Memur ve memur emeklilerin 2018 ve 2019 yılı zam oranlarını belirleyecek toplu sözleşme görüşmeleri, başladı. Birinci oturuma katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, kamu çalışanlarının ve emeklilerin beklentilerini karşılama çabası içerisinde olacaklarını ifade ederek, 14 Ağustos'ta tekliflerini sunacaklarını bildirdi.

 

“ZAM ANINDA PİYASALARA YANSIYOR”

Memur Sen İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, “Kamu çalışanlarının artık Türkiye’nin 2023 vizyonuna göre güven verici tekliflerin kabul edilmesini ve güven verici bir toplu sözleşme olmasını bekliyoruz. Burada artık kamu çalışanları yıllardır bekledikleri biraz daha seviyelerini yükseltecek güzel bir toplu sözleşme bekliyor. Biz sadece tabi ki 2 - 2.5 milyon kamu çalışanını ilgilendirmiyor. Emekli olanlarında, kamu emeklilerinide ilgilendiriyor. Yaklaşık 5 milyon kişiyi bunların çarpanlarıyla birlikte hesapladığımız zaman 25 milyondan fazla insanın etkiliyor. Ayrıca biz şunu da biliyoruz ki kamu çalışanlarına yapılan zam artışı anında hemen piyasalara yansıyor. Kamu çalışanının aldığı maaş zaten böyle büyük bir yatırım yapılacak işte fazladan bir birikim yapılacak bir para değil. Ancak geçimini sağlayabilir kamu çalışanı dolayısıyla yaptığı zam ile hemen piyasada canlı bir hareketlilik meydana getiriyor” dedi.

 

“2018-2019 İÇİN PAZARLIK YAPIYORUZ”

Anlaşmanın sağlanmasını bekliyoruz diyen Bahşi, “Biz burada masada bu anlaşmanın sağlanmasını bekliyoruz. Kamu çalışanlarının bu beklentilerinin yıllardır kanayan bir yara haline gelmiş sorunları artık bundan sonra çözerek Türkiye’nin kendisine yakışan bir toplu sözleşme ile çalışanlarını rahatlatacağı bir toplu sözleşme olacağını ümit ediyoruz. Biz burada üç alternatifli bir teklifle masaya gidiyoruz yani özellikle kamu çalışanlarının tamamını ilgilendiren, bizim yıllardır zam oranları ayarlandı birinci 6 ay, ikinci 6 ay şeklinde, biz şu an 2018-2019 süreci için yılları için toplu sözleşme masasına oturuyoruz. Yani şu an bizim devlet fon çalışmaları olarak en büyük dez avantajımız şu ileriye dönük bir anlaşma sağladığımız için tamamen tahminler üzerinde bir anlaşma imzalıyoruz. Dolayısıyla enflasyon farkı işte refah payı bunların dikkate alınması gerekiyor çünkü biz 2018 yılında Türkiye’nin büyüme oranının ne olacağını veya enflasyon farkının ne olacağını bilmeden şu an biz masaya oturuyoruz. 2018-2019 için pazarlık yapıyoruz. Dolayısıyla bunların hepsini 3 alternatif sunarak komisyon heyetine biz bu 3 alternatiften hangisi uygun görünüyor bunun üzerinde yola devam edelim bunun üzerinde çalışalım” ifadelerini kullandı.

 

“ZAM ORANLARI KONUSUNDA SİSTEMLİ ÇALIŞMAMIZ VAR”

Zam konusunda açıklamalarda bulunan Bahşi,  “Zam oranları konusunda bizim söyle bir çalışmamız var sistemli çalışmamız var nasip olursa bizi de Ankara’ya davet ettiler bizde gideceğiz şube başkanları, memur sen il temsilcilerimizde orada olacaklar oradaki temsilciler kamu çalışanları adına orada söz sahibi olabilecek ve biz heyet olarak her günün sonunda istişare yapıyoruz. Ne teklif var, bu konuyla ilgili böyle bir çalışma var, bu konuda alan nedir alan sesi nedir. Bunu biz genel merkezimize ileterek orada masaya oturan bizim kamu sendika yetkililerimizle biz bunu istişare ediyoruz. Son bizim kırmızı çizgimiz nedir bunları belirliyoruz ve sistemli şekilde bunun üzerine gidiyoruz” sözlerini kaydetti.

 

BAŞKAN BAHŞİ, “BU İŞİN MEYDANLARDA ÇÖZÜLMESİNİ İSTEMİYORUZ”

Kendilerini eleştirenlere de cevap veren Bahşi, “Eleştirilmesi gereken yerde eleştirimizi yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Bahşi, “Ülkemizi seviyoruz bu milletin sendikasıyız. Bu milletin yanındayız. Gerçekten bu milletin teveccühü sonucunda hükümet olmuş ve güzel işler yapan güzel hizmetler yapan kim olursa olsun biz onu alkışlıyoruz, destekliyoruz. Ben şu an bakanlığımızın yaptığı mesela sözleşmeli öğretmenlik uygulaması var. Mülakat uygulaması var. Bunları da en çok ekranlarda eleştiren benim. Yanlış olan bir şeyin yanlış olduğunu rahatlıkla söylüyoruz. Ülkemizin gelişmesini istiyorsak, milletimizin refah düzeyinin daha yüksek olsun, daha güvenilir, daha düzenli bir toplum olmasını istiyorsak biz bunları söylemek zorundayız. Eleştirilerimizi yapmak sorundayız. Halının tozunu almak halıya zarar vermek anlamına gelmiyor. Zaman zaman halının tozunu almak gerekiyorsa tozunu da almak gerekir. Bizim eleştirilerimizde bu istikamette biz hiçbir zaman böyle sokaklara dökülüp, kaldırım taşlarını söküp, camları döküp, polisimizle çatışıp, canımız ciğerimiz askerimiz ve polisimizle asla böyle bir şeyi göze almayız ama hukuk devletinin bize verdiği imkanlar sınırlar çerçevesinde haklarımızı en iyi şekilde aramak zorundayız. Çünkü bütün kamu çalışanlarımıza bu yetkiyi vermişler bize güvenmişler. 1 milyon insan üye olmuş bu sendikaya bizde onların hakkını burada çekişe çekişe sonuna kadar mücadelemizi vermek zorundayız. Hiçbir zaman önceki dönemlerde hatta şu eleştiriler yapılıyordu, hükümet verdi ama memursen almadı işte yok bu fazla olur diye böyle bir şey yani bir deli bile inanmaz buna siz kamu çalışanları adına bu kadar sorumluluk almışsınız ve masaya oturmuşsunuz. Biz sonuna kadar bunun en iyi şekilde mücadelesini vermeye çalışıyoruz” dedi.