Şebnem Bıçak İle Başarı Sohbetleri

Kıymetli okuyucular bugün yazımızın konusu hem başarı sohbeti hem de spor olacak.

Şebnem Bıçak İle Başarı Sohbetleri

Spor konusunda Türkiye’de ciddi çalışmalarıyla ve başarılarıyla adından bahsettiren önemli bir konuğum var Bilge Donuk.

Sevgili hocam sizi yeni tanıyacak öğrencilerimiz için kendinizi tanıtır mısınız lütfen.

1977 yılında Adana’da doğdum. İlköğretim ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladıktan sonra, lisans öğrenimini Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Spor Yöneticiliği Bölümünde tamamladım. 2001 yılında beri İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Spor Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım.

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Üyesiyim. Aynı zamanda Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Fair Play Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevini de sürdürmekteyim. Gençlik ve Spor Bakanlığı Bilim kurulunda görevlerim bulunmaktadır. Avrupa Fair Play Birliği Bilim ve Denetleme Kurulu üyesi olarak da çalışmalara devam etmekteyim.

Görev yaptığım federasyonlar arasında; Futbol, Basketbol, Tenis, Triatlon, Okul Sporları ve Kaykay federasyonları bulunmaktadır.  2005 yılında, “ Spor Yöneticiliği ve İstihdam Alanları” , 2006 yılında Fatih Şenduran ile birlikte “Futbolun Anatomisi”, 2007 yılında “Liderlik ve Spor”, 2008 yılında “Yönetim İstifa”, 2011 yılında Erdoğan Arıpınar ile birlikte “Fair Play”, 2016 yılında “Spor Yönetim Sanatı” ve 2019 yılında “Tam Yol Yönetim” adlı kitaplarım Ötüken Neşriyat tarafından yayınlandı.

Kıymetli hocam salgın maalesef hepimizi eylemsizliğe ve pasifliğe itti. Bu durum gelişim çağında ki çocuklarda bizlere oranla daha fazla olumsuz etkilere sebep oldu. Ders başarılarından tutun yaşam enerjisine kadar, kilo artışından tutun ders çalışma şevkine hatta arkadaşlık ilişkilerine kadar çok derin yaralar aldı çocuklarımız maalesef. Saatlerce bilgisayar başında zoom eğitimi, home ofis çalışmaları eylemsizlikten herkes yoruldu hocam. Sorularımıza başlayalım isterseniz.

Hâlihazırda yaz başlamışken bu salgının yarattığı mecburi eylemsizliğinden nasıl kurtuluruz?

Evet, Şebnem Hocam. Corona Virüs salgınının öğrenim çağındaki çocuklar için en önemli olumsuz etkilerinden biri hareketsiz yaşam olarak karşımıza çıkmaktadır. Okullarda uzaktan eğitim yolu ile derslerin verilmesi ve virüs nedeni ile dışarıdaki hayatın güvensiz oluşu çocukları evin içinde bir yaşama mahkûm etti. Ailelerin çocuklarını oyalanmaları için önce alıştırıp sonra zararlarının farkına varıp uzak tutmak için çaba sarf ettiği teknolojik araç-gereçler, uzaktan eğitim nedeni ile çocukların günlük zamanlarının çoğunu geçirdiği zorunlu ihtiyaçlar haline gelmiştir. Bu dönemin yaralarını pandeminin de yakın zamanda biteceğini umarak hızlı bir şekilde kapamamız gerekmektedir. Özellikle çocukların ekran alışkanlılarını ve bağımlılıklarını en aza indirecek önlemler almak şarttır. Bunu da en güzel çocuklarımıza spor yaptırarak sağlayabiliriz.

Diyet, spor ve sağlık arasında nasıl bir bağ var hocam. Diyet deyince genelde kilo vermek geliyor aklımıza. Mesela kiloca zayıf bir öğrenci sağlıklı olmayabilir. Bu anlamda diyet spor ve sağlık nasıl şekillenmeli zihnimizde?

