Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Ahmet Hakan, Elazığ depremini kaleme aldı.. Depremin ardından sosyal medyadan yazılanlara tokat gibi cevap veren Ahmet Hakan, “Elazığ Kürt mü” diye merak edenler varmış. Bunu merak edenlere...Elazığ’ın ne olduğunu anlatıyorum diyerek, yüreklere dokunan, ülkeyi bölmeye çalışanlara tokat atan bir yazı yazdı..

Biz de Elazığlılar adına diyoruz ki, varol Ahmet Hakan, Elazığ’ı anlatan gönlünün güzelliğini ortaya koyan cümlelerine sağlık..

İşte Gazeteci Hakan tarafından yazılan o muhteşem yazı..……

BİR felaket, bir acı, bir trajedi yaşandığında...

İki tür tepki biçimi ortaya çıkıyor:

- Ya içlerde bir yerlerde biriktirilmiş nefret alabildiğine kusuluyor

- Ya da içlerde bir yerde saklı olan merhamet duygusu ayaklanıyor.

*

Bu durumu şu şekilde ifade etmek de mümkün:

*

Bir felaket, bir acı, bir trajedi yaşandığında...

Toplum hemen “iyiler ve kötüler” diye ayrışıyor:

- İyi insanlar... Yardıma koşuyorlar, yaralara merhem olmaya çalışıyorlar, bir şeyler yapmak için çırpınıyorlar.

- Kötü insanlar ise... Irkçı, dinci, mezhepçi fitnelere girişiyorlar, dayanışmayı yıkmaya çalışıyorlar, ayrımcılık pompalıyorlar.

YAPMA, YAPMA ŞUNU

- Yardım ediyorsun, iyi ediyorsun... Ama yardım yaparken kamerayı kollama... Fotoğraf için poz vermeyi birinci öncelik haline getirme.

*

- Şirketin yardım yapacak... Tamam, güzel... Ama yapacağın yardımı, şirketinin reklam atraksiyonuna çevirme...

*

- Bir duyarlılık oluşturmak amacıyla kampanyalar düzenleyen ünlülere hemen çemkirme... Bırak düzenlesinler kampanya... Ne olur ki?

*

- Marmara depremi ile bu depremi kıyaslama... Etkilediği nüfus alanı ve yıkılan bina sayısı açısından bu ikisi arasında büyük fark var. Girme bu işlere.

*

- AFAD adlı kuruluşumuz bu depremde çok iyi iş çıkardı. İktidara muhalif de olsan, hakkı teslim etmekten çekinme...

*

- Sosyal medyada depremle ilgili paylaşım yapmak ya da yapmamak kimseyi duyarlı ya da duyarsız yapmaz. Saçmalama.

ELAZIĞ KÜRT MÜ?

“Elazığ Kürt mü” diye merak edenler varmış.

*

Bunu merak edenlere...

Elazığ’ın ne olduğunu anlatıyorum:

*

Elazığ çırpınan bir babadır... Elazığ evlatlarına kol kanat germiş bir annedir... Elazığ hisseden bir kardeştir... Elazığ duyarlı bir abladır... Elazığ yardım bekleyen bir çocuktur... Elazığ âşık olan bir gençtir... Elazığ ağlayan bir bebektir... Elazığ gülümseyen bir genç kızdır... Elazığ görmüş geçirmiş bir dededir...

*

Kısacası Elazığ...

İnsandır oğlum, insan...

*

Sadece ve sadece buna odaklanmayı başarırsan...

Belki sen de insan olabilirsin.