Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin Kütahyalı ünlü ressam Ahmet Yakupoğlu anısına bu yıl 3. kez düzenlediği Uluslararası Sanat ve Tasarım Sempozyumunda konuşan Rektör Uysal, Ahmet Yakupoğlu’nun gerçek bir mürşit olduğunu ifade etti.

Güzel Sanatlar Fakültesinde yer alan ve günün anısına Ahmet Yakupoğlu’nun adının verildiği amfide düzenlenen açılış töreninde bir konuşma yapan Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kazım Uysal, “Ben Ahmet Yakupoğlu anısına düzenlenen sempozyum ve resim sergisinden dolayı bu amfiye ve geleneksel el sanatları atölyesine Yakupoğlu’nun adının verilmesinden dolayı Dekanımız Prof. Dr. Levent Mercin’e ve çalışma arkadaşlarına ve ayrıca sponsorlarımıza çok teşekkür ediyorum. Ahmet Yakupoğlu, varlığı ve maneviyatıyla gerçek bir mürşittir. Kendisiyle ilgili sunulacak 104 bildiride Yakupoğlu’na ilişkin çok sayıda ayrıntıya ulaşabileceksiniz. Ben de resim eğitimi aldım ve çizimler yaptım ve kendimi Ahmet Yakupoğlu’yla bu ölçüde kıyaslıyorum. Ben kendime bakıyorum, Ahmet Yakupoğlu’nun büyüklüğünü anlıyorum. Ahmet Yakupoğlu’na bakıyorum Allah’ın büyüklüğünü anlıyorum. Yakupoğlu’nun tevazuunu biliyorum. Kendisine fahri doktora unvanı verildiğinde ‘Ben buna layık değilim ki’ demişti. Herkesin ulaşmak istediği hedefe karşı bir mahcubiyet hissetmişti. Günümüzde az bulanın bulduğunu kendinden bildiği bir dünyada, çok bulan ve bulduğuna karşı teslim olmayan insanlığından hiçbir şey kaybetmeyen Yakupoğlu öyle mürşit bir insandı ki, bugün ölümünün üstünden 4 yıl geçmesine karşın kendisini anmak için çok sayıda insan buraya geldi” dedi.

“Yakupoğlu tüm malvarlığını üniversitemize bağışlamıştır”

Yakupoğlu’nun tüm malvarlığını Dumlupınar Üniversitesine bağışladığına dikkat çeken Rektör Uysal, ”Kendi menfaatinden önce milletinin menfaatini düşünüyorsa mürşitlik budur. Kütahya’nın ağaçlandırılmasından eserlerinin yeniden üretilmesine kadar her adımda milletinin menfaatini kendi menfaatinin önüne koymuştur. Ben üniversitemizin ve Kütahya’mızın böyle bir değere sahip olması iftihar meselesidir ve paha biçilemez bir değerdir. Mustafa Kemal Atatürk’ün sanat için bir milletin hayat damarı olarak tanımlaması çok önemlidir. Bir toplumun askeri gücüne, medeniyetine, kültürüne ya da kamu görevlisini kalitesine dikkat etmiyorsa bu hayat damarları da kopacaktır. Bizim medeniyetimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim milletimizde başka kültürler başka medeniyetler yaşayamaz, yaşayamadı da. Bu sebeple kendi kültürümüze sahip çıkmalıyız. Bu kültüre sahip çıkmaya çalışan Güzel Sanatlar Fakültemize teşekkür ediyorum. Gelecekte de bu sempozyum her yıl daha büyük coşkuyla düzenlenecek. Kütahya Müzesi bu yılın sonunda tamamlanıyor. Yakupoğlu’nun en önemli eserleri dönüşümlü olarak sergilenecek” diye konuştu.

“Çinili Cami’yi yeniden namaz kılınabilen bir mekan haline getirmek istiyoruz”

Uysal,” Ahmet Yakupoğlu Müzesi ve Çinili Cami, üniversitemizin hazırladığı Kütahya Turizm Master Planı’nın merkezine alınacak. Çinili Cami ile ilgili bugüne kadar pek çok çalışma yaptık. Bugüne kadar ortaya konan raporlar üzerinden bir uzlaşma sağlanamadığı için son olarak ODTÜ’den üç uzmandan son bir rapor istedik en geç 10 güne bu rapor da bize ulaşacak ve bilim ne diyorsa biz de bunu hayata geçireceğiz. Çinili Cami’yi yeniden namaz kılınabilen bir mekân haline getirmek istiyoruz” ifadelerine yer verdi.