Çağımızın en büyük sağlık problemlerinden biri olan obezite sorunu gitgide artacaktır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır. Obezite ile vücut ağırlığının artmasıyla birlikte; diyabet ve diyabete bağlı kalp hastalıkları, felç, yüksek tansiyon, böbrek, kanser ve kalp rahatsızlıkları gibi pek çok hastalığın artması söz konusu olabilir. Obezitenin tedavisi her yaş grubunda zor ve ümit kırıcı olabilmektedir. Onun için obezite ortaya çıkmadan önce önlem alınması ve obezitenin önlenmesi sağlanmalıdır. Koruyucu tedbirler almak çok önemlidir. Ülkemizde çocukluk çağında obezite oranı %20-27 arasında değişmektedir. Tüm nüfus üzerinde ise oran % 30 düzeyindedir. Obeziteden korunmada veya insanların normal kilolara doğru düşmesinde bedensel hareketler, egzersizler kısaca spor alışkanlıkları kazandırmak önemlidir. Özellikle çocukluk çağlarında obez olan kişilerin önlem alınmaz ise ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde de obez olma ihtimali yüksek olduğu düşünülürse, spor kültürünün ne kadar önemli olduğu bir daha ortaya çıkacaktır. Hareketsiz yaşam dışında, yemek kültürünün değişmesi, hazır gıdalara yönelme, kalorisi yüksek düzeyde sağlıksız beslenme, teknolojiye bağımlı hale gelmek gibi nedenler obez insan oranlarını artırmaktadır. Çocuklarımızın boy-kilo gelişimini ve doğru bir şekilde beslenmelerini takip etmek, onlara hareketli bir yaşam sunmak hastalıklardan ve obeziteden koruyacaktır. 

Salgın süresince kilo alan öğrenciler sorunu çözmek için önce nasıl bir hedef belirlemeli?

Öncelikle ideal kilolarını hesaplamalı, beslenme alışkanlıklarını ve programlarını gözden geçirmeli ve hareket etmelidirler.  Fiziksel aktivite ve spor alışkanlıklarının artırılması ve bunların düzenli bir şekilde yapılmasının sağlanması için mevcut virüs ortamında ev dışında bireysel sporlara çocuklar yönlendirilebilir. Şartlara göre takım sporları da yapılabilir. Aileler günde 1 saat çocuklarıyla yürüyüş yapabilir, paten kayma, bisiklete binme ve bazı eğitsel oyunların oynanması sağlanabilir. Kilo vermek zor, almak kolaydır. Bu sebep ile verilen kiloların tekrar alınmasının engellenmesi için kişinin kendi otokontrolüne ve belki de düzenli aralıklarla tartılarak durumunu tespit etmesine ihtiyaç vardır. Aileler çocukların kilo artışını kontrol etmelidirler. Beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, hazır ve kalorisi yüksek gıdalardan uzak durulması sağlanmalıdır. 

Türkiye genelinde düzenli spor yapma alışkanlığı neden az?

Düzenli spor ya da egzersiz yapabilmek için insanın kendisine ayırabileceği serbest zamanın olması gerekmektedir. Özellikle büyükşehirlerde iş, yaşam, ekonomik durum ve ulaşım sorunları kişilerin spor yapmasını olumsuz anlamda etkileyebilir. Birçok insan spor yapmaya başlasa da devamlılıklarında problemler meydana gelmektedir. Şu an en fazla egzersiz anlamında hareketliliğe özellikle artan yürüyüş yollarına sahip alanlarda ve sahil şeritlerinde her kesimden yürüyüş yapan insanları örnek verebiliriz.

Çocuklara düzenli spor yapma alışkanlığı nasıl aşılanabilir?

Düzenli spor alışkanlığı bir kültür, spor kültürü meselesidir. Çocuklarımıza bu alışkanlığı ve kültürü aşılarsak bir ömür boyu sporun içinde yer almalarını sağlayabiliriz. Mutlaka sürekli olarak çocukların kendi istedikleri, eğlendikleri, zevk aldıkları bir spor branşını yapmalarını sağlamalıyız.    

Belli bir yaş sonrası örneğin 12 yaşına kadar düzenli spor yapmayan bir öğrenci düzenli spor yapmayı öğrenebilir mi?

