MHP’de Kongre Heyecanı

MHP Merkez İlçe’de Kongreye Gidildi.

MHP’de Kongre Heyecanı

MHP’de kongre heyecanı vardı. Merkez ilçede kongreye gidildi. Tek liste ile gidilen kongrede Başkan Niyazi Rıdvan Kaya güven tazeledi.

“Elimizi Değil, Gövdemizi Taşın Altına Koyduk”

MHP Merkez İlçe Başkanı Niyazi Rıdvan Kaya, “Partimizin en kritik döneminde hainleri bertaraf ederek, İl Başkanımız Oğuzhan Demir ve ben Niyazi Rıdvan Kaya olarak elimizi değil gövdemizi taşın altına bıraktık. Yeniden Milliyetçi Hareket Partisi İl ve Merkez İlçe teşkilatlarını güçlü bir şekilde oluşturduk. Elbette sislerinde destekleri oldu. Bu itibarlarda sizlere şükranlarımı sunuyorum. İl ve merkez ilçe yönetimi olarak sizlere daha iyi şartlarda hizmet etmek görevlerimiz arasında. Çünkü sizler her şeyin en iyisine layıksınız. Her türlü olumsuzluklara rağmen bizler dik duruşumuzla eğilmeden ülkemize ilimize ve siz saygıdeğer kardeşlerimize hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.

“Milletimizin Birlik ve Beraberliği İçin Halk Oylaması Önemliydi”

Diyarbakır’dan gelen İl Başkanı Ahmet Demir,”16 Nisanda milletimiz adına çok önemli bir referandum süreci geçirdik. Bizim desteğimiz sadece bir siyasi destek değil, Ülkücü hareketin Milliyetçi hareketin duruşu sadece Türkiye’de değil, Dünyada da bilinmekte. Bu manada da düşünüldüğünde 16 Nisanın gerekçeleri düşünüldüğünde bunun gerekli olduğu, bu milletin birliği beraberliği, devletin bekası, kardeşliğimizin pekişmesi, millet ve halk arasında kırılan fay hatların birleşmesi için çok gerekliydi. Ve halkımız kendine yakışanı yaptı” diye konuştu.

Güneydoğuda son genel seçimlere rağmen evet oyunun yükseldiğini ifade eden Başkan Demir, “Bu noktada değerlendirdiğimizde bütün dünya milletlerine önemli bir mesaj olduğuna inanıyorum. Biz millet olarak biriz beraberiz. Farklı inançlarda mezheplerde olabiliriz ama bu milletin birlik ve beraberliği arasında aramıza nifak sokamazlar. Referandum öncesi tüm dünya hayır bekliyordu ve saldırıyorlardı. Biz millet olarak adalet mekanizmasına konumuna mülkün temeli diyoruz. Ordumuz için fedakarız. Biz devlete baba diyoruz” diye kaydetti.

MHP Elazığ İl Başkanı Oğuzhan Demir yaptığı konuşmada ilk olarak Devlet Bahçeli’nin ve teşkilat işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin’in selamını ve tebrik mesajını ileterek şunları söyledi:

“Cenab-ı Allah ‘Kahhar’ İsmiyle Kahredecektir”

“Biz en çetin süreçte Türkiye’de Kurtuluş Savaşında verdiği mücadele gibi MHP de fetö işgalinden kurtulma mücadelesi vermiştir. Fethullahçı köpeklerin MHP’ye nasıl saldırdıklarını, bozkurt görünümlü çakalların bizlere ne iftiralar attığını tarih yazacak. Ama bu onların sonu olacak. Bu devlete, millete düşmanlık eden kim varsa Cenab-ı Allah ‘Kahhar’ ismiyle kahredecektir. Ama ne olursa olsun Cenab-ı Allahın izniyle dimdik ve bölgenin en başarılı ili olarak da sizlerin karşısına çıktık. Ne mutlu bizlere ki sizler gibi yöneticilerimiz var. İnşallah bu birliktelik uzun süre devam eder. 2019 yerel seçimlerin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde uyum içerisinde çalışan ekiple birlikte yaparız.

“MHP’nin Hayır Dediklerini Size Soralım. Bakalım Evet Diyebilecek misiniz?”

