Bitlis Ahlat'ta Malazgirt Zaferi'nin 947. yıldönümü kutlamaları için hazırlanan han otağı görenlerin ilgisini çekiyor.

Birçok medeniyetin izlerini taşıyan, Türklerin Anadolu'ya girişinin kapısı ve "Anadolu'nun tapusu" olarak nitelendirilen Ahlat'ta 26 Ağustos'ta düzenlenecek etkinlikler için çalışmalar tamamlandı.

50 kıl çadır hazırlandı

Çarho'da 400 dönümlük alanda han otağının (büyük otağ) yanı sıra yöresel ürünlerin de sergileneceği 50 kıl çadır kuruldu.

Van Erciş'te yaşayan Kırgızların hazırladığı han otağı ve diğer çadırlar, alana ayrı bir güzellik katıyor.

Tamamen keçeden yapılan, çivi ve yeni teknolojik ürünlerin kullanılmadığı han otağını, bayram tatiline rağmen evlerine gitmeyen 25 kişilik Kırgız ekip hazırladı.

Selçuklu, Türk boyları, Kırgız ve Kazak motifleri bulunan han otağında, kutlamalar sırasında Malazgirt ruhu yaşatılacak.

Çadırda her şey el emeği

Han Otağı Organizatörü Kırgız Kasimbek Varol, 35 yıldır Türkiye'de yaşadıklarını ancak örf ve adetlerini kaybetmediklerini söyledi.

Ahlat'taki etkinliklerin güzel geçeceğinden bahseden Varol, şöyle konuştu:

"Burada Selçuklu desenleri dahil tüm desenleri kullandığımız bir han çadırı var. Bu han Ahlat'a kalacak. Selçuklu, Kırgız ve Türk çadırı olarak da kullanılabilir. Gördüğünüz bu desenlerin tamamı yıllar önce Selçuklu zamanında kullanılan desenlerle birebir aynıdır. Orada bir değişiklik olmadı. Kurduğumuz çadırın yapımında hiçbir şekilde çivi ve günümüzdeki aletleri kullanmadık. Çadırımızda her şey el emeği."

50 metrekare büyüklüğünde, 250 kişi kapasiteli

Varol, alana gelenlerin atalarının yaşadıkları yerleri göreceklerini vurguladı.

Han otağının 50 metrekare büyüklüğünde ve 250 kişi kapasiteli olduğunu anlatan Varol, şunları söyledi:

"Han otağının yanı sıra alanda 50 Kırgız kıl çadırı inşa edildi. Bu 50 çadırda yöresel ürünler sergilenecek. Selçuklu zamanında aynı bu çadırlar vardı. Selçuklu'nun yaşadığını, halkımız da burada birebir yaşayacak. Çadırda 150 değnek var. Bu değnekler Türk boylarını temsil ediyor. Han otağındaki motifler Türk boylarını anlatıyor. Burayı bir harita gibi görüyoruz. Bu otağ burada kalacak ve Selçuklu ruhu, Selçuklu'nun verdiği savaşlar ve şehitlerimizin ruhu burada yaşatılacak."