Gönül ister ki daha erken yaşlarda çocuklarımızı spor ile tanıştıralım. Ancak bunu gerçekleştirmeye imkân bulamadıysak hiçbir zaman geç değildir. Mutlaka yaşamı boyunca faydalanabileceği güzel bir alışkanlığa sahip olacaktır. 

Aile de çocukla beraber spor yapmalı mı?

Çocuklar birçok alışkanlılarını aileden ya da yakın çevrelerinden gördükleri davranış modelleri ile kazanırlar. Bu anlamda spor yapan bir aile modeli çocuklar içinde doğru örnek olacaktır. Aile boyu spor yapmak ve izlemek spor kültürünün gelişmesine katkı sağlayacaktır.  

Aileler kendileri belli bir yaştan sonra spora başlayabilirler mi? Önerileriniz ne olur bu konuda?

Spor yapmanın yaşı yoktur. Ancak kendi fiziksel özelliklerimize, hastalıklarımıza göre yapacağımız doğru spor branşını ya da egzersiz modelini belirlemeliyiz. Hazırlıksız bir fiziksel yapı ile yüksek performansta spor – egzersiz yapmak faydadan çok zarar getirebilir. Ben şahsen 45 yaşında bir birey olarak yürümeyi ve yüzmeyi tercih etmekteyim.   

Spor ders başarısına nasıl katkıda bulunur?

Spor sayesinde çocuklar psikolojik ve fizyolojik olarak rahatlama sağlarlar. Enerjilerini atarlar. Çocuklara aileler olarak eğitim ya da spor seçmeleri gibi bir tercih durumu içine sokmamalıyız. Doğru planlama ile ikisini de yapabilirler. Mutlu olan birey her alanda başarılı olur. Spor, ilk olarak çocuklara eğlence ve mutluluk aşılamaktadır.   

Spor eğitmenleri gözlemlediğim kadarıyla öğrencileriyle iletişim kurarken diğer eğitmenlere kıyasla hem beden dili, hem duygusal iletişim dili hem de talimat alıp vererek yoğun bir iletişim kuruyorlar.  Ve uygulamalı iletişim olduğu için kalıcılığı çok daha yoğun. Sizce spor eğitmenleri iletişim yeteneklerini daha çok geliştirmek için iletişim eğitimi almalı mı?

Kesinlikle katılıyorum. Spor eğitmenleri hem iletişim hem de pedagojik eğitimlerle desteklenmelidir.  Doğru iletişim ve davranış modeli eğitmenler tarafından sergilenmezse çocukların spordan soğumaları, spor yapamaya istekli olmamaları gibi olumsuz durumlar ile karşılaşabiliriz.  

Aileler çocuklarının yeteneklerine göre hangi spor dallarına eğilimli olduklarını nasıl belirleyebilirler?

Bu konuda uzman desteği ve görüşü almaları en doğru karar olacaktır.

Spor yapma alışkanlığının öğrencinin duygusal ve zihinsel gelişimine nasıl katkıları var?

Dünya literatürüne ve Ajax modeli olarak bilinen bir model vardır. Kısaca TIPS olarak adlandırılmaktadır. Alt yapıda sporcu yetiştirmede kullanılan bu yöntem psikolojiyi de içermektedir.  T= technique/teknik, I=intelligence/zekâ,  P= personality/kişilik,  S= speed/ hız,  harflerinin kısaltılmasıyla isimlendirilen bu yöntem, teknik ve zekâ sahibi, aynı zamanda yüksek performans ortaya koyabilecek kişiliğe kavuşmuş süratli oyuncular yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Ağaç yaş iken eğilir sözü, sporcu yetiştirmede de geçerlidir. Sporculara alt yapılarda verilecek eğitimler, onların gelecekte duygusal ve zihinsel olarak başarılı olmalarını sağlayacaktır. Öfke kontrolü, stres yönetimi, empati kurabilme, strateji geliştirme, dikkat ve odaklanma gibi birçok duygusal ve zihinsel özelliğe spor katkı sağlayacaktır.

Spor yapma alışkanlığı için harcanan zamanı boş vakit olarak gören ailelere söylemek istedikleriniz neler?

