"2018 Troya Yılı" kapsamında, proje yaratıcılığını ve sanat yönetmenliğini ünlü tenor, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan'ın üstlendiği, bestesi Bujor Hoinic, librettosu Artun Hoinic, rejisörlüğü Recep Ayyılmaz ve koreografisi Volkan Ersoy'a ait Troya'nın, Ato Congresium'da yarın yapılacak görkemli prömiyeri için provalar tüm hızıyla devam ediyor.

Eser ayrıca, opera ve balenin iç içe geçtiği büyük bir sahne şovu olarak da sanatseverlerin karşısına çıkacak.

Paris karakterini dünyaca ünlü tenor, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan, Hektor'u balet Tan Sağtürk'ün canlandıracağı Troya'da, Helen'i soprano Seda Ayazlı sahneye taşıyacak.

Eserin anlatıcısı Homeros'a ise, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt hayat verecek.

Mustafa Kurt, "Çok ses getirecek bir prodüksiyon. Tiyatro severlerin de opera severlerin de bu Troya eserini çok beğeneceklerini düşünüyorum." dedi. 

Böylece iki genel müdür Kurt ve Karahan, aynı sahneyi ilk kez paylaşacak.

Geçirdiği trafik kazası nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum olan ama sanat aşkından asla vazgeçmeyen bale sanatçısı Bora Acar Zöngür "engelsiz" dans gösterisiyle Troya'nın prömiyerinde sahne alacak.

"300 kişinin sahnede olduğu muazzam bir prodüksiyon"

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan, "İddia ediyoruz Cumhuriyet tarihinin belki de en büyük prodüksiyonlarından bir tanesi. 300 kişinin sahnede olduğu muazzam bir prodüksiyon.” dedi. 

Orkestra, koro ve bale ile aynı anda 300 sanatçının sahne alacağı Troya'nın başrol kostümleri ise ünlü modacı Atıl Kutoğlu tarafından tasarlandı.

Kutoğlu; Murat Karahan, Tan Sağtürk, Seda Ayazlı gibi isimlerin bulunduğu bütün  başrolü giydirmenin kendisi için bir onur olduğunu dile getirdi. 

"2018 Troya Yılı" kapsamında hazırlanan ve 3 binin üzerindeki biletin tamamı satılan eser, yurt içi sahnelerin yanı sıra Berlin ve Moskova'nın ünlü opera evlerinde de sahnelenecek.

"3DMAX Mapping" teknolojisi ile desteklenen Troya, sanatseverlere görsel açıdan da unutulmaz bir gece yaşatacak.

Balet Tan Sağtürk, prömiyerin içinde yer almanın kendisi için çok özel bir duygu olduğunu söyleyerek, "Bunca yıl dans ettim, dansçılık hayatım neredeyse bitti. Bu müthiş bir haz. Herhalde bir sanatçının tadabileceği en yüksek yüce duygulardan bir tanesi." diye konuştu.