Burdur Gölhisar'ın Kibyra Antik Kenti'nde 3 bin 600 kişilik odeonun orkestra bölümünü süsleyen yaklaşık 2 bin yıllık dişi canavar figürü Medusa mozaiği ziyarete açıldı.

Medusa, M.S 1. yüzyılın ilk evrelerine dayanan, mitolojide "Gözlerine bakan kötü niyetli kişileri taşa çevirdiğine" inanılan "yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar" olarak biliniyor. Onu tasvir eden "Opus Sectile" tekniğiyle renkli mermerlerden inşa edilen mozaiğin dünyada benzeri yok.

Antik dönemde konser alanı, meclis, mahkeme ve üzeri kapalı tiyatro görevi yapan Kibyra Odeonu'nun ortasını süsleyen Medusa mozaiği, ihtişamıyla ziyaretçileri kendine çekiyor.

Hava şartlarından zarar görmemesi için yılın 10 ayı üzeri uzman restoratörler tarafından 5 farklı katmanla kapatılan Medusa mozaiği, Ağustos ayının sonuna kadar ziyaret edilebilecek.

"Bu yapının ortaya çıkmasıyla Kibyra ünlendi"

Kibyra Antik Kenti Kazı Başkanı ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Şükrü Özüdoğru, Medusa'nın bulunduğu yapı odeonda 2009 yılında kazı çalışmalarının başladığını, 2012 yılında yapının kazısının tamamlandığını belirtti.

Odeon yapısının restorasyon ve koruma projesini Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hazırlandığını söyleyen Özüdoğru, "Bu yapının ortaya çıkmasıyla Kibyra ünlendi çünkü odeon gibi yapılar genellikle büyük antik kentlerde Efes, Miletos veya Atina gibi ünlü antik kentlerde olmasına rağmen Kibyra Odeon'u Türkiye'de orijinalinde üzeri çatıyla kapatılmış en büyük antik yapı konumunda" dedi.

Yapım tekniği ile dünyada tek

Özüdoğru, 3 bin 600 kişilik odeon yapısının ortasını, renkli ince plak mermerlerden yapılmış Medusa mozaiğinin süslediğini vurgulayarak, "Bu mozaik kendi türünde yapım tekniği ile dünyada tek. Başka bir benzeri ne İtalya'da ne Yunanistan'da ne de antik Mezopotamya'yı kapsayan başka bir ülkede bulundu. Sadece Anadolu'da Kibyra'da biliniyor bu mozaik" diye konuştu.

Medusa mozaiğinin M.S 1. yüzyılın ilk evrelerinden itibaren odeonun ortasını süslediğinden de bahseden Özüdoğru, 2012 yılında Batı Akdeniz Kalkınma Ajansının proje desteği ile restorasyonunun yapıldığını, sadece yüzde beşlik kısmının tümleme geriye kalanının orijinal olduğunu anlattı.

Özüdoğru, mozaiğin bulunduğu yapının, antik dönemde yangın ve deprem felaketleri geçirdiğini ve bunlara rağmen mevcut yapısıyla Türkiye'de en iyi korunmuş antik yapılardan biri olduğunu vurguladı.

Mitolojik, koruyucu bir figür

Medusa'nun antik dönemde mitolojik, koruyucu bir figür olduğunu belirten Özüdoğru, "Roma İmparatorluğu döneminde özellikle mezar yapılarında kullanılıyor. Biraz zaman geçtikçe dekoratif anlamda da tercih edilen bir motif. Tabii mitolojiye göre Medusa tanrılarca cezalandırılmış çok güzel ölümlü bir kız. Cezalandırıldıktan sonra çirkinleştirilmiş, kafasından yılanlar çıkan bir yaratığa dönüştürülmüş. Bu figürü koruyucu bir figür olarak bugünün nazar boncuğu olarak düşünebiliriz. Antik mitoloji inancında Medusa kendisine bakan kötü niyetli kişileri bakışlarıyla taşa çevirebilen bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Bu yönüyle de belki mezarlarda dekoratif olmasının yanında koruyucu bir kimlik olarak da sıkça kullanılıyor" dedi.

Opus Sectile tekniğiyle yapıldı

Özüdoğru, Medusa'nın "Opus Sectile" tekniğiyle ince mermer plakalarla yapılmış benzersiz bir mozaik döşemesi olduğunu, "Opus Sectile tekniği ile günümüze ulaşan bildiğimiz tek Medusa, Kibyra Odeon'unda. Medusa'yı görmek için talep çok, ziyaretçi sayımız son yıllarda arttı ancak Medusa'nın üzeri koruma amaçlı her yıl belli bir süre kapatılıyor. Yapının restorasyon çalışması Bakanlık nezdinde hazırlanıyor. Bu proje uygulamaya geçtikten sonra yapı (odeon) çatı örtüsüyle kapatıldıktan sonra yılın tamamında Medusa'yı sergileyebileceğiz" sözleriyle anlattı.

Özüdoğru, Medusa'nın bulunduğu odeon yapısının önünde iki duvarla sınırlanmış, tabanı 540 metrekare olan sağlam ele geçmiş bir başka mozaik cadde de olduğunu söyledi. Ayrıca, bu mozaiğin de Türkiye'de orijinal yerinde sergilenen en büyük mozaik döşemesi olduğunu da vurguladı.