Dünyanın ve Türkiye'nin önemli inanç turizmi merkezlerinden Sümela Manastırı, Trabzon Maçka'da, vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda bulunuyor.

Kayalar oyularak yapılan, halk arasında "Meryem Ana" adıyla bilinen Sümela Manastırı'nda, Şubat 2016'da başlayan restorasyon, çevre düzenlemesi, kayalıkların jeolojik ve jeoteknik bakımdan araştırılması ve güçlendirilmesi projeleri devam ediyor.

Yaklaşık 10 milyon lira maliyetli projeler kapsamında onlarca kişiden oluşan ekip çalışmalarını sürdürüyor.

Çalışmalar hız kesmeden devam ediyor

İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu, kaya düşme riskine karşı Eylül 2015'de ziyarete kapatılan Sümela Manastırı'ndaki çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini söyledi.

Manastırı bu yılın Ocak-Ağustos döneminde yaklaşık 300 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiğini belirten Ayvazoğlu, bu sayının yıl sonunda 500 bini aşacağını vurguladı.

Ayvazoğlu, Sümela Manastırı'nın 2000 yılından beri UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer aldığını hatırlatarak, "Manastırın Dünya Miras Listesi'nde yerini alması için çalışmalar, manastırın en iyi ve uzun süreli güvenlik seviyesine ulaştırılması ve yapının restorasyonunun gerçekleştirilerek ziyarete açılmasından sonra başlatılacak" dedi.

10'u dağcı 30 kişilik ekip çalıştı

Güçlendirme çalışmaları çerçevesinde, manastırın bağlı olduğu yamaçta tehlike arz eden kayaların bulundukları yerden düşürülmesi için yamaç temizliği ve destekleme çalışmaları yapıldığını anlatan Ayvazoğlu, şöyle konuştu:

"Bu doğrultuda 400 metrekaresi yüksek dayanımlı çelik tel olmak üzere, yamacın bin 800 metrekarelik kısmına çelik tel ağ gerildi. 7 bin 200 metrekarede serbest yamaç temizliği yapıldı. Bu çalışmaları 10'u dağcı 30 kişilik ekip gerçekleştirdi." 

Ayvazoğlu, yamaçta tehlike arz eden 630 ton kayanın da kontrollü kırılmasıyla manastırda toplamda 900 ton kaya temizliği yapıldığını belirtti. 650 metrekare alanda kalıcı bariyer kurulduğunu vurgulayan Ayvazoğlu, bin 55 ton yarı kontrollü kaya kırımı imalatları yapılarak bu imalatların tamamlandığını söyledi.

Malzeme düşme riskine karşı çelik bariyer

Manastırın dış bölümünde bulunan tescilli su kemerlerinin çalışmalar sırasında zarar görmemesi için 50 ton çelik kullanılarak koruma yapısı inşa edildiğini anlatan Ayvazoğlu, giriş avlusunun 400 metrekarelik bölümüne malzeme düşmesi riskine karşı çelik bariyer çekildiğini ve malzemelerin manastıra naklinin de kurulan 2 teleferikle sağlandığını belirtti.

Ayvazoğlu, restorasyon çalışmalarında, manastıra giden patika yolun kenarındaki 250 metrelik ahşap korkuluğun hasar gören 100 metrelik kısmının yenilendiğinden de bahsetti.

Aynı yolda hasar gören döşemelerin sökülerek yeniden yapıldığını anlatan Ayvazoğlu, ayrıca bölge taşı olmayan duvar harpuştalarının da sökülerek bölge taşıyla değiştirildiğini vurguladı.

Manastırın içinde koruma koridoru oluşturuldu

Ali Ayvazoğlu, ziyaretçilerin manastıra ulaşımları sırasında patika yolun zorlandıkları 70 metrelik bölümüne ahşap merdiven yapıldığını, yol boyunca duvar ve yer döşemelerindeki eski çimento derzlerin sökülerek yenilendiğini belirtti.

Manastır içindeki duvarlar üzerinde bulunan çimento katkılı derzler ve özgün olmayan kapı ve pencere sövelerinin söküldüğünü vurgulayan Ayvazoğlu, bu bölümlerde özgün dokuda taşların kullanılacağını, yeniden söve imalatları yapılması ve yerleştirilmesi noktasında çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Ayvazoğlu, manastırın iç bölümünde 14 mekanda koruma amaçlı askılama yapıldığı bilgisini vererek, çalışmaların güvenli şekilde devam edebilmesi için manastırın içinde koruma koridoru oluşturulduğundan bahsetti.

Manastırda aynı anda çok sayıda çalışmanın daha gerçekleştirildiğini belirten Ayvazoğlu, çalışmaların 1. kısmının tamamlanmasıyla manastırın, ziyaretçilerin ana girişe kadar gelmelerine imkan verecek şekilde açılmasının planlandığını vurguladı.