Bolu'da yaşayan 63 yaşındaki Hasan Erdem, Kıbrıscık ilçesinde bulunan devlet kurumlarında şoförlük yaptığı dönemde gittiği köy ve mahallelerde gördüğü eski eşyaları toplamaya başladı.

Erdem, yaklaşık 40 yılda biriktirdiği eski eşyaları, emekli olduktan sonra sergilemeye karar verdi. Hasan Erdem'e, düşüncesini ilettiği Kıbrıscık Belediyesi tarafından 10 metrekarelik dükkan tahsis edildi.

Erdem, yaklaşık yarım asırdır topladığı ve sayısını kendisinin bile bilmediği eski eşyaları kendisine verilen bu dükkana yerleştirdi. Daha sonra da vatandaşların beğenisine sundu.

Topladığı eşyalar arasında, Kıbrıscık ilçesinin yöresel giyim eşyaları, mutfak, marangoz, tarım aletleri ile bölgede kullanılan birbirinden farklı yüzlerce eşya bulunan Erdem, hala antika toplamaya devam ediyor.

"Çalıştığım yıllarda tarihi ve kültürü yaşatma tutkusu bende vardı"

Erdem, yaz kış demeden haftanın her günü açtığı bu dükkanda bulunan eşyalara gözü gibi bakıyor.

Hasan Erdem, kendisinin orta okul mezunu olduğunu ve kamyoncuların yanından muavin olarak öğrendiği şoförlük sayesinde ilçede bulunan devlet kurumlarında 27 yıl şoförlük yaptığını anlattı.

Eski eşya biriktirme tutkusunun şoförlüğe ilk başladığı yıllarda gittiği köylerde gördüğü eşyaları toplayarak başladığını belirten Erdem, "Çalıştığım yıllarda tarihi ve kültürü yaşatma tutkusu bende vardı. Çevre köylerden, ilçe merkezinden topladığım tarihi eserleri evimde biriktirirdim. Emekli olduktan sonra da burada sergiliyorum" dedi.

Gaz lambaları, lambalar, mutfak eşyaları...

Erdem, ilçede yaşayan insanlarla dışarıdan ilçeye gezmeye gelen vatandaşları hazırladığı sergisine davet ettiğini vurguladı.

"Bunları toplamaya 40 yıl önce başladım. İlk başlarda çok az malzeme vardı. Ama şimdi dükkana sığmıyor. İlk önce topladığım şeyleri evde biriktirdim. Daha sonra bu dükkana taşıdım. Burada kaç parça olduğunu bilmiyorum. Tahminin binin üzerinde malzeme var."

Tamamen ilçede kullanılan eski eşyalardan oluşan sergisinde bulunan malzemeler hakkında da bilgi veren Erdem, şöyle konuştu:

"Bu sergide, Kıbrıscık ve çevre köylerinde ne kullanıldıysa var. Tarım aletleri, müzik aletleri, el sanatları ürünleri, marangoz aletleri, gece aydınlatmada kullanılan gaz lambaları, lüküsler, lambalar, mutfak eşyaları, kaşıklar, çatallar, süt makineleri, su testileri, hayvanlarda takı olarak kullandığımız çanlar, giyim malzemeleri, Kıbrıscık ile ilgili kitaplar var. Daha aklıma gelemeyecek bir sürü malzeme var."

"Tarihimizi kültürümüzü yaşatmak için bana verebilirler"

"Bunlar artık çöplere atılıyor. Kültürümüzün kaybolmaması için bunların topladım ben" diyen Erdem, insanların tarih ve kültürüne sahip çıkması için bunların kaybolmaması gerektiğini belirtti.

Erdem, insanlara evlerindeki eski eşyalarını çöpe atmaması tavsiyesinde de bulundu.

"Eşyalarını hurdacıya satmasınlar. Getirsinler burada sergileyelim. Çoluğumuz çocuğumuz tarihimizi yaşasınlar. Çocuklar geliyor buraya 'Amca bu ne?', 'Dede bu ne?' diye soruyorlar. Ben de dilim döndüğünce bunları çocuklara anlatmaya çalışıyorum. Vatandaşlarımız ellerindeki malzemeleri çöpe atmasınlar. 3-5 kuruş para da verebilirim. Buraya hediye olarak da bırakabilirler. Tarihimizi kültürümüzü yaşatmak için bana verebilirler."

Birçok insanın evindeki eski eşyalarını hurdacılara çok küçük ücretlere satmaya çalıştığını anlatan Erdem, şunları söyledi:

"Hurdacıya verilen malzemeler boşa gidiyor. İnsanlar eşyalarını hurdacıya vermek yerine buraya getirirse kültürümüz yaşamış olur.Tarihimizin ve kültürümüzün kaybolmaması için insanların malzemelerini hurdacıya vermemesini ve çöpe atmamasını istiyorum."