7 Haziran seçimlerinde Elâzığ’da 67 bin oy almış bir milletvekilimiz var.   MHP yüzde 16 oyla 81 milletvekili çıkarmış. Adalet ve kalkınma partisi tek başına iktidar olmayı elde edememiş. Ortada farklı koalisyon pazarlıkları var. Ama genel başkanımız 7 Haziran gecesi bir açıklaması var. Türkiye kaderini etkileyecek bir seçimde vicdanına danışarak oyunu kullanmış çıkan neticeye saygı duymak hepimizin görevi. Sonuçta milletin iradesi sandıkta tecelli etmiş. AK parti 13 yıla yakın tek başına yönettiği ülkede tek başına iktidar kurma şansına sahip olamamış. Ama millet yine birinci parti olma görevini ak partiye vermiş. Bizim 3. Parti olmuşuz. Bizden yüzde 3 düşük alan halkların demokrasi partisi, ikimizinde milletvekili sayısı aynı. CHP’nin de milletvekili sayısında 3’lü bir koalisyon hükümeti kurulabilir. Yüzde 60’lık blok denilen fethullahçı yapının kendi alt yapısını sağlama alabilmek için, kırk yıldır bu ülkenin başına bela olmuş fethullahçı ve PKK’lı köpeklerin önümüzdeki süreçlerde daha rahat edebilmesi, kendilerini teminat altına alabilmeleri için o yüzde 60’lık bloku iktidar etme mecburiyetleri vardı. Genel başkanımız bu oyunu bildiği için buna yanaşmadı ve biz bu yüzden hayır dedik. MHP ondan sonra her şeye hayır diyor diye anlatılmaya başladılar.

“HDP’de Koalisyonu Bırakın Aynı Masada Oturmak Bile Bize Zor Geliyor”

MHP’nin hayır dediklerini size soralım. Bakalım evet diyebilecek misiniz? HDP’nin olduğu koalisyona evet der miydiniz? Hayır. Bizde sizin gibi hayır dedik. Hepimiz ülkücü, Türk milliyetçisiyiz. HDP’de koalisyonu bırakın aynı masada oturmak bile bize zor geliyor. Sonraki süreçte AK partinin koalisyon süreçleri devam etti. Koalisyon görüşmeleri sırasında bizimle görüşme oldu. Ahmet Davutoğlu geldi genel başkan azınlık hükümetinde AK partiye destek olmamızı istedi. Genel başkanımız ona hayır dedi. Zaten mevcut sistemden memnun değiliz. Seçim hükümeti kuracağız, bakan verin dediler. Aynı seçim hükümetinde HDP’de bakan verecek. HDP’nin bakan verdiği bir hükümet modelinde MHP’nin hükümete bakan verme ihtimali yoktur.

“Tuğrul Türkeş Baba Ocağını Terk Ederek Farklı Bir Siyasi Partiye Yelken Açtı”

MHP’nin 3 milletvekiline bakanlık teklif geldi. 2’si de kabul etmedi. Ama Tuğrul Türkeş aramızdan ayrıldı. Dönmemek üzere baba ocağını terk ederek farklı bir siyasi partiye yelken açtı. Allah işini rast getirsin, ama zannediyorum ki ülkücü harekette soy isminden dolayı, babasından dolayı saygı duyarlar. Ondan ötesini de bizden beklemesin.

“AK Partiye Oy Vermekten Vazgeçen İnsanlar AK Partiye Oy Verdiler”

1 Kasım seçimlerine gitme mecburiyeti doğdu. Bu süreçte ekonomik krizler başladı. Terör olayları arttı. Seçim ve tek başına iktidar insanların umudu oldu. AK partiye oy vermekten vazgeçen insanlar AK partiye oy vererek AK partiyi tek başına iktidar ettiler. Bunun faturasını, fethullahçı yapılanma Devlet Bahçeli’ye kesti. Oyunlarına alt olmadığı için. Biz duygusal insanlarız. Sanki bir iktidarımız vardı elimizden alınmış gibi feryat ettik. Ama Devlet Bey, devleti yöneten adam oldu. Bunu o gün itiraf edemedik.

“Her İyi İnsan Bize Genel Başkan Olamaz”

1 Kasım süreçlerini kabul etmeyen bir hanımefendi var. Elâzığ’da temsili misafir ettik. İyi bir insan olabilir ama her iyi insan bize genel başkan olamaz bozkurt un başı bozkurt olacak.

“1 Kasım 2015 Seçimleri MHP’nin Her Ferdini Yürekten Yaralamıştır”

1 Kasım 2015 seçimleri MHP’nin her ferdini yürekten yaralamıştır. Öyle ya da böyle iktidar olabilirdik. Bizim iktidar olabilmemiz için 4 maddelik şartımız vardı. Bunlar anayasanın ilk 4 maddesine dokunulmayacak. Teröre müzakere süreci sonlandırılıp mücadele başlatılacak. Cumhurbaşkanı anayasa çerçevesinde görev yapacak şekilde izahat edecek. Ve yolsuzluk ve usulsüzlük operasyonları kimlere ulaşırsa sonuna kadar gidilip hesap sorulacaktır. Ak parti bunu kabul etmedi. 1 Kasım sonuçlarına gittik. 1 Kasım seçimlerinde sonra bir fitne ateşi yakıldı. Bunu 2013 yılında hissettik. Aynı zümre yine hareket edecekti. 2012 kongresinde söylediği söz var genel başkanın teşkilatımız içerisinde yapılan fitne ateşini söndürdük. Orada onu söylerken başka yerde büyük alev şeklinde MHP’yi yakmak için bekletilmiş.

