Bilecik-Söğüt yolundaki Küre köyünde yüksek bir tepede bulunan türbeye yurt içi ve dışından gelenler, bölgenin manevi atmosferinde dua ediyor.

Osmanlı'nın ilk kadısı Dursun Fakih

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Refik Arıkan, "Osmanlı'nın ilk kadısı" olarak da bilinen Dursun Fakih'i rahmetle andıklarını söyledi.

Onun, Osmanlı devletinin kuruluşunda büyük yararlılıklar gösterdiğini belirten Arıkan, "Söğüt ile Bilecik arasında yer alan bu mevki, eski Türk mezarlarının yöresel şekillerine bir örnek. Muazzam bir tepenin üzerinde ve çevreye hakim bir konumda" dedi.

Arıkan, Dursun Fakih'in Osmanlı tarihi bakımından en önemli özelliğinin, ilk hutbeyi okuması olduğunu anlattı.

Aynı zamanda Osman Gazi ile seferlere katılan Dursun Fakih'in, gazilere imamlık yaptığını anlatan Arıkan, şunları söyledi:

"1288-1289 yıllarında Karacahisar'ın fethedilmesiyle ilk hutbeyi okumuştur. Bu ilk hutbe, Osmanlı Beyliği'nin de kuruluş nişanesi olarak kabul edilmektedir. Şeyh Edebali ile Bilecik'te kalmış ve ondan kelam, hadis, fıkıh dersleri almıştır. Şeyh Edebali'nin ölümünden sonra da o vazifeyi kendisi yürütmüştür. Kısa süre sonra da vefat etmiştir."

Dr. Refik Arıkan, Osmanlı tarihinin ilk şairlerinden olan Dursun Fakih'in, eski Osmanlı Türkçesine dair güzel örnekler ortaya koyduğunu da belirtti.

"Hafta sonlarında araç park edecek yer bulunamıyor"

Küre köyü muhtarı İbrahim Gögercin ise özellikle hafta sonlarında türbe çevresinde yoğunluk nedeniyle araç park edecek yer bulunamadığını vurguladı.

Türbeye çok yoğun ilgi olduğunu vurgulayan Gögercin, "Biz de bu manevi şahsiyeti korumaya ve tanıtmaya çalışıyoruz. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda ziyaretçi geliyor. Türbe ve çevresinin temizliğini muhtarlık olarak vatandaşlarla yapıyoruz" ifadelerini kullandı.