Hele söyle kurban olduğum hele söyle,

Efim efim donarken gecenin ayazında.

Nefesin buhar olup çıkarken son defa,

Çıkmamış bıyıklarından buz sarkarken yiğidim,

Elin mi önce dondu, yoksa ayakların mı?

Kim düştü önce toprağa sen mi, arkadaşın mı?

106 yıl önce bugün…

Kahraman Mehmetçiklerimiz 1914'te bu topraklar için kar, kış, ayaz demeden, emre itaat edip yollara düştü. O yıllarda Osmanlı Devleti, Almanya ile yapılan anlaşmanın ardından Birinci Dünya Savaşı'na girmek zorunda kaldı. Ancak Balkan Savaşı'ndan yeni çıkmış olması ve yeterli hazırlıkları yapma imkânı ve zamanı olmadığından dolayı savaşın ilerleyen dönemlerinde büyük olumsuzluklarla karşı karşıya kaldı.

Avrupa’da savaşın mevzi harbine dönüşmesi ve Galiçya'da Avusturyalıların Ruslar karşısında zor durumda kalmaları üzerine Başkomutan Vekili Enver Paşa, müttefiklerin Avrupa'daki yükünü hafifletmek için "Alman Başkomutanlığının da etkisiyle" Doğu Cephesi'nde Rusların imhasını hedef alan büyük ölçüde kuşatıcı bir taarruza karar verdi. Enver Paşa, icra edilecek bir taarruzla 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Doğu Anadolu'da kaybedilen Kars, Batum, Artvin ve Ardahanın geri alınmasını ve müteakiben harekâtın Kafkasya'ya aktarılmasını mümkün görüyordu.

Bu amaçla Enver Paşa, 14 Aralık 1914'te İstanbul'dan Köprüköy'e gelerek, Taarruzun bahara bırakılmasını öneren 3'üncü Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa'yı görevinden aldı ve 3'üncü Ordu Komutanlığı görevine kendini getirdi. 22 Aralık 1914 - 15 Ocak 1915 tarihleri arasında cereyan eden Sarıkamış Muharebelerin de Türk Ordusunun uyguladığı plan, bir kolorduyla düşmanın cepheden tespitini, iki kolorduyla kuzey kanadından kuşatılarak düşman cephesinin 30-35 km kadar gerisindeki Sarıkamış'ın ele geçirilmesiyle büyük düşman kuvvetlerinin imhasını öngörüyordu.

Tamamen karlarla kaplı, çok yüksek dağlık ve yolsuz bir arazide o günün koşulları altında kış donatımından yoksun yaya ve atlı birliklerle yapılan bu harekât çok riskli idi. Özellikle 10'uncu Kolordu birlikleri, Allahuekber Dağları'nı aşarken çetin zorluklar ve kış şartları sebebiyle gerek miktar gerekse mevcut silahlar yönünden çok zayiat verdi.

Sarıkamış Kuşatma Harekâtı; düşman kuvvetlerinin arkasına düşmeyi hedef alan başarılı bir plandı. Ancak stratejinin faktörlerinden zaman ve iklim şartları iyi değerlendirilemediği Türk harp tarihinin en acı muharebelerine sahne olmuştur. Çok ağır koşullar altında kahramanca savaşan Türk askeri, muharebenin sonuna kadar direnmiş, vatanını korumak ve başarıya ulaşmak için sonsuz gayret göstermiştir.

Sarıkamış Harekâtı, Türk milletinin vatanı ve kutsal varlıkları uğruna neler yapabileceğinin bir delilidir.

Medya gurubumuz olarak Sarıkamış'ta bu vatan için gözünü kırpmadan şehadete yürüyen şanlı askerlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhunuz şad olsun Kahramanlar…