Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Elazığ’da 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği depremin yıl dönümünde açıklama yaptı.

Depremlerin önceden bilinmesi veya önlenmesi hiçbir zaman mümkün olamayacağından, bilim ve teknolojinin imkânlarından yararlanılarak depremlerin neden olduğu zararlara yönelik gerekli tedbirlerin alınması en büyük temennimizdir”

Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın açıklamaları şöyle;

“ACISINI HALA İLK GÜNKÜ GİBİ HİSSETMEKTEYİZ”

“Tarih boyunca Anadolu’nun en önemli kültür, sanat, ticaret ve eğitim merkezlerinden biri olan Harput’un ovaya taşınmasıyla gelişen kadim şehrimiz Elazığ’da 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Merkez üssü Sivrice İlçesi olan 6.8 büyüklüğündeki deprem, Elazığ halkının yaşadığı en büyük afetlerden biri olmuştur. 37 hemşerimizin hayatını kaybettiği, 1607 vatandaşımızın ise yaralandığı üzücü deprem felaketinin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen acısını hala ilk günkü gibi hissetmekteyiz. Depremin ardından geçen bir yıllık sürede; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde devletimiz Elazığlı kardeşlerimizin yanında olmuş, onların yaralarını sarmış ve aziz şehrimizin tekrar inşa edilmesi için bütün imkânlarını seferber etmiştir.

“GEREKLİ TEDBİRLERİN ALINMASI EN BÜYÜK TEMENNİMİZDİR”

Maalesef ilimiz başta olmak üzere ülkemiz nüfusunun önemli bir bölümü, büyük depremler üretme potansiyeline sahip aktif fay hatları üzerine veya yakınına konumlanmıştır. Türkiye’nin aktif tektoniği; Arabistan-Afrika levhaları ile Avrasya levhalarının doğuda Bitlis Sütur Zonu, batıda ise Ege yayı boyunca yakınlaşmaları ve çarpışmalarına bağlı olarak şekillenmiştir. Bunun bir sonucu olarak Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı ve Batı Anadolu Grabenleri gibi dünyanın en aktif fayları oluşmuştur. Bu nedenle ülkemiz depremlerin sıklıkla yaşandığı bir ülkedir. Depremlerin önceden bilinmesi veya önlenmesi hiçbir zaman mümkün olamayacağından, bilim ve teknolojinin imkânlarından yararlanılarak depremlerin neden olduğu zararlara yönelik gerekli tedbirlerin alınması en büyük temennimizdir. 

“DEPREMİN YARALARINI HEP BİRLİKTE SARACAĞIZ”

Afetlerin mal ve can kayıplarına neden olmalarının yanında birey ve toplum üzerindeki sosyal, ekonomik ve psikolojik etkileri çok daha uzun sürmektedir. “24 Ocak Depremi” sonrasında Fırat Üniversitesi akademik ve idari personeli ve öğrencileri ile sahada aktif olarak çalışarak deprem etkilerinin anlaşılması ve sosyal yardım faaliyetlerinin kesintisiz yürümesinde yer almıştır. Ayrıca sosyal tesislerini halkımızın kullanımına açarak ve hastanesiyle deprem süresince vatandaşlarımıza hizmet sağlayarak tüm fiziksel imkânlarıyla zor zamanlarda vatandaşlarımızın yanında olmuştur. Fırat Üniversitesi ailesi olarak her zaman ilimizin ve ülkemizin emrinde aklın ve bilimini ışığında çalışmalarımıza devam edecek, depremin yaralarını hep birlikte saracağız. İlimizin ve üniversitemizin güzel günlere kavuşmasının yakın olduğuna inancımız tamdır.”