Yukarıda sporun birçok olumlu özelliklerden bahsettik. Bunların yanında günümüzde iş dünyasında ya da bazı önemli okullara girmekte spor yapmak kişilere önemli katkılar sağlamaktadır. Bireylerin spor yapmaları nedeni ile sahip oldukları disiplin, takım ruhu,  gibi özellikler tercih edilmelerini sağlamaktadır. Ayrıca ülkemizde başarılı milli sporculara öğrenim hayatlarını destekleyecek imkânlar, burslar sunulmaktadır. Tüm bunların yanında sağlık bir yaşam için küçük yaşlarda spor yapmaya başlamak ve sürdürmek oldukça önemlidir.        

Özellikle önümüzdeki sene sınava girecek 8. Sınıf ve 12. Sınıf öğrencilerine bu bir yıllık süreç içinde ne yapmalarını önerirsiniz?

Onlar için stresli bir dönem. Spor yolu ile fizyolojik ve psikolojik rahatlama sağlayabilirler. Zaman yönetimini ve planlamasını doğru yaptıkları sürece hem sınava hazırlanmaya hem de spor yapmaya ve diğer yapmak istediklerine vakit bulabilirler. En azından yeşil bir alanda günde 1 saat yürüyüş yapmalarını önerebilirim.  

Finlandiya da çocuklar okula yürüyerek ya da bisikletleriyle gidiyor. Türkiye de ise durum çok farklı. Benim şahit olduğum, genellikle çocuklar aileleriyle ya da servisle okula gidiyor, yazın genelde oturarak, telefon ellerinde hareketsiz geçiriyorlar zamanlarını. Gelişim çağında düzenli spor yapmayan öğrenciler hangi zorluklarla karşılaşır.

Hareketli bir yaşam tarzını hayatımızın her alanına ve anına sokmalıyız. Gelişim çağında spor yapmak fiziksel ve zihinsel gelişimimize katkı sağlayacaktır. Spor yapamayan öğrenciler bedensel sıkıntılarla karşılaşabilir. Obezite ve sağlık problemleri yaşayabilir. Sporun ruh sağlığı açısından da önemli olduğunu unutmamalıyız.     

Düzenli spor yapan bir bireyin liderlik özelliği gelişir mi?

Liderlik özellikleri içinde fiziksel görüntü, iletişim, dikkat, karar verme ve strateji oluşturma oldukça önemlidir. Spor yapan bireylerde bu özellikler gelişir. 

Atatürk’ ün sağlam kafa sağlam vücutta bulunur sözünden hareketle spor karar verme yeteneğini nasıl geliştirir?

Karar veren kişi bir tercihte bulunmuş olur. Spor sayesinde kişi doğru ve zamanında karar vermeyi öğrenir. Aynı zamanda Ulu Önder Atatürk’ün dediği vücudumuz sağlam ve sağlık ise karar verme yeteneğimize olumlu katkı sağlayacaktır. 

Çocuklar bazen başladıkları kursları birkaç dersten sonra bırakmak isteyebiliyor, özellikle yazın başlanılan müzik ve spor ile ilgili etkinlikleri. Bırakmak istediklerinde aileler ne yapmalı?

Çocuklara, istediği müzik ve spor etkinliklerini tercih etme özgürlüğü sağlamak sorunu belki en başında çözecektir. Aileler kendi isteklerine göre çocukları yönlendirmemelidir. Bütün bunlara rağmen çocuk spor branşını bırakmak isterse alternatif başka spor branşlarına ilgisi doğrusunda yönlendirilebilir. Ayrıca bırakma sebebini de aile araştırmalıdır. Antrenör ile iletişim sorunu gibi nedenler ile bazen çocuklar gitmek istemeyebilir. 

Hocam merak ediyorum; sporun içinde olmak,  iyi bir sporcu olmak ve iyi bir eğitmen olmak yaşam kültürünüzde nasıl faydalar sağladı?

Spor içinde olduğunuz zaman farklı ülkelere ve kendi ülkemizdeki birçok yere daha çok gitme şansına sahip olup oraların kültürünü, insanlarını, yaşam biçimini tanıma fırsatı buluyorsunuz. Bu durum ister istemez dünya görüşünüze ve yaşam tarzınıza katkı sağlıyor. Hem kendi alanınızda hem de diğer alanlarda daha çok bilgi sahibi oluyorsunuz. Spor sayesinde elde ettiğimiz sağlıklı yaşam, disiplin, adil olma, saygı gibi yaşam kültürümüzü etkileyen özellikleri çevremize ve çocuklarımıza aktarmalıyız.

