İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, CHP’nin, ceza infaz kurumunda kalan öğrencilerle ilgili meclise sunduğu grup önerisi hakkında mecliste konuştu.

“EĞİTİMİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ AÇTIĞIMIZ İÇİN EĞİTİMLİ SAYISI ARTTI”

Milletvekili Serdar konuşmasında, “Ceza evlerinde gerek fiziki alt yapı sorunları gerekse mevzuat konusunda 2002 yılından bu tarihe kadar çok ileri adımlar atıldı. Öyle ileri adımlar atıldı ki, mevzuatta ve fiziki alt yapıda Avrupa’nın bazı ülkelerinin önünde bir yapılanma oluştu. Tüm bunlara rağmen gerek mevzuat düzenlemesine rağmen gerekse fiziki alt yapı sorunlarına rağmen bireysel bir takım ihlaller olmuştur, olacaktır. Bu doğaldır. Ama bunları da yine denetim mekanizmaları içerisinde sürekli denetlemiş olduk. Bu denetim mekanizmalarından biri de bizim komisyonumuz. İnsan hakları inceleme komisyonu. Komisyonumuzun bünyesinde oluşturulan ceza evleri alt komisyonu sürekli ceza evlerindeki denetimleri yapmakta ve bu ihlallere ilişkin tespitlerini raporlar olarak ortaya çıkarmakta. Ancak önergede dikkatimi çeken husus şudur. Önceki süreçle şimdiki süreç arasında bir takım karşılaştırmalar yaparken rakamlarla hareketle eğitim sayısının arttırılması bir paradoks gibi ortaya konuşulmuş ama Türkiye’nin yaşamış olduğu süreç, 15 Temmuz süreci, terörle mücadele süreçleri dikkate alındığında eğitimli sayısının aynı oranda ceza evindeki sayısal çoğunluğa yansıması kadar doğal bir şey olamaz. İkinci doğru okuma bilinci, biz eğitimin önündeki engelleri tamamen açtığımız için eğitimli sayısı bu noktada arttı. Doktora yapma imkanı bile tanınan bir süreç yaşıyoruz. Şimdi asıl burada öneriyi hazırlayan arkadaşımız bizim de komisyonumuzun üyesi. Vurguladığı konu 677 sayılı karar KHK ile getirilen bir takım kısıtlamalar. Bu kısıtlamaları da anlamak mümkün” ifadelerini kullandı.

“KOMİSYONUMUZ SÜREKLİ BU DENETLEMELERİ YAPIYOR”

Serdar, “CHP, Türkiye’yi dışardan okumayı bırakırsa, uygulamaların nedenlerini anlayabilir” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’yi CHP dışardan okumayı bırakıp, içeriden gözetlerse bunları anlaması kadar doğal bir şey yok. Çünkü Türkiye 15 Temmuz gibi çok faciadan, cehennem gibi bir süreçten geçti. Bu süreçler sonrası bir takım yargılamalar, bir takım düzenlemeler getirildi. Sadece bir terör örgütüyle değil 4, 5 terör örgütüyle aynı anda mücadele ediyorsunuz. Dolayısıyla ceza evi de böyle bir yerdir. Yani sonuçta terör örgütü elemanlarına ve ya böyle isnatla karşı karşıya olan tutuklu ve hükümlülere ilişkin, onlara terör iletişimini, imkanını aşmak gibi bir lüksünüz yok. Olayı böyle değerlendirdiğimizde bu araştırma önergesinde söz edilen konuların meclisin alanından çok önergeyi hazırlayan değerli arkadaşımızda komisyonumuzda. Komisyonumuz sürekli bu denetlemeleri yapıyor. Eğer incelemeleri yapmış olsaydı bu konuda 26. dönemde komisyonumuza gelen sadece 73 başvuru var.”