Yarım Asırdır Tarihi Kalıntılar Üzerinde Çalışıyor

1963 yılında mezun olduğu İstanbul Üniversitesi'nde göreve başlayan Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, 54 yıldır tarihi kalıntıları gün yüzüne çıkarmak için uğraşıyor.

Yarım Asırdır Tarihi Kalıntılar Üzerinde Çalışıyor

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Ana Bilim Dalı'nda görevli 75 yaşındaki Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, 54 yıldır tarihi kalıntıların izini sürüyor.

1963 yılında mezun olduğu İstanbul Üniversitesi'nde göreve başlayan Özdoğan, besin üretimine dayalı yerleşik yaşam biçiminin ortaya çıkışı ve Avrupa'ya aktarım modelleri üzerinde çalışmayı tercih etti.

İlk kazı deneyimine 1964 yılında Şanlıurfa Bozova'da bir tarlada başlayan Özdoğan, Hakkari, Van, Elazığ, Adıyaman, Şanlıurfa, Bilecik, Diyarbakır, Antalya olmak üzere 18 kazıda görev aldı. 8 kazıya başkanlık yapan Özdoğan, 27 yıldır Kırklareli'nde Aşağıpınar ve Kanlıgeçit arkeolojik kazılarını sürdürüyor.

Bir gözü doğuştan görmeyen Özdoğan, yaşına rağmen kazı çalışmalarını titizlikle devam ettiriyor.

"Tarih öncesi bana heyecan veriyor"

Özdoğan, tarihi kalıntıları gün yüzüne çıkarmak için 54 yıldır toprağı kazdığını söyledi.

Meslek hayatının kendisine çok şeyler kattığını belirten Özdoğan, "Tarih öncesi bana heyecan veriyor" dedi.

İlk kazıya 1964 yılında Şanlıurfa Bozova'da bir söğüt tarlasında başladığını anlatan Özdoğan, şöyle konuştu:

"O zaman kazıların imkanları çok kıttı ve kazı evleri yoktu. O yıllarda çadırlar vardı, çadırlarda yer kalmayınca dışarıda kalıyordum. 1964 yılından bu yana gitmediğim kazı, arazide olmadığım hiçbir yaz geçmedi. Türkiye'nin 27 ilinde arazi çalışması yaptım. Ama en uzun ve yoğun çalışmamı Güneydoğu Anadolu'da yaptım."

Trakya'daki kazılar heyecan veriyor

Mesleki deneyimini 27 yıl önce Trakya'ya taşıdığını vurgulayan Özdoğan, Trakya'daki kazıların kendisine çok heyecan verdiğini belirtti.

Prof. Dr. Özdoğan, 1993 yılında Kırklareli'nde Aşağıpınar ve Kanlıgeçit kazılarına başladığından bahsederek, "Edirne ve Tekirdağ'dan sonra meslek hayatımın sonunu Kırklareli höyüğünde tamamlamak gibi bir niyetim var. O yüzden 27 yıldır buradayım. Diğer çalışmaları durdurdum. 18 kazıda görev yaptım. Bazen hocaların altında, bazen de kendi yönettiğim kazılar oldu. Ama öğrenciliğimden itibaren her senem kazıda geçti" dedi.

Özdoğan, yıllardır toprakla iç içe olduğunu ve toprağı kazmayı çok sevdiğini söyledi.

"Kazmak bir biyoloğun mikroskobu gibidir" diyen Özdoğan, bilinmeyen soruları yanıtlamak için yıllardır kazdığını anlattı.

Herkesin sevdiği işi yapması gerektiğine inanıyor

Binlerce yıl toprağın altında kalan tarihi gün yüzüne çıkarttıklarını söyleyen Mehmet Özdoğan, "Biz kazarak geçmişe müdahale ediyoruz. Binlerce yıldır o toprağın altında duranı dışarı çıkartıyoruz, başka bir yere aktarıyoruz. Bunu en iyi şekilde belgeleyip yayımlamak bilim insanları için boynumuzun borcu" diye konuştu.

Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, herkesin yaptığı işi ve mesleğini sevmesi gerektiğinden bahsederek, sağlığının el verdiği sürecede kazmaya devam edeceğini vurguladı.

Mesleğini ilk günkü heyecanla yapmaya özen gösterdiğini belirten Özdoğan, şunları söyledi:

"Başkasının kazısını gezdiğim zaman daha çok heyecanlanıyorum. Meslektaşımın kazısını gezince daha bir soru işaretleri oluyor. Kafamızda sorduğumuz soruları, o dönemde yerleşimle ilgili sorduğumuz sorunların yanıtlarını almak mutluluk verici. Her bir bilim dalı gibi arkeolojide gelişen bir bilim dalı. Benim öğrenciliğimde ki sorular, yöntemler bugün artık geçerli değil. Yeni sorular, yeni yöntemler, yeni bakış açıları gerektiriyor. Her şeyin zamanı değişiyor. İnsanın sürekli kendini yenilemesi gerekiyor. Ben de sürekli kendimi yenilemesem çağın gerisinde kalıyorum. Bizim 3 amacımız var. Bir yandan bilim yapmak, bir yandan yeni kuşak yetiştirmek, diğer bir yandan ise çıkardığımız bilgiyi toplumla paylaşmak, onların düşüncesini zenginleştirebilmek."

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner137