UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde "Konya Selçuklu Başkenti" adıyla 2000 yılından bu yana yer alan kadim şehir Konya'da yıllara meydan okuyan Anadolu Selçuklu medeniyetine ait ecdat yadigarı eserler, kültürel değerlerin gelecek kuşaklara aktarılması bakımından önemli rol oynuyor.

Şehrin muhtelif yerlerinde 72 tarihi yapı bulunuyor

Kent merkezindeki Selçuklu sultanlarının mezarının yer aldığı tarihi Alaaddin Camii başta olmak üzere şehrin muhtelif yerlerinde toplam 72 tarihi cami, han, hamam, medrese, külliye ve türbe, geçmişi aydınlatıyor.

Selçuklu dönemine ait bu eserler çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği mekanlar arasında yer alıyor.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, Konya'nın Anadolu Selçuklu medeniyetinin başkenti olduğunu söyledi.

Alaaddin Camii, Selçuklu döneminin en eski eserlerinden

Başkent olmasından dolayı Selçukluların Konya'ya cami, han, hamam, türbe ve medrese gibi birçok eser bıraktığını anlatan Abdüssettar Yarar, Alaaddin ve Eşrefoğlu Camii ile Sırçalı, İnce Minare ve Karatay medreselerinin bu eserlerin başında geldiğini belirtti.

Abdüssettar Yarar, Konya'da Anadolu Selçuklu medeniyetine ait bugüne kadar ayakta kalmayı başaran tarihi yapıların bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın ismini taşıyan ve diğer adı Sultanlar Camii anlamına gelen Alaaddin Camii de bu dönemin en eski ve en önemli eserlerindendir. Yapımına, Selçuklu Sultanı 1. Rükneddin Mesud tarafından başlanmış ve Alaaddin Keykubat tarafından 1221'de tamamlanmıştır. Ayrıca minberinin abanoz ağacından yapıldığı caminin iç avlusunda Selçuklu sultanları; 1. Mesut, 2. Kılıçaslan, 2. Nükrettin Süleyman, 1. Gıyaseddin Keyhüsrev, Alaaddin Keykubat, 2. Gıyasettin Keyhüsrev, 2. Kılıçaslan ile 3. Gıyasettin Keyhüsrev'in mezarları yer alıyor. Ancak şu anda restorasyonu devam ediyor. Bittiğinde tekrar ziyaretçi yoğunluğu yaşayacaktır."

Yığma tepenin üzerine yapılmış

Abdüssettar Yarar, yığma bir tepenin üzerine yapılan Alaaddin Camii'nin çevresinde de yine Selçuklular'a ait çok sayıda tarihi yapı bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"O dönemde Selçuklu mimarisinin en belirgin özelliklerini barındıran caminin çevresinde birinci surlar bulunmaktaydı. Surun içerisinde de devlete ait mekanlar, saray ve devletin çeşitli kurumları mevcuttu. Öte yandan İnce Minare, Karatay ve Sırçalı medrese ile Şerafettin, İplikçi ve Kapı camilerinin bulunduğu alan da birinci sur ile ikinci surun arasında yer alan eserlerimizdir. Hatta Kapı Camii'nin ismi ikinci surun kapısının olduğu yere denk geldiği için bu ismi almıştır."

Her yıl yüzbinlerce turist ziyaret ediyor

Konya'daki bu tarihi yapıların her yıl yüzbinlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edildiğine dikkat çeken Yarar, "Konya'nın sahip olduğu bu kültürel miras, dünyada benzeri olmayan, görkemli ve eşsiz bir emanet. Bu emanetlerin korunması ve tanıtımı için bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da çalışmaya devam edeceğiz" dedi.