CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, TBBM’e konuşmasında “Bu sorunlarının çözümü ile ilgili meclisin bilgisine bu konuyu sunarak sizden yardım istiyoruz” dedi.

EROL: ELAZIĞ’DA CİDDİ ANLAMDA SORUNLAR VE SIKINTILAR VAR

Gürsel Erol konuşmasında,  “Elâzığ’da yaşanan sorunlarla ilgili meclisi bilgilendirmek isterim. Ben 26. dönem Tunceli milletvekiliydim. AK Parti’nin kurulduğu günden günümüze kadar Türkiye’de milletvekili çıkaramadığı tek il Tunceli’ydi. Tunceli’yi Elazığ’dan daha sorunlu bir kent bilirdim. Her seçimde AK Parti, Elazığ’da başarı ile sonuçlandı. Bu anlamda Tunceli’yi Elazığ’dan daha sorunlu bir kent bilirdim. Elazığ milletvekili olunca, ilçeleri, beldeleri, köyleri gezince gördüm ki Elazığ Tunceli’den daha çok sorunlu bir kent. Gerçekten kamu hizmetlerinin gitmesi, vatandaşın sorunlarının çözülmesiyle ilgili Elazığ’da ciddi anlamda sorunlar ve sıkıntılar var. Yüzyıllardır geleneksel şekilde Tunceli, Elazığ, Bingöl üçgeninde hayvancılıkla uğraşan 2 tane büyük aşiret vardır. Bunlar Şavak ve Beritan aşiretidir. Bu aşiretler yüzyıllardır geleneksel yöntemlerle hayvancılık yaparlar. Bunların en büyük sorunu da meralarla ilgili sürecin doğru planlanmamasından kaynaklıdır. Hayvancılığın desteklenmesi anlamında, hayvancılıkla uğraşanların sosyal statülerinin korunması anlamında bugüne kadar devletin hiçbir şekilde katkı bulunmadığı görülüyor” dedi.

EROL: AŞİRETE GERÇEK ANLAMDA SAHİP ÇIKILMASI LAZIM

Milletvekili Erol konuşmasının devamında, “Üretim üretim üretim diyoruz. Ama bu 2 aşiret bölgede milyonlarca küçükbaş hayvan üretiyor. Geleneksel yöntemlerle mevsimin belirli aralıklarında yaylalara çıkıyor. Erzurum’dan Muş’a Sivas’tan Erzincan’a kadar yaylaları kullanıyor. Ama bu yaylaları tabi ki ücretiz kullanmıyor. Devlet tarafında bu yaylalar kiraya veriliyor. Çoğu zaman kira miktarları yüksek olduğu zaman da bu aşiretler hayvanlarını meralara götüremiyor. Bundan kaynaklı can ve mal kaybına uğruyorlar. Özellikle AK Parti’nin gurup başkan vekillerine buradan seslenmek istiyorum. Bunu siyasi bir konuşma olarak değerlendirmeyin. O bölgede gerçekten üretime katkı veren ve yüzyıllardır geleneksel hayvancılık yapan bu iki aşiretin sahiplenmesi lazım. Hale kalıcı bir düzen yok. Yerleşik bir düzenleri yok. Sosyal güvenceleri yok. Her dönem mera mevsimi başladığı zaman,  bu iki aşiret,  ‘bu mevsim hayvanlarımızı hangi meralara götüreceğiz’ diye kaygı ve endişe yaşıyorlar. Bunların ülke ekonomisine inanılmaz katkısı var. Bu sorunlarının çözümü ile ilgili meclisin bilgisine bu konuyu sunarak sizden yardım istiyoruz.  Kovancılar ilçesinde Beritan aşiretini 200 bin küçükbaş hayvanı meralara gidemez durumdadır. Bunun nedeni,  meraların tam anlamıyla köylüye açılmamış olmasıdır.  Meraların ihaleye çıkarılarak yüksek fiyatları da ihale sonucu kiralanmasıdır. Bugün kanunda işverenlerimizin, sanayicilerimizin, üreticilerimizin borçlarını devlete karşı yapılandırıyor. Aynı şekilde devletten hiçbir katkı almadan hayvancılık yaparak hayatını devam ettiren bu iki aşirete gerçek anlamda sahip çıkılması lazım. Bunların sorunlarının çözümüyle ilgili de devletin bu iki aşirete katkı vermesi lazım.  Yalnızca bu katkı meraların tahsis anlamında değil. Bunların yerleşik düzene geçmesiyle ilgili, çocuklarının eğitimiyle ilgili, sosyal güvençlerinin sağlanmasıyla ilgili destek verilmesi lazım. Bununla ilgili bir araştırma yapılırsa görülecektir ki yüzyıllardır bu bölgede 2 aşiretin inanılmaz bölge ekonomisine katkısı var. Bu iki aşiretin sahiplenmesiyle ilgili sizden destek istiyoruz” dedi