Türkiye Büyük Millet Meclisi Divan Üyesi Ömer Serdar, referandum çalışmaları kapsamında gittiği Karakoçan ilçesinde halkla bir araya geldi, esnafları ziyaret etti. Sonrasında seçim koordinasyon merkezine geçen Serdar burada halkı selamladı ve açıklamalarda bulundu.

Karakoçan’ın kendisi için ayrı bir yeri olduğunu dile getiren Serdar, “Karakoçan’ a 99 yılında aday olarak geldiğimde şu meydanda bir miting yapmıştık o zaman biliyorsunuz fazilet partisiydi ve ben aday olarak 5. sıradaydım. O zaman Karakoçanla aramızda bir bağ kurulmuştu. O zaman geldiğimde de söylemiştim bir Karakoçanlı adayımız yok ama beni kabul ederseniz Karakoçan’ın adayı olmaya hazırım demiştim. İlçe kaymakamıyla ilçenin istekleri ve sıkıntıları üzerine konuştuk. Zaten il genel meclisi üyesi arkadaşlarımız köylerle ilgili ciddi planlamalar yapmışlardı. 2017 içerisinde de özel idare bütçesine geçen yılın 3 katı bir ödenek ayırarak, inşallah köylerimizle alakalı bir sorun kalmayacak.”

“İkili Bir Kavşaktayız”

“Bir referandum sürecine girdik. Ya Türkiye’nin önünü açacağız buradan güçlü, bölgesinde söz sahibi bir Türkiye çıkaracağız ya da geçmişte bize patinaj yaptıran bu ucube parlamenter sistemle patinaja devam edeceğiz. Bu kadar açık ve net. Dolayısıyla bu seçimde muhatabımız Ak Partililer değil, bütün partililerdir. İkili bir kavşaktayız tercihimiz bizim geleceğimizi çocuklarımızın geleceğini ve Türkiye’nin dünya üzerinde söz sahipliğini belirleyecek. O açıdan bu seçim çok önemli, bu seçime çok hassa yaklaşmamız gerektiğini düşünüyorum.”

“Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Lazıyla Millet Olarak Buraya Kadar Geldik”

Ak Parti olarak kalkınma ve demokratikleşmeye çok önem gösterdiklerini söyleyen Serdar, “Kalkınma konusunda çok şey anlatmama aslında gerek yok. Yani pratik hayatınızdan görüyorsunuz. Aslında hedefler çok daha ileri ama sıkıntılar patinaj yaptırıyor. Biz bu ülkede Osmanlının varisi olarak sosyolojimize baktığımızda Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Lazıyla bir millet olarak kadimden beri buraya kadar geldik. Türkiye Cumhuriyeti sınırları kanla çizilerek ortaya çıkan bir cumhuriyettir. Bu milletin tek bir adı vardı her ne kadar etnik kimlikler farklı olsa da, tek addı, tek vatandı, tek bayraktı. Kurtuluş savaşını batıda Çanakkale’de verirken beraberdik. O zaman bizim geleceğimizde yine bu beraberliğimiz üzerine inşa edilecektir. Bu gerçekten hareket ederek Türkiye’de demokratikleşme konusunda çok ciddi adımlar attık. İş başına geldiğimizde Kürtçenin konuşulması yasaktı ve biz bunun önündeki engelleri aştık.”

“Ülkenin Damarlarına Sirayet Etmiş Mikropları Temizleyeceğiz”

Darbecilerle ilgili olarak, “15 Temmuz süreci sonrasında ülkenin damarlarına sirayet etmiş olan bu mikropları temizleyip atacağız ama bu mikroplardan devleti arındırırken bazı mağduriyetler oluyor. Bu mağduriyetleri asgariye düşürmek için çeşitli kurumlar oluşturduk. Bu konuda bir hata, bir eksiklik veya yanlış olanlarında geri dönüşlerini sağlıyoruz” dedi.

“Çift Başlılığı Bertaraf Ediyoruz”

“Bir anayasal düzenleme yapmak zorundaydık. İşte bugün referanduma getirmiş olduğumuz anayasa düzenlemesi kısmi anayasa düzenlemesi budur. Artık ülkenin önünde siyasetin önünde barikat gibi duran anayasada ki o çift başlılığı bertaraf ediyoruz. Milletin meclisini millete ait olarak daha güçlü hale getiriyoruz.  Yargıyı bunlardan tamamen bağımsız birbirlerini denetleyecek duruma getirmek istiyoruz. Muhalefetin istismar ettiği gibi her şeyi tek elde toplamış değiliz. Sadece yürütmeyi tek elde topladık. Yürütmeyi cumhurbaşkanı başkanlığında topladık. Kendilerinin bu noktada geçmişte cumhurbaşkanlığına verdikleri yetkinin çok fevkinde bir yetki vermedik. Sadece kararname düzenleme yetkisini verdik bunu da hızlı karar alma açısından, mecliste yasama faaliyetlerinin gecikmesinden dolayı ülke hakkındaki kararlarda gecikmelere oluyordu” diyerek anayasa maddelerinin ayrıntılarını anlattı.

“Bizim Halkımız Kendisine Hizmet Edeni Baş Tacı Yapar”

Hizmet etmenin asli vazifeleri olduğunu ve sandıktan ne çıkarsa çıksın hizmetlerin devam edeceğini dile getiren Serdar, “Sizden istirhamım buradan çok güçlü bir destekle çıkarsak, burada elimiz çok daha rahat olur. Bu konuyu istismar eden insanlara, siyasi partilere de, terör örgütlerine de bir cevabımız olur. Az önce mutlulukla duydum. Sayın kaymakamımız çok güzel çalışmalar yapıyor, bizlerde destekliyoruz. Sizde destekliyorsunuz onu biliyorum. Sayın kaymakamımız Karakoçan halkının kendine yaklaşımından çok memnun olduğundan bahsetti. Buda beni çok mutlu etti. Bizim halkımız bu dedim. Kendisine hizmet edeni baş tacı yapar. Dolayısıyla burada referandumdan sayın belediye başkanımızın dediği gibi çok güçlü şekilde çıkacağız.”