Öğrenciler hatta bizler dahi şimdi bile geçmişe baktığımızda şöyle diyoruz, dersin öğretmenini seviyorsak o dersi seviyoruz. Öğretmenlere, koçlara meslekleri konusunda nasıl telkinleriniz var?

Bu konuda öğretmenler ve koçlar,  doğru iletişim ve davranış modelini seçerek, çocukların anlama seviyelerine inme becerisini göstermelidirler.  Her yaş grubunun özelliklerini iyi bilmeliler ve ona göre iletişim kurmalıdırlar.  Bu konu ile ilgili Mimar Sinan’ın bir hikayesi söz konusudur. Rivayete göre Süleymaniye Camii yapılırken bir çocuk minareye bakar ve “Minare eğri!” der. Bu sözü duyan Mimar Sinan, “Hakkın var, minare biraz eğri. Hemen bir urgan bulup, minareyi doğrultalım” der. Urganı minareye bağlatır ve güya düzeltiyormuş gibi işçilere çektirir. Sonra çocuğa dönerek “Düzeldi mi?” diye sorar. Çocuk da “Tamam Efendim, şimdi düzeldi” der. Olayı hayretle izleyen kalfalara dönen Sinan “Eğer böyle yapmasaydım, minarenin eğri olduğu inancı çocuğun bilincine yerleşecek ve belki de birçok kimseyi minarenin eğri olduğuna inandıracaktı” cevabını verir. Ayrıca eğitsel oyunlar ihmal edilmemelidir.

Zaman ayırdığınız ve faydalı bilgiler paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Mesleğini seven başarılı olur derim hep. Sizin gibi mesleğini seven, pozitif ilkeli bir eğitmenin mesleğini seven harika eğitmenler yetiştireceğine inanıyorum.  Yaşam coşkunuzun artarak devam edeceği nice güzel başarılara hocam.

Davetiniz için ben teşekkür ederim. Herkese bol sporlu ve sağlıklı günler dilerim.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

YORUMLAR
Bunlardan başarı hikayesi cikmaz
Bunlardan başarı hikayesi cikmaz - 3 yıl Önce

Hanımefendi bu kez 'başari' ile ismi yan yana gelebilecek biriyle söyleyişi yapmışsınızdır umuduyla haberi açtim ama nafile bir kez daha hayal kırıklığına uğramış bir şekilde haberi okuma gereği bile hissetmedim. Sizden ve Elazığ'da bulunan diğer gazetecilerden ricam BESYO mezunundan ve galeriler sitesinde çıkma çakma isadamlarindan başarı öyküsü çıkmayacağını anlamanız.

Cengiz
Cengiz - 3 yıl Önce

Boş laf sahibinin ağzını yorar. Birde erinmemiş sayfa sayfa röportaj yapmışsın. Spor yapmakla liderlik özelliği arasında nasıl bir bağ kurdunuz vAllahi helal olsun. Sizin mantığınıza göre tüm basketbolcular ve futbolcular vs hepsi liderlik vasfına sahip. Öncelikle liderlik vasvı nasıl oluyor onu bi açıklayın. Etrafına 5 tane saf alıp "ben sizin önderinizim bundan sonra, çünkü spor yaptım liderlik vasfım gelisti" mi diyecek insanlar? Yapmayın. Başta söylediğimi tekrar söyleyeyim boş laf sahibinin ağzını yorar ve boş bir mülakat, alabildiğine boş

Süleyman fırat
Süleyman fırat - 3 yıl Önce

Fende matematikte yol alamamıs, sınavlarda mantık gelistirememis düz mantık insanların basvurduğu kolay ekmektir BESYO. Birde hocam hocam demiyor musunuz? Sözün bittiği yer

Elazığspor
Elazığspor - 3 yıl Önce

Yaw hakket siz ne diyisiz? ÇOK GEREKSİZ BIR HABER. HABER BİLE DENMEZ BUNA.

SIRADAKİ HABER

banner137