“Türk Milliyetçileri Olduğu Müddetçe Onlar Açlıklarından Ayaklarının Dibini Yalarlar”

1 Kasım seçimlerinde partisine hiçbir katkı sağlamamış, oy dahi vermemiş gafiller sorumlu olarak devletle ilgili oyunlara devam ediyorlar. O emeğinizi, maddi imkanlarınızı 1 Kasım seçimleri için kullansaydınız ya. Bizlerde koalisyonun vazgeçilmez ortağı olsaydık daha iyi olmaz mıydı? Ama bunların hesabı bu değil. Devlet Bahçeli’yi genel başkanlığından indirebilmek için umut ettiler. Ama Devlet Bahçeli 15 Temmuz’a kadar ülkeyi fetöcülerin işgalinden 15 Temmuz’da da Türkiye Cumhuriyetini kurtarmıştır. Türk milliyetçileri olduğu müddetçe onlar açlıklarından ayaklarının dibini yalarlar. İşlerine baksın onlar.

“Akılları Bulanık Halde Lideri Eleştirdiler. Hatta Hakaret Ettiler”

Bir üslup vardır. Lider teşkilat ve doğruluk. Ülkücü yetiştirdiğimiz zaman ilk öğretilen o dur. Liderin yanlışı diye bir şey yoktur. Lideri tartışma konusu yaptılar. Akılları bulanık halde lideri eleştirdiler. Hatta hakaret ettiler, ama genel başkan merhametli insan birçok kişiye acıdı. O gün yapması gerekeni yapmadı.

 

“Genel Başkan Başımızdan Defolsun Gitsin Naralarıyla Genel Kurul Toplamaya Başladılar”

13 Ocak’ta hayati bir ameliyat için hastanede yatarken yangından mal kaçırır gibi topladığı imzalarla bir an önce genel kurul olsun, genel başkan başımızdan defolsun gitsin naralarıyla genel kurul toplamaya başladılar.

“Onların Rüyalar Alemi”

15’inde başkan olacağız diye bir söylem vardı. MHP genel başkanlık seçimi 15 Temmuz olsa gerek. Başka başkan olma ihtimali yok. Başkan olabileceği bir seçim yoktu. Onların rüyalar alemi.

“Pensilvanya’daki Ruh Hastası Şerefsizden Emir Alan Hepsi Bizim Vatandaşımız”

15 Temmuz, Türk tarihinde kendi asker ve polisinin bu büyüklükte yaptığı ihanetin en büyük göstergesinin olduğu gün. Vatanı muhafaza için gönderdiğimiz insanlar meğerki vatanı işgal etmek için bir yerlerden talimat almışlar. O doğrultuda da öz kardeşlerine kurşun sıkmışlar. 2 binden fazla insanı yaralamışlar. 243 vatan evladını şehit etmişler. Bunlar Pensilvanya’daki ruh hastası şerefsizden emir alan hepsi bizim vatandaşımız. Ama yetişme yerleri Pensilvanya olunca böyle oldu. Bu cemaat değil yıllardır söylüyoruz. Bu CIA’in Türkiye’yi parçalamak için bir oyunudur. Önlemimizi almak zorundayız. Keşke 15 Temmuz gibi bir müsibet olmadan genel başkanımızın sözleri dikkate alınsaydı zamanında müdahale edilseydi. Bu yaşanmazdı ama yine de ne olursa olsun her şeyde hayır vardır. Devletimize, milletimize, demokrasimize sahip çıktık.

“Yenikapı Ruhu’nun Mimarı Genel Başkanımız Devlet Bahçeli”

9 Aralık’ta cumhurbaşkanımızın ‘Yenikapı Ruhu’ diye bir ruh meydana geldi. Onun da mimarı genel başkanımız Devlet Bahçeli’dir. Bu ruhta şu var: Türk Milliyetçileri bu devletin asli evlatları, sahipleridir. İktidar olmalarına ihtiyaçları yoktur. İhtiyaçları olduğunda canlarını seve seve feda edebilecek, feda edenlerin oluşturduğu bir ruh halidir.

