca dolar likidite sağlamasının yatırımcıları altına yönlendirdiğini söyleyen Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk,“Çünkü yatırımcıda küresel çapta bir enflasyon beklentisi oluştu. Yani insanlar kısa vadede enflasyonda bir düşüş beklemediği için parasının değerini korumak amacıyla altın almaya devam ediyor” dedi.

2 BİN DOLAR OLABİLİR

Altının yükselişinde kripto para yatırımcısının da etkisi olduğunu belirten Mehmet Ali Yıldırımtürk, “Son dönemde kripto paralarla ilgili yapılan açıklamalar, getirilen yasaklar ve düzenlemeler tüm dünyadaki kripto para yatırımcısını farklı araçlara yöneltti. En fazla yatırımın ise altında gerçekleştiği görülüyor” dedi. Altının ons fiyatının 1.950 dolara kadar yükselebileceğini söyleyen Yıldırımtürk, sene sonuna doğru 2 bin doların üzerinde olabileceğini söyledi. Bu yükseliş gerçekleşirse gram altın 550 lira seviyelerini test edebilir.

Aynı zamanda Kapalı Çarşı esnafı olan Yıldırımtürk, şöyle devam etti: “Geçen yıl altın yükselirken Çarşı’da çok yoğun bir altın talebi oluşmuştu. Bankadan parasını çekip gelenler vardı. Şimdiyse altın satanlar çoğunlukta. Dolar yükseldiği için vatandaş bankadaki dövizini satmak istemiyor. Türk Lirası’nı da faiz getirisinden dolayı kullanmıyor. Altınını satanların bir kısmı borç ödemek, bir kısmı araç ya da ev almak için satıyor. Çarşı’da altın fiyatları bankaya göre 1-1.5 lira daha ucuz olmasına rağmen talep oldukça düşük.”

DÜĞÜN SEZONU BEKLENTİSİYLE ALIMLAR BAŞLADI

Kriptodan vazgeçen yüzünü altına döndüBorsa Gold Yönetim Kurulu Başkanı Sabahattin Baş da şunları söyledi: “Birkaç gün önce satış daha yoğundu, şimdi alış öne çıktı diyebiliriz. Bu alımlarda haziranla birlikte kısıtlamaların kalkması ve düğün sezonunun açılacak olmasıyla ilgili beklenti etkili oldu. Bu nedenle takı alımları da başladı. Ama tabii ki geçen yıla göre hareketlilik yüzde 50 azaldı. Çünkü çoğu yatırımcı zaten parasını yönlendirdi, yatırımını yaptı.” Geçen seneye göre Çarşı’daki hareketliliğin yüzde 50’den fazla azaldığını belirten Kapalı Çarşı Esnafları Derneği Genel Sekreteri Enis Zipak, “Geçen yıl altın fiyatları yükseldiğinde telefonlarımız susmuyordu. Şu anda ise sadece düğün yapacak olanlar altın almaya geliyor. Ayrıca kripto yatırımcıları da son dönemdeki yasaklar nedeniyle altına yöneliyor. Alımların azalmasında hem pandeminin ekonomik etkisi hem de insanların altındaki yükselişin devam etmesini beklemesi etkili oldu” dedi.

YÜKSELİŞİ BEKLEYEN VAR

Kapalı Çarşı’da 20 yıldır altın alım-satımı yapan başka bir esnaf, şöyle konuştu: “Çarşı’da şu anda ne alım ne satım çok fazla yok. İnsanlar genel olarak beklemede. Bunda iki etken var; kimisinin elinde artık çok fazla altın kalmadı, kimisi de daha fazla yükselmesini bekliyor. Çünkü gram altının sene sonunda 600 lira olacağı konuşuluyor. Tabii Çarşı’daki hareketliliğin az olmasının bir nedeni de pandemi olabilir. Başka şehirlerdeki esnaf arkadaşlarımızla da konuşuyoruz. Orada da durum pek farklı değil. Yani genel olarak bir durağanlık var.”