Elazığ Ziraat Mühendisleri Odası başkanlık seçimleri düzenlendi. Düzenlenen seçimde Mehmet Karaca güven tazeledi.

“KIRSALLARIMIZIN YARISI ŞEHİR STATÜSÜNDEDİR”

Elazığ Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Karaca, “6360 sayılı Kanun ile 2014 yerel seçimlerini takiben ülkemizdeki büyükşehir belediyesi sayısı 30`a yükseltilmiştir. Belediye sınırı il mülki sınırına genişletilmiş; 34 bin köyün 16 bini, tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle statüsünde belediyelere bağlanmıştır. Bu değişiklikle 79,8 milyonluk nüfusumuzun artık 73,7 milyonu (%92) kentlerde ve sadece 6,1 milyonu (%7,7) köylerde yaşamaktadır. Ülkemiz kırsalının yaklaşık yarısı artık şehir statüsündedir. Son günlerde basına da yansıyan çalışmaların sonuçlanması ile Büyükşehir sayısı 58’e ulaşacak ve nüfusun neredeyse tamamı şehirlerde yaşamış olacaktır. Şikayet olması halinde çiftçi bahçesindeki ya da evinin altındaki ahır ve kümesini artık mahalle statüsüne kavuşan yerleşim biriminin dışına taşımak zorunda kalacak, tarlasına ahır gübresi atamayacak ve tarımsal üretimden kopacaktır” ifadelerini kullandı.

“TARIM VE GIDA İTHALATINA 320 MİLYAR TL ÖDENMİŞTİR”

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Karaca, “Ülkemizde işsizlik sorunu büyürken, tarımın istihdama katkısı her geçen gün azalmaktadır. Kırsalı boşaltmaya yönelik politikalar sonucu çiftçi üretimden koparken, tarımsal destekleri de almaktan vazgeçmiştir. ÇKS`de kayıtlı çiftçi sayısı son 10 yıllık dönemde 2,8 milyondan 2,2 milyona gerileyerek yaklaşık 600 bin kişi azalmıştır. Tarımın toplam istihdam içindeki payı 2002 yılında %35 iken bu pay 2011 yılında %25`e, 2016 yılında %20`ye gerilemiştir. Tarımda devletin yatırımları da yıllar içinde azalmıştır. Tarımın toplam yatırımlar içindeki payı, planlı dönemin başında (1960) % 13 düzeylerinde iken 2010 yılında bu oran % 4`e kadar düşmüş, 2016 yılında ise %3,4 olmuştur. Son 12 yılda tarıma verilen destek 70 milyar TL iken, tarım ve gıda ithalatına 320 milyar TL ödenmiştir.” şeklinde konuştu.+

“TÜRKİYE’NİN ÖNCELİKLE YEM AÇIĞINI KAPATMASI GEREKMEKTEDİR”

Odası Başkanı Mehmet Karaca, “Değerli meslektaşlarım bu şartlar altında Türkiye’de et meselesini konuşmaktayız. Hayvancılıkta maliyetin %60-70`lik bölümünü yem oluşturmaktadır. Bu nedenle çayır meralardan faydalanmak ve ihtiyaç duyulan yem bitkilerini yetiştirmek önemlidir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, tarafından hazırlanmış olan Kırmızı Et Stratejisi-2015 belgesinde ülkemizde 2013 yılı itibarıyla 74 milyon ton kaba yem ihtiyacı olduğu, bunun ancak 59 milyon tonunun üretilebildiği, 15 milyon ton açık bulunduğu belirtilmektedir. Birçok akademik çalışmada ise bu açığın 30 milyon ton civarında olduğu belirtilmektedir. Belgede ayrıca karma yem (fabrika yemi) ihtiyacımızın 14 milyon ton, üretimimizin 9 milyon ton, açığın 5 milyon ton olduğu, üretilen karma yemlerin %40-45`inin ithal yem hammaddelerine bağlı olmasından dolayı karma yem maliyetlerinin yükseldiği, bu durumun et fiyatlarını yükselttiği, fiyatların düşmesi için besicilikte kullanılan kaba yem oranının mutlaka artırılması gerektiği vurgulanmaktadır. Türkiye`nin 2010 yılından bu yana devam eden canlı hayvan ve kırmızı et ithalatını bitirebilmesi için öncelikle yem açığını kapatması gerekmektedir.” diye konuştu.

“ÜRETİM BİÇİMLERİ DESTEKLENMELİDİR”

Et fiyatı yüksek" denilerek tam 10 yıldır ithalat yapılmasına karşın, yüksek denilen et fiyatları düşmemiştir. Maliyetleri düşürmeden, üretimi artırmadan ithal etle fiyatlar düşürülemez. Bu nedenle Kırmızı et sorununun çözümü için büyük ölçekli işletmeler yerine, yemin ve otun uygun olduğu her yerde, coğrafi koşulların elverişliliğine göre daha az masrafla koyun-keçi veya sığır yetiştirebilen üretim biçimleri desteklenmelidir. Tarımsal üretimin her alanında yüksek girdi fiyatları, üretimin karlılığını olumsuz yönde etkilemektedir. Meralar ıslah edilmeli, mera ve tarım arazilerinin amaç dışı kullanımına asla izin verilmemeli; bu alanlar hiçbir gerekçe ile yapılaşmaya açılmamalıdır. Et ve Süt Kurumu (ESK) ithalat kurumu değil, piyasaya müdahale edebilecek bir kurum haline getirilmelidir. TİGEM İşletmeleri damızlık üretim materyali üretim görevlerine yeniden döndürülmelidir. Bu duygu ve düşünceler ile hepinize saygılarımı sunuyor Kongremizin mesleğimize, İlimiz ve Türk Tarımına hayırlar getirmesini diliyorum” diye söyledi.