“Önce ‘Ülke ve Milletim’ Demesi Boş Bir Söz Değildir”

Genel başkanımızın önce ‘ülke ve milletim’ demesi boş bir söz değildir. Siyasetçi feraset sahibi olacak. Tehlikeleri önceden sezip önlemini alabilecek. Genel başkanımız fetö ile söylediklerinde hep haklı çıkmıştır. Birçok konuda söyledikleri ile haklı çıkmıştır. Genel başkanımın müdahalesi ile ülke büyük kaoslardan kurtulmuştur. Bu da kendisinin ne kadar büyük bir siyasetçi, her şeyden önce devletini milletini ne kadar sevdiğinin göstergesidir.

“Bu Anayasa Olabilecek En Milliyetçi Anayasa”

11 Ekim’de de ak parti bir çağrıda bulundu. Anayasa değişikliği ile alakalı teklifleriniz nelerdir? Başkanlık sistemi eyalet ve federatif yapı olmamak şartıyla, anayasanın ilk 4 maddesi muhafaza edilmek şartıyla, terörle mücadele etmek şartıyla biz masaya otururuz, gerekli değişiklikler için destek oluruz. 18 madde üzerinde anlaşma sağlandı. 16 Nisan’da da referanduma gitmek üzere cumhurbaşkanı onayladı. Bu anayasa değişikliği birilerini niye rahatsız etti. CHP hayır dedi. Ama kendisi daha geçen yıl Amerikan tipi başkanlık sistemini getirip ki onda eyalet sistemi var. Biz evet diyeceğiz dedi. HDP niye rahatsız oldu? Fetöcüler neden rahatsız oldu? Çünkü bu anayasa olabilecek en milliyetçi anayasa. Türklük kelimesini n vurgusu her yerde hissedilen, terörle mücadelenin daha yoğun yaşanacağı bir anayasa. Avrupa’daki, Amerika’daki dünya üzerinde yaşayan ne kadar Türk düşmanı varsa hayır yönünde destek verdi. Ama Cenabı Allah’ım bizleri mahcup etmedi. Bizler elimizden geleni yapmaya çalıştık. Cenabı Allah’ın huzurunda, sizlerin huzurunda alnımız ak, başımız dik.

“Biz Koalisyon Olmadan Devlet Nasıl Yönetilir Göstermiş Olacağız”

Anayasa değişikliği ile ilgili Mart’ta toplantı yapmıştık. Orada ne olması gerektiğini, aslında bu sürece müdahale etmeseydik HDP ve CHP’nin kendi isteğini yapmak için baskı yapabileceklerini, yeni sistemde yargılanabilir cumhurbaşkanı sistemine geçildiğini ve genel başkanın 4 maddesinden biri olan cumhurbaşkanının anayasa sınırları çerçevesinde görev yapmalıdır maddesinin de hukuki olarak karşılığı olduğundan dolayı evet dedik. Anayasanın ilk 4 maddesi teminat altında. Çözüm süreci tamamen bitirilmiş. Cumhurbaşkanı 16 Nisan itibariyle kanuni olarak yasal sınırları içerisinde görev yapacak. 17-25 Aralık yolsuzluk ve usulsüzlük operasyonu kimlere değer, nereye giderse sonuna kadar mücadele edilmesi gerektiği, onu da birkaç ay içerisinde inşallah göreceğiz. Biz koalisyon olmadan devlet nasıl yönetilir göstermiş olacağız. Bu da onlara örnek olsun.

“Ayasofya Türk Milliyetçilerinin Gayretiyle İbadete Açılacak”

Geçmişte görev yapan arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu bir rüzgara kapıldılar. Birçoğu biliyorum ki pişmanlar, üzerlerinde baskı oluşturulmuş, dönmelerine fırsat verilmemiş. Allah sonlarını hayır etsin. Çünkü onların birçoğu bu davaya hizmet etmiş, sevdiğimiz, saydığımız insanlar. Ama bazıları da benim olduğum partiden olamamasından büyük mutluluk duyduğum. Öyle adamların da yolu açık olsun.

Bizim bağımsızlığımız timsali bir bayrağımız vardır. Bir de mahzun Ayasofya’mız. Genel başkanımızın teklifleri ile Ayasofya’nın mahzun hali giderilecek. Ve Ayasofya’da Cuma namazı, vakit namazı kılacağız. Sultan Fatih’in binlerce şehit vererek aldığı İslambul, İstanbul değil İslambul dediği ama Haçlı’nın her zaman hedefinde olduğu Ayasofya Türk milliyetçilerinin gayretiyle ibadete açılacak. Bu istismar ortadan kaldırılacak.”

Güncelleme Tarihi: 29 Nisan 2017, 19:32

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner137