Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Mezunu Remzi Çavuş, 2008 yılında yaklaşık 2 bin kitapla başladığı işini 20 bini aşkın kitapla sürdürüyor. "İşimiz ikinci el kitapçılıktan ziyade sahaflıktır" diyen Çavuş, bunlar arasında bariz farklar olduğunu belirtti. 

Sahafta da ikinci el kitap bulunduğunu ama her ikinci el kitap bulunan yerin de sahaf olmadığını belirten Çavuş, sahaflığın ne olduğunu şöyle anlattı: “Sahaf genel itibarıyla eski kitapları Osmanlı dönemi kitaplarını tanır. Avrupa’da basılmış eski kitapları tanır. İngilizce, Fransızca, Almanca artı eski evrakları da tanır. İşte mahkeme kayıtları, tapu kayıtları vs. bunları da tanır ve tanımak zorundadır. Kişi bunları tanımıyorsa; eski evrakları, eski kitapları eski haritaları tanımıyorsa bunları açıklayamıyorsa bu kişi düz bir ikinci el kitapçıdır. Kitabı vatandaştan alır ve yine vatandaşa satar. Bu iş kitap bilgisi gerektirmez. Fakat sahaflık ciddi bir şekilde kitap bilgisini gerekli kılar.” 

Sahaflığın kitap satmaktan ibaret olmadığını yönlendirme işlevinin de olduğunu söyleyen Remzi Çavuş, “Sahaflık sadece satmak değildir. Biz dükkanımıza gelen kişilere belli konularda rehberlik de yapıyoruz. Kişi tez hazırlıyordur veya makale hazırlıyordur. O konuda da kişiyi yönlendiririz. Hangi kaynaklara çalışacak, kaynaklara nasıl ulaşacak. Nereden ulaşacak veya ulaştığı zaman kaynağı nasıl kullanacak. Bu zamana kadar çok sayıda öğrenciye tezinde makalesinde ve diğer konularda yardımcı oldum. Yani ille de işimiz satmak değildir. Bazen kişi buradan 10 kitap seçer tezi veya makalesi için. Bir satıcı çok satmak ister. Fakat biz kitapların bir kısmını da geri bıraktırırız. Deriz ki bir ‘bu kitapların hepsi senin işine yaramaz’ ikincisi de ‘şu 5 kitap diğer 5 kitabı da kapsıyor onları almana gerek yok’ deriz. Bazen yeri gelir bu kitapta lazım olan yer 5 sayfadır. ‘Bu kitabı alma fotoğrafını çek bu sana yeterlidir’ der yönlendiririz” diye konuştu. 

Sahaf dükkanlarının aynı zamanda farklı ihtisas alanlarını buluşturduğunu belirten Remzi Çavuş, “Sahaflıkla ilgili bir diğer durum da, burası farklı ihtisas sahiplerinin buluştuğu, farklı uzmanlık alanlarının da buluştuğu bir yerdir. Bazen burada saatlerce sohbetler olur. Tarih sohbetler, sanatla ilgili sohbetler, bazen hattatlar bir araya gelir. Uzun uzadıya hattatlıkla ilgili sohbetler olur. Bazen hukukçular sohbet eder. Yeri gelir ilahiyatçılar sohbet eder. Biz yeri gelir katılırız, yeri gelir onlardan faydalanırız notlarımızı alırız” şeklinde konuştu. 

Sahaf olarak mesleği yapanlar oldukça az olduğunu söyleyen Remzi Çavuş, “Şimdi sahaf olarak yapanların sayısı oldukça az. İstanbul’da sayı fazla. Ankara’da fazla ama Anadolu’nun küçük illerinin çoğunda sahaf yoktur. Sahaf diyeceğimiz nitelikte sahaf niteliğinde sahaf yoktur. İkinci el kitapçılık vardır ancak” ifadelerini kullandı.