Medya gurubumuz misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.
Kanal E ve Kanal Fırat Televizyonlarının bu defa ki konukları, Sivrice Eski Belediye Başkanı Hasan Karabulut, İçme Eski Belediye Başkanı Nedim Yavuz, Baltaşı Eski Belediye Başkanı Mustafa Demiroğlu, Yurtbaşı Eski Belediye Başkanı Bekir Çetin, Beyhan Eski Belediye Başkanı Mahmut Yaman, Maden Eski Belediye Başkanı Orhan Yavuz, Yazıkonak Eski Belediye Başkanı Abdulkadir Çiftçioğlu ile Alacakaya Eski Belediye Başkanı İlhami Sancar oldu.
Eski Belediye Başkanları birimleri tek tek gezdiler. Yapılan çalışmaları yerinde inceleyip, bilgi aldılar.
Sivrice Eski Belediye Başkanı Hasan Karabulut “Sizinle övünüyoruz, gurur duyuyoruz” diyerek başladığı konuşmasında “Böyle muhteşem bir yeri görmek insanı çok memnun ediyor, bizi ise çok yönlü memnun ediyor” dedi.
“BÖYLE MUHTEŞEM YERİ GÖRMEK İNSANI ÇOK MEMNUN EDİYOR”
Başkan Karabulut sözlerine şöyle devam etti: “Böyle muhteşem yeri görmek insanı çok memnun ediyor. Ulusal bazda yayın yaptığınız için bizi çok memnun ediyor. Ulusal bazda televizyonunuz olduğu için sizinle övünüyoruz. Elâzığ’ın bugün 2 tane televizyonun ulusal bazda yayın yapması hakikatten çok önemli. Ayrıca bugün 5 tane televizyonumuz var. Elazığ alt yapısında bu da bizim için övünç kaynağı. Bunun yanında radyolarımız var. Radyolarımızı gezdik. Yeni yayına geçen Fırat FM radyomuzu gördük. Bunlar Elazığ’ın kültür bakımından nerede olduğunu, medeniyet bakımından seviyesinin nerede olduğunun ifadesidir. O bakımdan biz bunlarla övünüyoruz, gurur duyuyoruz. Belediye başkanlarımın adına başta burayı bu hale getiren Yasemin hanımefendiye ve Zeki Akbıyık beyefendiye teşekkür ediyoruz. Zülfü bey bize iyi bir ev sahipliği yaptığı için teşekkür ediyoruz. Sizleri tebrik ediyoruz.”
“BU TAKIMIN ALLAH’I VAR TEZAHÜRAT İSTEMEZ”
Sivrice Eski Belediye Başkanı Hasan Karabulut medya grubumuzdan övgü ile bahsederek, “Diyarbakırlı bir diyordu ki, bu takımın Allah’ı var tezahürat istemez. Hakikaten buraları gezdiğimizde ne kadar önemli bir iş yaptığınızı gördük. Biz ilk kez bir ulusal televizyonu gezmiyoruz. Biz zaman zaman Ankara’da, İstanbul’da diğer televizyonların ulusal televizyonlarını gördüm. Şimdi bu kapımızın önünde. Bunu uzaktaki çocuklarımız, hemşehrilerimiz, dostlarımız izliyor.
